Anız yangınları şu günlerde her yıl olduğu gibi yine Çukurova’yı etkisi altına aldı.

Adana’yı akşam üstleri, yanık kokusuyla birlikte gri bir duman kaplıyor.

Çoğu yerde nefes almak imkansız hale geliyor.

Ev kadınlarının astıkları çamaşırlar uçan küllerle kirleniyor.

Astım hastaları perişan.

Sadece bunlar mı?

Ya toprak…

Toprakta onarılmayacak yaralar açıyor. Resmen ölüyor toprak.

Peki bu kader mi?

Her yıl böyle mi olacak?

Artık günümüzdeki bu teknolojiyle anız yangılarına sebep olanları bulmak bunları engellemek mümkün değil mi?

Elbette mümkün. Fakat bu işte polisiye tedbirler etkili olmuyor.

Çünkü Çukurova çiftçisinin toprağını ikinci ürüne hazırlaması için bir an önce mısır ve buğday saplarından kurtulması lazım.

Peki ne olacak?

Yok mu bunun çaresi?

Var elbette.

Bakın kendisi de çiftçi olan Seyhan Ziraat Odası Yönetim Kurulu Üyesi Cahit İncefikir’in sözlerine ve önerilerine kulak verelim.

Cahit İncefikir anız yangınlarının çiftçilere yakıt desteği sağlanması halinde tarihe karışabileceğini söylüyor.

Mısır ve buğday hasadından sonra çiftçinin acele olarak ikinci ürün ekimi için tarlayı hazırlama telaşına düştüğünü ve bu amaçla anız yangınlarının meydana geldiğini kaydeden çiftçi İncefikir, “Anız yangını bir realite, kafamızı kuma gömerek bundan saklanamayız. Gerçekle yüzleşmeliyiz. Çiftçi sap parçalama makinesi çalıştırabilse anız yangınları olmayacaktır. Çünkü hazar sonrası sap parçalama makinesi çalıştırmanın ciddi bir yakıt maliyeti var. Traktörün arkasına takılacak sap parçalama makinesi çalıştırmak için çiftçiye hasat sonrası yakıt desteği verilirse, çiftçi anız yakmaz. Çiftçiye yakıt desteği verilsin, anız tarihe karışsın” diyor.



ANIZ TOPRAĞIN KİMYASINI DEĞİŞTİRİYOR

Anızın, tarlalarda hasat işlemi sonrasında toprak yüzeyinde kalan kök, sap, yaprak gibi atıkların tümünün ortak adı olduğunu kaydeden Cahit İncefikir,” Tarlada kalan anızın yakılması topraktaki organik maddesinin azalması yanında toprağı mesken olarak edinen ve ona hayat veren her türlü canlı organizmanın yaşamını da tehdit etmektedir. Anız yakılan topraklarda birtakım değişiklikler ortaya çıkmaktadır.

Yanmayla birlikte toprağın besleyiciliği sadece elementer düzeyde değil, toprağın besleyebilme parametrelerinde de bir takım değişiklikler meydana gelir. Bu konuda temel parametrelerden biri olan toprak pH’ı yanmayla birlikte değişir. Yanmanın bir diğer etkisi de topraklara uygulanan gübrelerin kaybolması şeklinde ortaya çıkar.” Diyerek, yangının öldürücü hasarını gözler önüne seriyor.



TOPRAKTA 330 DERECE SICAKLIK OLUŞUYOR

İncefikir’in verdiği bilgilere göre; anız yangınları sadece toprağın verimliliğinin kötüleşmesine neden olmayıp, aynı zamanda üretimin düşmesi ve çevre ile atmosferin kirlenmesine yol açıyor. Anız yangınları sırasında 0-5 cm üst toprakta 330 C derecelere ulaşan sıcaklıkta en önemli verimlilik parametrelerinden biri olan organik madde miktarı azalıyor, mikrobiyolojik aktivite geriliyor, toprak canlıları yok olmakta, su tutma kapasitesi azalıyor, biyolojik denge bozuluyor, erozyon riski artıyor ve aynı zamanda zararlı bazı gazlar atmosfere salınıyor. Anızın yakılması ile mikrobiyal humus oluşumu için toprağa verilen organik madde miktarı azalıyor…



YA İNSAN SAĞLIĞINA ZARARLARI…

Onu da şöyle sıralıyor İncefikir:

“Anız yangınları sonucunda havada partikül miktarı artmakta, karbon monoksit ve uçucu organik bileşikler atmosfere karışıyor. Ağırlaşan hava astım, amfizem, pnömani, bronşit, kalp ve akciğer rahatsızlıkları ile alerjik reaksiyonları tetiklemekte ve burun boğaz ve göz tahrişlerine neden oluyor.”
İncefikir, ayrıca sap parçalarının yakılmak yerine enerji üretiminde kullanılabileceğini, böylece hem çiftçiye hem sanayiciye hem de devlete kazandırabileceğini de belirtiyor…

Evet… Anız yangını sorunu varsa çözüm de var…

Yeter ki niyet de hasıl olsun…

Buradan sayın Adana Valisi Süleyman Elban’a da bir çağrıda bulunmak istiyorum.

Sayın Valim, bildiğiniz gibi anızın zararları saymakla bitmiyor.

Sizin de bundan rahatsız olduğunuza eminim.

Çünkü, zaten Çukurova Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyarete geldiğinizde bu konudan söz etmiştiniz. Bu konu hakkındaki şikayetinizi bildirmiştiniz ve anız yangınlarını önlemek için çalışmalar sürdürdüğünüzü beyan etmiştiniz.

Bu sorun elbette bir günde çözülecek bir konu değil ama eminim çalışmalarınızla mutlaka çözüme kavuşabilecek bir konu.

Bu konuda sizlere görüşü ya da partisi ne olursa olsun tüm siyasiler, belediye başkanları, muhtarlar, çiftçi kuruluşları ve üreticiler destek vereceklerdir.
Çünkü anızdan herkes muzdarip.

Bakın bu konuda fikir üreten değerli çiftçi temsilcilerimiz, bilim insanlarımız da var…

Hepsinden istifade ederek bir koordinasyon sağlayacağınızı ve anız belasını Adana’nın başından çekip alacağınızı inanıyoruz.

Sizden müjdeli haberi bekliyoruz...