Ekonomi yönetiminin ciddi bir risk görüp takibe aldığı Kur Korumalı Mevduatlarda (KKM) erime sürüyor, ancak  asıl zorlu süreç dövizden dönüşümlü KKM’lerde yaşanacak. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun haftalık verilerine göre bankaların 15 trilyon TL’ye ulaşan toplam mevduatlar içinde KKM’nin payı yüzde 16.8’e geriledi. Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Alparslan Çakar’ın geçen hafta İstanbul Finans Merkezi’ndeki genel müdürlük binasında düzenlenen toplantıda verdiği bilgilere göre, TL dönüşlü KKM’nin toplam mevduat içerisindeki payı ise yüzde 5’e düştü.

ZORLU SÜREÇ BAŞLIYOR

Çakar’ın verdiği bu orana göre, 2.5 trilyon TL hacme gerileyen KKM’nin yaklaşık yüzde 30’unu, yani 752 milyar TL’sini TL’den kur korumaya dönen hesaplar oluşturuyor. Buna göre, dövizden dönüşümlü Kur Korumalı Mevduat’ın (DDM) hacmi yaklaşık 1.8 trilyon TL’yi buluyor. KKM’de yaşanan tasfiye sürecini değerlendiren Ekonomist Arda Tunca, asıl  zorluğun dövizden dönüşümlü hesaplarda yaşanacağını söyledi. Tunca, “KKM ile ilgili hangi düzenlemeyi yaparsanız yapın, ekonomi yönetimine ilişkin güven unsuru güçlenmedikçe dövize yönelimin önüne geçemezsiniz” dedi.

YÜZDE 15-20’Sİ TL’YE GEÇİYOR

Döviz dönüşümlü hesaplar ekonomi yönetimini de terletecek. Merkez Bankası, TL dönüşümlü Kur Korumalı Mevduatlarda yeni hesap açılışlarını ve vade sonunda yenilemeyi 1 Ocak itibarıyla sona erdirdi. Ancak döviz dönüşümlü KKM’lerde yeni hesap açılışları ve vade sonunda yenileme hâlâ devam ediyor. “TL KKM’nin toplam mevduat içerisindeki payı yüzde 5’e düştü. Muhtemelen bu ay sonu ya da gelecek ay TL KKM bitmiş olur” diyen TBB Başkanı Çakar, halihazırda DDM’nin yüzde 15-20’sinin standart TL mevduata geçtiğine işaret etmişti.

Arda Tunca

TL’nin getirisi halen negatif

Ekonomist Arda Tunca TL’de halen pozitif reel getirinin sağlanamadığına işaret ederek, şöyle devam etti: “Pozitif reel getiri için ya faiz yükselecek ya da enflasyon düşecek. Toplum, Merkez Bankası’nın yıl sonu enflasyon tahminine güvenmiyor, Türkiye İstatistik Kurumu’nun ilan ettiği enflasyon verisine inanmıyor. Bu şartlarda dövize yönelimi nasıl engelleyebilirsiniz? Olmayan güven ve yüksek belirsizlik ülkeye yüksek bedeller, maliyetler olarak yansıyor.”

Ekonominin işi şimdi daha zor

“TCMB’yi hükümetin bir bakanlığına dönüştüren ve TCMB’yi siyasetin bir parçası haline getiren anlayış hastalıklıdır” diyen Ekonomist Tunca, “Sonuçta, sürekli olarak yeniden görev değişiklikleri olasılığını aklında tutmak zorunda bırakılan bir toplumun dövize kaçmasını engelleyemezsiniz. Engellemek isterseniz de maliyeti yüksek olur. Artık sadece KKM değil, her açıdan ekonominin işi şimdi daha zor. Ortada, ağır bir kredibilite sorunu var” ifadelerini kullandı.