İnsan yaşamının değişik evreleri, dönemleri, süreçleri doğallığıyla başlayıp bitmektedir. Bu zaman dilimi içinde karşılaşılan sorunlar, tadılan iyiliklerle güzellikler, varlığın olağan durumları niteliğiyle hepimizin ömrünü dokuyan öğelerdir. Her şeyin istediğimiz gibi gerçekleşmesi olanaksızdır. Kimi zaman direnerek, kimi zaman karşı çıkarak, kimi zaman da katlanarak olumsuzlukları atlatmaya çalışacağız.

Olaylar, oluşumlar, duruşlar, dönüşümler sık sık şaşırtıcı değişikliklerle yaşam rengimizi etkiliyor. Cumhurbaşkanı’nın aynı zamanda parti genel başkanı olması, andındaki tarafsızlığı ortadan kaldırdığı gibi kendisine ve makamına olan güveni de azalttı. Partizanlık aldı yürüdü. Partisine, partililerine ve yandaşlarına yararından başka hiçbir yararı olmadı. Kültür ve hele sanat yaşamına hiçbir şey katmadı. Kanımızca, Anayasa’ya özde aykırı olan durum ve konum sürmektedir.

Bay RTE’nin “Kaymaklı” diye dokundurmaya çalıştığı kendi partisine oy vermeyenler (Çankaya, Kadıköy, Beşiktaş, İzmir ve benzer oy sonuçları olan yerler), ulusu temsil eden kimsenin ayrıştırdığı yerleşim alanlarıdır. Halkımızı seçimlerdeki oyları nedeniyle eleştirmek bir yana, ayrıştırmak sakıncalı bir tutumdur.

Kadınlara, hekimlere saldırıların, aile içi silâhlı kavgaların giderek arttığı bir ortamda siyaset adamlarının toplum sorunlarıyla beklenen ilgiyi göstermemeleri ibretle ve üzüntüyle izlenmektedir. Eğitimdeki olumsuzluklar da böyledir. Cezaevleri tutuklu ve hükümlü barındırmakta güçlükler çekmektedir. Sayıları giderek artan bu kişiler 400’e yakın ceza evinin yetersiz kalması nedeniyle güç koşullar altında tutulmaktadırlar. Cumhuriyet Gazetesi tutuklu ve suçlu sayılarıyla nedenlerini içeren bilgileri açıklamıştı. (6.12.2018). Bu yaşamsal sorunları konuşup tartışarak çözümler aranacağı yerde siyasal karşıtlıklar ve kavgalarla zaman yitirilmektedir. Seçimleri kazanmak için özellikle iktidarın oy almaya yönelik ödün sayılacak sunumları demokrasinin niteliğine aykırılıklarla sürmektedir. Daha anayasanın 10. maddesinde öngörülen eşitlik sağlanamıyor ki yaşamda tam eşitlikten söz edilebilsin.

Ortam, kimi zaman ışıklı görünse de karanlığa dönüşme olasılığını ağırlaştıran gölgelerle ürpertiyor.

Seçimlere gölge düşürmemek, kuşkulara neden olmamak için yandaşlık ya da karşıtlık sayılacak her durum ve tutumdan kaçınmak gerekirken Seçim Kurulu başkan ve üyelerinden ayrılma zamanı gelenlerin yasayla sürelerinin uzatılarak önümüzdeki yerel seçimlerde de görev yapmalarına olanak tanınması uygun olmamıştır. Kendilerinin ayrılmaları daha uygun bir davranış olacakken bu yolu seçmemeleri yandaşlık ve yararlanma kuşkularına neden olabilir. Yargıçlar kuşkuyla görev yapamaz.

Eğitim alanında çalışmalarıyla tanınan Dr. Niyazi ALTUNYA’nın Eğitim-İş Kültür Yayınları’ndan “Başöğretmenden Öğretmenlere: Demiştim ki! -Köy Enstitülerine Toplu Bakış-Gazi Eğitim Enstitüsü (l926-1980) –Millî Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip” adlı kitaplarıyla Öğretmen Dünyası Yayınları’ndan “Türkiye’de Öğretmen Yetiştirme Deneyimi (1848-2018)” adlı kitapları yararlı çalışmalar olarak karşılanmıştır.