23 Nisan bayramını sevmiyor. Bir bahane bulup kutlamıyor. Kutlanmasını yasaklıyor. Kutlayanları kınıyor, aşağılıyor.

23 Nisan’ı!

Devrim saymıyor.

23 Nisan özürlü.

19 Mayıs’ı da sevmiyor.

Samsun’a çıkışı.

Erzurum kongresini.

Sivas kongresini.

Küçümsüyor.

Katılmıyor.

Kutlamıyor.

Kutlanmasını yasaklıyor.

19 Mayıs özürlü.

30 Ağustos’u da sevmiyor.

Milli heyecan duymuyor.

Duyanlara kızıyor.

Keşke Yunan kazansaydı.

Bunu bile diyebiliyor.

Fırsat kolluyor.

Dayatmacı oluyor.

30 Ağustos’u da yasaklıyor.

30 Ağustos özürlü.

★★★

29 Ekimi de sevmiyor.

Zerre mutlu olmuyor.

Cumhuriyetin kurulmasını.

Hilafetin kaldırılmasını.

Padişahlığın yasaklanmasını.

Medeni hukuka geçilmesini.

Zihniyet devrimi saymıyor.

Bahane buluyor.

Üstenci oluyor.

29 Ekim’i de yasaklıyor.

29 Ekim özürlü.

10 Kasım’ı da istemiyor.

Saygı duruşuna gitmiyor.

Laik Türkiye’nin kurucusu.

Tam bağımsızlıkçı.

Milli bütünlükçü.

Milli egemenlik yanlısı.

Aydınlanma devrimcisi Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm günü 10 Kasım’da ona 5 dakikalık saygıyı putperestlik sayıyor.

Saygı duyanlara dinsiz diyor.

10 Kasım özürlü.

★★★

98 yıl önce 1922 yılında İngilizler, bütün Ortadoğu ülkelerinin gözünü korkutmak için “Türk’ün belini Yunan Ordusuna kırdırma” planı yapmıştı. İngiliz, Fransız destekli Yunan ordusu İzmir’e çıkmıştı. O yıl, İstanbul’un sokaklarında açlıktan can vermiş insanların cesetleri çöplükten toplanıyordu. İstanbul’da İngiliz süngüsünü görüp Ankara’ya canını atan milletvekilleri, bulabildikleri ahşap evlerin kömür mangallı odalarında bir kaçı bir arada yatıyordu. Bütün Anadolu’da şehit ve gazi vermemiş tek Türk ailesi yoktu.

98 yıl önce tablo şuydu:

Vatan işgal altındaydı.

Vatansız kalıyoruz korkusu, özgürlük arzusu bir araya geldi. 3 askeri şahlanış oldu.

İNÖNÜ Zaferi

(İlk düzenli ordu)

SAKARYA Zaferi

(İşgalci orduyu durdurma)

30 AĞUSTOS Zaferi.

(İşgalcileri kovma)

30 Ağustos olmasaydı.

Yok oluştan.

Var oluş.

Çıkmayacaktı.

★★★

30 Ağustos olmasaydı, Türkiye Suriye olurdu. Mısır olurdu, Irak olurdu, Yemen, Çad, Libya, Afganistan, Bahreyn, Suudi Arabistan olurdu. 30 Ağustos olmasAydı, yenilenmiş, dünyada saygı gören, bölgesinde sözü geçen Türkiye olmayacaktı.

30 Ağustos olmasaydı!

Bugünün “23 Nisan Özürlüleri- 19 Mayıs Özürlüleri- 30 Ağustos Özürlüleri- 29 Ekim Özürlüleri- 10 Kasım’a putperestlik çamuru atıcı, dayatmacı, üstencileri” de olamayacak, parti kuramayacak, özgür seçimlere katılamayacak, adaylıklarını koyamayacak, halktan oy isteyemeyecek, iktidara gelemeyeceklerdi.

30 Ağustos!

Bağımsızlığın şahlanışıdır.

Sevincini yaşayanlara.

Coşkusunu duyanlara.

Kadir kıymet bilenlere.

30 Ağustos kutlu olsun!