-En güçlü bağ dostluktur.-

Yaşam birlik elik üzerine kurulmuştur. Yalnızlığın süregelen yaşam yapısında yeri yoktur. İnsan varlığı da yalnız kadın ya da erkekten değil, ikisinin birlikteliğinden oluşmaktadır. Bu doğal gerçeğin gerekleri de insan aklının yaşamı anlamlı ve yararlı kılma çabalarıyla gerçekleşir. Aile yapısı dışında arkadaşlık, akrabalık,  komşuluk, hemşerilik bağlarının yanında bir de genelde çok değer ve önem verilen DOSTLUK bağı vardır. Özveriye,  değerbilirliğe, yardım, katkı ve destek olgularına ağırlık veren bu bağ toplumsal yaşamın özgün dayanaklarından biridir. Değişik anlamları, kullanma yerleri olsa da genelde ilişki yakınlığını ve sıcaklığını anlatan “dost” sözcüğü,  olumsuz ilişkiyi ve acımasız karşıtlığı anlatan “düşman” sözcüğünün öbür yanıdır.

Toplumsal yaşamda aileler, bireyler arasındaki kanlı çatışmalara, giderilmez ve onarılmaz yitiklere, ölümle sona vermemesi bir yana sürüp giden kavgalara neden olan çatışmalar, uygar yaşamı karartan olumsuzluklar, aykırılıklardır. Birlikte yaşamanın, çağdaşlığın olanaklarından yararlanmanın bir koşulu da paylaşımdır. Yararlıları ve aykırıları birlikte yaşamak, önlemleri birlikte almak, mutluluk ve başarıyı birlikte yaşamaktır, tatmaktır.

İnsan ilişkilerinin en değerlilerinden biri olan dostluk, kimi yakınlıklardan, akrabalıktan,  kardeşlikten bile değerlidir, önceliklidir. Bencilliğin, kişisel düşkünlüklerin karşısında bir insanlık ve olgunluk bağıdır. Özveriye,  anlayışa,  düşünce ve duygu uyumuna, davranış benzerliğine dayanan kaynaşmadır.  Kötü siyasetçilerin bozduğu toplumsal barışır temeli dostluktur. İnsanları birbirinden ayıran çirkin partizanlık, anlayış ve hoşgörü ile güçbirliğini amaçlayan dostluğun karşıtıdır. Yardımlaşmayı, paylaşmayı,  olumlu ve olumsuz durumlardaki yaklaşım güzelliğini anlatan dostluk güçlü bir insanlık ilişkisidir. Siyasetin anlamını yadsıyan, amaç ve olgusunu ters düşen tutumdaki siyasetçiler (daha doğrusu kendini siyasetçi sananlar) insanlığı,  yurttaşlığı yadsıyan tutumlarıyla yaşamı karartan sorumlulardır, sorunlulardır.

Dostluk, duygu ve düşünce temizliğine, dayanışma ve birlikteliğe dayanır. Nasıl duygusu ve düşüncesi temiz olmayanın dili ve kalemi de temiz olmazsa, tutum ve davranış özeni olmayanların yaklaşımları, dostluğu da yararlı olmaz. İnsanların aldıkları, buldukları, çektikleri, katlandıkları, rastladıkları, gülüp ağladıklarının hepsi birer yaşam dersidir. Unutmayalım ki dost dosta güç verir,  güçlük vermez. Değerini bildiğimiz dostluklar bizim yaşam dayanaklarımızdan ve kaynaklarımızdan biridir. “Ölüler biz andıkça yaşar” güzel sözü de dostluklar için yaklaşımların değerini vurgulamaktadır. Eserlerini, ilkelerini yaşatmak,  çalışma ve çabalarını sürdürmek onları yaşatmaktır.

Uluslararası barış için devletlerin, ulusların dostluğu önemlidir. Dilimizde “Dost tutmak-Dostlar alışverişte görsün-Dostun dosta ettiğini düşman etmez”  ve kimi başka söklerin anlattığı yaşam gerçeklerinin olumlu olumsuz yanları dostluğun değeri için ölçülerdir. Güven, inan, yakınlık ilişkisi ve bağı olarak önemi asla yadsınamaz.  Kimi olumsuz durumları yansıtan “Düşman etmez dostuna dostunun ettiğini” sözünü de unutmamakta yarar vardır.