Erol Evgin: ‘Bilinçli insanlar köşeye çekildikçe ortalık cahil cesaretine kaldı’

Pop müziğimizin efsane ismi Erol Evgin, Altın Düetler adlı albümüyle müzik listelerinin zirvesine yerleşti. Bir dönemin unutulmayan şarkılarını Sezen Aksu’dan Emel Sayın’a kadar pek çok kadın sanatçıyla birlikte söyleyen Evgin’le Moda Deniz Kulübü’nde buluştuk. Önce albümü, sonra müziği, biraz da memleket meselelerini konuştuk. 47 yıldır müzikle iç içe olan sanatçıyla sohbetimiz, hemen arkamızdaki Moda İskelesi’nden başladı.

ŞARKILARDAKİ HAYALİMDİ BU ALBÜM

- Gerçekten de altın değerinde sanatçıların buluştuğu bir albüm bu. Albümün öyküsünü dinlemek isteriz... Yükselciğim 70’lerden beri beni tanırsın ve müzik öykümü en iyi bilenlerdensin. 70’lerde popüler müziğin klasikleşmiş eserleri olurdu. Amerika’da İngiltere’de Fransa’da... 30-40 yıllık eskimeyen şarkılardı onlar. Bizim popüler müziğimizde de eskimeyen şarkılar olacak mı acaba diye hayal ederdim. Şimdi bakıyorum, aradan yarım asır geçti ve bizim şarkılarımız da ilk günkü tazeliğinde kalmış, eskimemiş (gülüyor). Bu albümle birlikte şarkılardaki hayalim de gerçek oldu. Erol Evgin “Ülkemin bu hale geleceğini hiç düşünmemiştim. Ortalıkta bir karmaşa var. Siyaset uğruna halk ayrıştırılıyor,  kutuplaştırılıyor. En acısı sonu gelmeyen şehit haberleri yüreğimizi dağlıyor” dedi.

KADIN DOKUNUŞU...

- Erol Evgin’e eşlik eden sanatçıların hepsi de kadın... Albüme bir kadın dokunuşu olsun istedim. Aşk şarkılarında kadın-erkek paylaşımı beni çok etkiler. Kadın-erkek düetinin büyüsü başkadır. Kadının hem sesine hem gücüne çok inanırım. Türkiye’deki siyasetçiler ne yazık ki kadının gücünü yeterince kullanamıyor. Meclis’te ve sanatta kadın dokunuşlarına ihtiyacımız var. - Kadın farkı çok başka elbette... Meclis’e kadın girse, barış gelir, saygı gelir. Kadınlarımıza layık oldukları değer verilmelidir. Ne yazık ki kadınımıza uygulanan şiddet hepimizin yüreğini sızlatıyor. Bu yaz Altın Düetler’in bir konserinden elde edilecek geliri kadına şiddet konusuyla ilgili çalışmalar yapan bir vakfa bağışlayacağız.¨                  

SANATÇI DOSTLARIM GÖNÜLLÜ GELDİLER

- Sezen Aksu’dan Emel Sayın’a, Candan Erçetin’den Sıla’ya kadar en başarılı 10 kadın sanatçımız sizinle şarkı söylüyor... Sağolsunlar beni kırmadılar. Tamamen gönüllü olarak geldiler. Sezen Aksu, Nükhet Duru, Candan Erçetin, Göksel, Zuhal Olcay, Şevval Sam, Emel Sayın, Sıla, Hande Yener, Aşkın Nur Yengi’ye teşekkür ederim. - Sezen Aksu’nun imkansız aşk itirafı var... (Gülüyor) Sezen Aksu’nun hangi şarkımı seçeceğini ben de merak etmiştim. O hiç tereddüt etmeden bestesi bana ait olan’ Ben İmkansız Aşklar İçin Yaratılmışım’ adlı şarkımı seçti. Ardından bu şarkımı neden çok sevdiğini de içtenlikle şöyle itiraf etti: ‘Erolcuğum bu benim şarkımdır. Çünkü ben, hayatım boyunca imkansız aşkların peşinden koştum. Bu şarkı beni anlatıyor.’ - Diğer sanatçılar... Sıla, Sezen’in (Aksu) bana 90’larda hediye ettiği Ateşle Oynama adlı şarkısını söyledi. Nükhet Duru, Bir De Bana Sor’u, Candan Erçetin, Aldım Başımı Gidiyorum şarkısını söyledi. Göksel’in rüya gibi sesine Rüya şarkısı çok yakıştı. Hep Böyle Kal şarkısını Zuhal Olcay, Neydi O Yıllar adlı şarkıyı Şevval Sam okudu. İşte Öyle Bir Şey Emel Sayın’a, Sevdan Olmasa Hande Yener’e, Söyle Canım da Aşkın Nur Yengi’ye yakıştı.

