P. robustus’un 1,8–1,2 milyon yıl önce yaşadığı biliniyor, ancak diş mineleri koruduğu proteinler sayesinde bu dört bireyin yaklaşık 2 milyon yıl önce aynı dönemde öldüğü belirlendi. DNA’nın tropik koşullarda 20 bin yıldan fazla dayanmadığı Afrika’da, sert ve kararlı doku olan mine, 6 milyon yıllık insan evrimine ışık tutmak için kritik önem taşıyor.

Science dergisinde yayımlanan çalışmanın başyazarı Palesa Madupe’nin yönettiği uluslararası ekip, “insan soy ağacını proteinlerle çözmeyi” hedefliyor. Yöntemin yıkıcı olabileceğini kabul eden araştırmacılar, “nadide örneklere en az zarar verme” ilkesini benimsiyor.

Ekip, erkek diş minesine özgü AMELY peptitlerini iki bireyde tespit ederek bunların erkek olduğunu saptadı; diğer iki birey ise yüksek AMELX yoğunluğu nedeniyle büyük olasılıkla dişiydi. Ancak diş boyutuna göre “dişi” sayılan bir bireyin moleküler olarak erkek çıkması, geleneksel cinsiyet tahminlerinde yanılma payını gözler önüne serdi.

Protein dizilerinde görülen birkaç değişken konum, bireyler arasındaki akrabalık derecelerinin de eşit olmadığını gösterdi. Özellikle SK-835 numaralı birey, diğer üçünden daha uzak akraba çıktı; bu durum, henüz tanımlanmamış başka bir Paranthropus türü olasılığını ya da bölgesel mikroevrimi gündeme getiriyor. Araştırmacılar, “daha fazla fosil ve farklı bölge örnekleri incelenmeden kesin bir sınıflandırmaya gidilemeyeceğini” vurguluyor.

Mine proteomunun genoma kıyasla sınırlı veri sunduğunu belirten uzmanlar, asitle mikro katman kazıma gibi daha az yıkıcı teknikler ve daha hassas protein dizileme cihazları geliştikçe erken hominin evriminin çok daha net haritalanacağını düşünüyor.