Ortadoğu bölgelerinde süren savaş, ayrılıkçı ve ırkçı girişimlerle çıkar kavgaları, toplumsal aydınlığı karartmakta, karşılıklı gözdağları yaşamı ağır biçimde gölgelemektedir. Değişik amaçlarla sürdürülen çekişmeler her an bir savaşa dönüşme olasılığı yansıtmaktadır. AKP Genel Başkanı’nın “Onlar yapamazsa biz girer temizleriz” sözü durumun özelliğini göstermektedir.

Sağlık konusunda duyarlığı gerektiren salgının yanında ekonomik durumun yarattığı endişe, yaşamın öbür sorunudur. Siyasal iktidarın kendilerini başarılı gösterme çabalarıyla gerçeklere karşın açıklamaları inandırıcı olmamaktadır. Zamlar, elektrik ödemelerindeki artışla, yakıt gideriyle ve pazarlarda açıklanan etiketlerle artışını sürdürmekte, emekli aylıkları başta olmak üzere aylıklar, yetersizliğiyle yakınma konularının başında, gelmektedir. Memur ve ücretlilerin geçim koşulları giderek ağırlığını yoğunlaştırmada, kapanan işyerleri ile geçim güçlüğü çekenlerin yakınmaları artmakta ve yükselmektedir. Ekonomiye yangın düşmüş gibi bir durum yaşanmaktadır. Geçen gün bir yurttaş “Zam, gam, siyasal yamyam” diye yakınarak eleştiriyordu.

Yöneticiler tüm çabalarını siyasal geldilere göre yürütüyorlar. Sağlık, bilim, ekonomi, hukuk alanındaki sorunları çözmek için bir girişimlerine tanık olunmadığı gibi Anayasa Mahkemesi’ni kaldırarak yönetime tümüyle başına buyrukluk getirmeyi önererek sıkı düzen özleyenler var.

Yetmiş yıldan (1950’den) bu yana bir türlü gerçek çağdaş nitelik ve içeriğiyle yaşama geçiremediğimiz, sözde (lâfta) kimseye sıra vermediğimiz demokrasinin gerçek bir hukuk devleti olduğu unutuluyor ya da gözardı ediliyor. Halâ baskı (otorite) ve partizanlık ilkelliği sürüyor. Ortam, değişik nedenler ve durumlarla kan gölüne de dönse, siyasal yamyamlığa soyunanlar bir türlü doymuyor. Süslü yalanlarla toplumu oyalayıp kandırma oyunlarına öncelik ve ağırlık veriyorlar. Kişisellik ve dayatma ağırlıklı yöntemleri, yönetimleri bıkkınlık veriyor.

Kim ne derse desin demokrasinin değeri yeterince bilinmiyor. Ne baskıdır ne de başı bozukluk ya da başına buyrukluk. Bunlar ilkelliktir. Demokrasi, gerçekten demokrat olanların iklimi, ortamı ve düzenidir. Günümüzdeki katlanılmaz tek adam yönteminin adından başka demokrasiyle ilgisi yoktur. Toplumu bölenler, karşıtlık yaratıp sürdürenler demokrat olamaz, demokrasi savları kimseyi inandıramaz. Beynimizin ışığı, yüreğimizin gücü ve yaşamın dayanağıdır.