Doç. Dr. Şen, gıda kaynaklı zehirlenmelerin temel olarak kimyasal ve mikrobiyolojik nedenlere dayandığını söyledi. Özellikle salmonella, Bacillus cereus ve Clostridium botulinum gibi bakterilerin gıda zehirlenmelerinde sıkça tespit edildiğini ifade eden Şen, bu mikroorganizmaların ciddi sağlık sorunlarına, hatta bazı vakalarda ölümcül sonuçlara yol açabildiğini vurguladı.

HAYATİ ÖNEME SAHİP

Gıdaların saklama koşullarının belirleyici olduğunu dile getiren Şen, soğuk zincirin kırılmasının riskleri artırdığına dikkat çekti. Özellikle süt ürünleri ve tavuk etinin oda sıcaklığında bekletilmesinin bakteri üremesini hızlandırdığını belirten Şen, dışkı kaynaklı koliform bakterilerin bu tür ürünlerde sıkça görüldüğünü ve tüketilmesi halinde ağır zehirlenmelere neden olabileceğini söyledi.

Şen, gıdanın işlenmeye başladığı andan itibaren 1 ila 4 derece arasında muhafaza edilmesi gerektiğini belirterek, bu sıcaklık aralığının dışına çıkıldığında mikroorganizmaların hızla çoğaldığını ve toksin üretmeye başladığını ifade etti.

TOKSİNLER PİŞİRMEYLE YOK OLMAZ

Bazı zararlı mikroorganizmaların yüksek sıcaklıkta etkisiz hale getirilebildiğini ancak toksin üreten türlerde durumun farklı olduğunu anlatan Şen, "Toksin oluşmuşsa, pişirme işlemi bu zararlı maddeleri ortadan kaldırmaz" dedi.

Özellikle baharatlar ve kuru gıdaların küf gelişimine açık olduğunu belirten Şen, bu ürünlerin üretim ve kurutma süreçlerinin kontrolsüz koşullarda yapılmasının ciddi risk oluşturduğunu söyledi. Güneş ve nemin bir araya geldiği ortamlarda küf ve toksin oluşumunun hızlandığını dile getiren Şen, bu tür zehirlenmelerin basit analizlerle tespit edilmesinin de zor olduğuna dikkat çekti.

AZ PİŞMİŞ ET UYARISI

Son dönemde yaygınlaşan "az pişmiş et" tüketimine de değinen Şen, damak zevkine saygı duyulması gerektiğini ancak sağlık risklerinin göz ardı edilmemesi gerektiğini belirtti. Etin kesim aşamasından itibaren çeşitli işlemler sırasında mikroorganizmalarla temas edebileceğini ifade eden Şen, yeterince pişirilmeyen etlerin ciddi ve kalıcı sağlık sorunlarına yol açabileceğini söyledi.

SİRKE ETKİLİ

Toprağa yakın yetişen ve gübre kullanılan ürünlerin tüketim öncesinde mutlaka dezenfekte edilmesi gerektiğini vurgulayan Şen, maydanoz gibi yeşilliklerin klorlu suyla temizlenmesini önerdi. Klor bulunmayan durumlarda sirkenin alternatif olarak kullanılabileceğini belirten Şen, bu işlemin mikroorganizma yükünü önemli ölçüde azalttığını kaydetti.

DENETİM ÖNEMLİ

Gıda sektöründe çalışan kişilerin hijyen kurallarına uyumunun büyük önem taşıdığını ifade eden Şen, mikroorganizmaların bir üründen diğerine taşınmasında insan faktörünün belirleyici olduğunu söyledi. Çapraz bulaşmanın en büyük kaynağının insan olduğunu belirten Şen, gıda sektöründe çalışanların sağlık kontrolleri ve denetimlerinin daha sık yapılması gerektiğini sözlerine ekledi.