Adana’da bazı isimler yerlerini, makamlarını ve hadlerini aşan girişimlerde bulunuyor.
Mesela yıllarını fuarcılık işine vermiş, onlarca fuara imzasını atmış, bu konuda Adana’da hiç tartışmasız en yetkin iki isimden birisi, belki de birinci olan Bülent Yamaç, amacı Çukurova’nın ürünlerini fuarlar vasıtasıyla tanıtmak olan ÇUFAŞ’a yönetim kurulu olarak atanmak isteniyor.
Atamayı kim yapmak istiyor?
Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar.
ÇUFAŞ’ın hissesinin yüzde 80’i Adana Büyükşehir Belediyesi’nin.
Bundan daha doğal bir atama olur mu?

Bülent Yamaç


Fakat bakıyoruz ki, Bülent Yamaç’ın atanmasına karşı çıkılıyor.
Karşı çıkanlar da küçük hisseleriyle büyük gürültü çıkaranlar.
Fuarcılık işinden anlasalar, yıllarını fuarcılık hizmetlerinde geçirmiş olsalar neyse…
Zaten belirli kurumların yöneticileri, fuarlarla çok uğraşacak zamanları da yok.
İşte bırakın, Bülent Yamaç gibi bir profesyonel sizlerin iş yükünü hafifletsin, fuar organizasyonlarını yapsın, başarılı fuarlarla sizi de taçlandırsın. Adanamızın ekonomisine katkıda bulunsun, sanayicimizin, çiftçimizin ürünlerini dünyaya tanıtsın. Adam bu işlerin piri...
Destekleyeceğinize, Adana çocuğu Bülent Yamaç’ı neden engellemeye çalışıyorsunuz?
Niye karşı çıktılar bilmiyoruz, ancak Zeydan Karalar onları dinlemedi ve atamayı gerçekleştirdi.
Böyle de olması gerekiyordu.
Büyükşehir Belediyesi’nin yüzde 80’inin sahibi olduğu bir kuruma bizzat Başkan tarafından yapılmak istenen atamaya karşı direnmek hiç de etik değil.
Böyle mi iş birliği olacak, böyle mi Adana için güç birliği yapılacak, böyle mi kenetlenilecek?
Düşünceniz farklı bile olsa, Bülent Yamaç’ın liyakatine, Zeydan Karalar’ın kararlarına saygı duymalısınız.
Hem neyi varmış Bülent Yamaç’ın? Bazıları gibi en yakın çalışma arkadaşı, yönetim kurulu üyesi, genel müdürü, aile fertleri malum soruşturmalardan (!), operasyonlardan mı geçmiş!
Karıştırtmayın eski defterleri bana!
Zamanında, “Kimler kimlerle berabermiş…” bunu herkes biliyor.
Neyse, söyletmeyin beni daha fazla.
Vallahi çok şaşırdım.
Bu kişilere hiç yakıştıramadım.
Hadi diğerleri neyse de sevdiğim, saydığım, hakkında güzel şeyler yazdığım bilgiç bir beyefendiye hiç…

TARIM İL MÜDÜRÜ’NÜN TAYİN SIRRI


Tarım İl Müdürü Ali Tekin hakkında geçtiğimiz haftalarda iki yazı kaleme aldım. Dalyan kiralama işiyle ilgili bir takım belgeli şikayet ve dava olaylarını yazdım. Bu iddialarımla ilgili olarak ne Tarım İl Müdürlüğü’nden ne de valilikten bir yalanlama, bir açıklama gelmedi. Zaten yazdığım her şey belgeliydi. Bu arada soruşturma açıldı. Ali Tekin Bey’i soruşturma sonucu müfettiş raporu üzerine Siirt’e tayin etmişler. Fakat daha sonra bazı güçler devreye girmiş, müfettiş raporlarını değiştirmiş ve Ali Bey tekrar Adana’da kalmış.
Bu arada sosyal medyada da bir fotoğraf paylaşılmış. Bu fotoğrafta Ceyhan Ziraat Odası Başkanı Mehmet Savaş Öztürk, Ziraat Odası Meclis Başkan Yardımcısı Zeki Candan Karataş, Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Zafer Koç, İl Tarım Müdürü Muhammed Ali Tekin ile birlikte Tarım Bakan Yardımcısı Mustafa Aksu’yu ziyaret etmişler.
Her ne kadar paylaşımda “Çiftçilerimizin yaşadığı sorunları ve beklentilerini ilettik” deniyorsa da ziyaretin zamanlaması çok dikkat çekici. Tam da Tarım İl Müdürü Ali Tekin’in tayin edildi söylentilerinin çıktığı zamana denk geliyor ve daha sonra bu söylentiler “Tayin geri durduruldu” biçimine dönüyor.
Acaba, Tarım İl Müdürü’nün tayinini durdurmak için miydi bu ziyaret diye insanın aklına geliyor.