ÜLKEMDE KARMAŞA VAR

- Bu şarkılarla kaç nesil eğleniyor, gülüyor, aşık oluyor? Dört nesil, benim şarkılarımla aşık oldu. Bir gün yanıma gelen bir genç kız ‘Annem sizi çok seviyor’ dedi ve ekledi ‘Anneannem de aşık.’ Gülmekten yere düşüyordum. - Günümüz şarkıları neden uzun ömürlü olmuyor? Bu tamamen dönemlerin ruhuyla ilgili bir şey. Yaşadığımız dönemde cep telefonlarından dostluklara, aşklardan evliliklere kadar her şeyin ömrü kısa. Daha hızlı yaşıyoruz, daha çok tüketiyoruz. Bizim şarkılarımız insanların kalplerini, gönüllerini sallardı, günümüz şarkıları sadece bedenlerini sallıyor. - Ülkede huzursuzluk var, öfke var... Ülkemin bu hale geleceğini hiç düşünmemiştim. Ortalıkta bir karmaşa var. Siyaset uğruna halk ayrıştırılıyor, kutuplaştırılıyor. Güneydoğu’da savaş var, komşu ülkelerle aramız iyi değil, ekonomi kötü durumda. En acısı sonu gelmeyen şehit haberleri yüreğimizi dağlıyor. Bu ortamda huzur elbette olamaz.

ATATÜRK IŞIĞIMIZDIR

- Müzik ya da sanat ilaç olabilir mi? Ülkedeki huzursuzluğa sanat ilaç olabilir. Umut, hayatın ışığıdır. Bütün sanatlar, yaşama sanatına hizmet eder. Aydınlık günlere olan inancımızla şarkımızı inadına söyleyeceğiz. Şarkı söylemek savaşa karşı meydan okumaktır. - Hayranları “Memleketin halini bir de ona sor” dedi... (Gülüyor) Şarkımdan atıfta bulunmuşlar. Ülkemiz içte ve dışta büyük sıkıntılar yaşıyor. Herkes bilinçlenmeli, elini taşın altına koymalı ve ülke yönetimine omuz vermeli. Bilinçli insanlar köşeye çekildikçe ne yazık ki ortalık cahil cesaretine kalıyor. Cumhuriyetin kuruluş felsefesinden sapmadan, Atatürk’ün ışığında yürümemiz gerekiyor.

İNSAN DİYETİ ÖNEMLİ

- Dile kolay, müzikte 47 yıl geçti... 1969’daki ilk 45’lik plağım Eski Günler’i başlangıç sayarsak müzikte 47 yıldır varım. 47 yıl geçse de çok şükür dinç ve sağlıklıyım. Geleceğin yüreği geçmiştedir derler. Gençlerin de bu şarkıları dinlemesini arzu ettim. - Formda kalman, fit olmanın sırları?.. Beden sağlığım için beslenmeme, uykuma dikkat ediyorum. Ruh sağlım için de öncelikle insan diyeti yapıyorum. Sevgisiz, agresif, kavgacı insanlardan uzak duruyorum.