Tarım çok önemli bir alan. Çukurova için hayati öneme sahip. Çukurova’nın geliri büyük ölçüde bildiğiniz gibi tarıma dayalı. Tarım denince, sulamasından gübresine, ürün hasattan pazarlamaya kadar onlarca kalem devreye giriyor. Hem çiftçiyi hem de insan sağlığını ilgilendiriyor. Çünkü gıda denetimi de bu müdürlüğe bağlı. Böyle bir tabloda, yani Tarım İl Müdürü hakkında aydınlığa kavuşmamış bu kadar iddia, belge, mahkeme kararları, devam eden mahkemeler varken ve bu iddialara karşı henüz tarım İl Müdürlüğü’nden de bir açıklama yapılmamışken Ali Tekin, yeniden Adana’da nasıl güven verecek, nasıl müdürlük yapacak, şaibelerden nasıl kurtulacak, merak konusu... Bir devlet kurumunun itibar ve güven kazanmış olması çok önemli.
Bunlar bir kere sarsıldı mı toparlaması çok güç olur.
Bundan da başta devletimiz zarar görür.
Bakalım zaman kimi haklı çıkartacak?

YILMAZ MÜDÜRÜMÜN SESİNE KULAK VERİLSİN


Yılmaz Çanga, Adana’da Hıfzıssıhha Enstitüsü Müdürü olarak uzun yıllar görev yaptı. Adana’nın zor zamanlarıydı, sıtma, sinek, bulaşıcı hastalıklar şimdiki gibi az değildi, oldukça yoğundu. O dönemde çok uzun yıllar Adanalıya hizmet etti, halk sağlığının korunması için büyük emekleri vardır. Kendisini ve hizmetlerini unutmamız mümkün değil.
Yılmaz Bey, emekli olunca yazlarını geçirmek üzere Karataş’ta bir yazlık aldı. Fakat gelin görün ki Yılmaz Bey’in yazlıkta pek keyfi yok. Nasıl olsun ki yılların Hıfzıssıhha Müdürü, sağlıksızlığı en iyi bilen insan ve gördüğü aksaklıklar karşısında boş vermiş gibi kayıtsız kalma şansı yok. Bakın bana neler  yazmış, kendisinin ve çevre halkının sorunlarını nasıl dile getirmiş:
“Bizler Karataş Asu sitesinde yazları geçirmekteyiz. Denizimiz maalesef sağlık açısından risk altındadır. Sabahları denize girdiğimiz zaman deniz üzerinde bariz olarak kanalizasyon atığı gelmektedir.
Bu, etrafımızdaki mevcut sitelerin arıtma tesislerinin çevre sağlığı yönetmenliğine uygun çalışmadığından veya çalıştırılmadan denize deşarj edilmesinin teyididir. Bu durumda arıtma tesisleri modern fosseptiktir. Mevcut sitelerin arıtma tesislerini yönetmenliğe uygunluk bakımından denetimi Çevre ve Şehircilik il Müdürlüğü’nün sorumluluğundadır.
Karataş Belediyesi’nin arıtma tesisi yoktur. Arıtma tesisini yapmak Adana Büyük Şehir Belediyesi’nin zorunlu görevlerindendir.

Yılmaz Çanga


Yazın en az 100.000 Adanalı Karataş’ın denizine gitmektedir.
Önce İnsan ve Sağlık.
Dünya Bankası’ndan Türkiye’ye 500 milyon euro kaynak. 27.5.2019 tarihinde Dünya Bankası kentlerdeki sürdürülebilir kalkınma için Türkiye’ye 500 milyon euro para desteği verilmesini onayladı. Söz konusu para ile atık yönetiminin yapılması da desteklenmektedir. Adana Büyük Şehir Belediye Başkanlığı’nın halkımızın sağlığı ve Karataş’ın sahil kenti olması için Karataş Belediyesi arıtma tesisinin acilen yapılmasını arz ederim.
Saygılarımla...E. Hıfzıssıhha.Md. H. Yılmaz Çanga.”
Evet, Yılmaz müdürümün mektubu böyle.
Her şeyi ne kadar da güzel ve etraflıca yazmış değil mi?
E, tabii işi bilen insanın anlatımı da başka oluyor.
Yılmaz müdürüm mektubun sonunda adresi de göstermiş.
Artık iş, sahiplerine düşüyor…