Ankara Göç İdaresi Müdürlüğü, Tunalı Hilmi Caddesi’nin hemen başında sayılır. CHP Genel Başkanı’nın Göç İdaresi’yle ilgili sorularına cevap verme gereği duymayan İçişleri Bakanlığı, bütün il binalarına bez afişler astırıp, devletin göç politikasının olduğunu duyurdu. Bu bezi gören yabancı uyruklular, o afişte neler yazdığını çok merak etti.

Günün her saatinde Göç İdaresi kalabalıktır, kapı önünde uzun kuyruklar görülür. Ortalama 700 civarında randevulu kişinin işlemi yapılıyor.

TEHLİKELİ UYGULAMA

Göç İdaresi’nde çalışanların büyük bölümü yabancı dil bilmiyor. O yüzden hizmet, daha çok Türk vatandaşlığına alınmış yabancıların çalıştırıldığı şirketlerden alınıyor. Burada vahim bir durum var. Tercümanların, görevli memurların şifresiyle sisteme girmelerine ve işlem yapmalarına izin veriliyor. Yani, devletin gizli bilgilerine şirketlerde çalışanlar da ulaşabiliyor.

Neden mi böyle? Dil bilen personel sayısının yetersizliğinin yanı sıra personel yetersizliği iş yükünü kaldırmaya yetmiyor. İnsanların canla-başla çalıştığını da görüyoruz.

Göç İdaresi İl Müdürlüğü’nde uzayıp giden kuyruk görürsünüz.


99’LA BAŞLAYAN KİMLİK

Yabancıların ikameti için “Oturum kimliği” veriliyor. Oturum kimlikleri, nüfus cüzdanına benziyor. Bu kartın özelliği kimlik numarasının 99’la başlamasıdır. “Uluslararası Koruma Kimliği” mavi, statüleri farklı olan Suriyelilere sarı renkli ve üzerinde “Geçici Koruma Kimliği” yazan kimlikler veriliyor. “İnsani Oturum Kimliği” verilenlerin kimlikleri de nüfus cüzdanımıza benziyor.

Kızılay- Becerikli Sokak’ta  Göç İdaresi’ne bağlı “Uluslararası Koruma Müdürlüğü” bulunuyor. Orada, savaş olan ülkelerden gelenlerin işlemleri yapılıyor. Ankara’nın Mamak ilçesinde ise sadece Suriyelilerin iş ve işlemlerinin yapıldığı “Geçici Koruma Müdürlüğü”nü görürsünüz. Orada, günde ortalama 300’e yakın işlem yapılıyor. En ilginci de günde ortalama 25-30 bebeğin kaydının yapılması oluyor.

TURİST DİYE KALIYORLAR  

Bir de tam anlamıyla istismar edilen “Turistik ikamet” belgeli olanlar var. Bunların çoğunluğunun parmak izi uygulaması yapılmadı. Turistik amaçlı gelip 5-6 yıl kalanlar var. Tabii ki bu süreç turistik değil, kaçak çalışma dönemidir.

Evlerde yaşlı ve ev bakım hizmeti yapan yabancıların yüzde 80’i turizm amaçlı oturum kimliğiyle çalışıyor. Normalinde bunların çalışma lisansını, sigortası açılarak Çalışma Bakanlığı Uluslararası İş Gücü Genel Müdürlüğü’nden mavi renkli çalışma kimlik kartını almaları gerekiyor.

Sigortalı çalıştırılmak çalışanın da, çalıştıranın da işine pek gelmiyor. Bunlar kısa dönem turistik oturum kartı kullanıyor. “Kısa dönem turistik amaçlı oturum” yazan bu kartları kullananların en fazla 6 ay ile bir yıl ülkemizde kalmaları gerekirken, bunlar “Turistik gezilerini!” devamlı uzatıyorlar.  Bakım hizmeti yapanların sigorta lisansı iptal edildiğinde, 10 gün içinde ülkeyi terk etmesi gerekirken, bu da yapılmıyor. Bu durumla karşılaşmamak için turistik amaçlı oturum kartıyla çalışıyorlar.

GÖNDERMEK KOLAY DEĞİL 

Ankara’nın Akyurt ilçesinde, 850 kapasiteli “Geri Gönderme Merkezi”, Birleşmiş Milletler Fonu ile yapıldı. Ama binanın şu andaki fiziki durumu hayli kötü. Kimliksiz yabancılar kolluk tarafından alınıp karakolda işlemleri yapılıyor, tutanağı tutuluyor, parmak izi alınıyor. Eğer, vatandaş kimliğinin evde olduğunu kanıtlarsa serbest kalıyor. Vize ve oturum ihlali kaçağı durumundaysa Göç İdaresi Geri Gönderme Merkezi’ne teslim ediliyor.

Yakalanan yabancıların ülkelerine ulaşımda bir sıkıntı yoksa, yabancılara sınır dışı işlemleri uygulanıyor. Onlara, 10 gün içinde “Ülkeyi terke davet belgesi” veriliyor. Örneğin kaçak giriş yapan Afganistanlılar yakalandığında Göç İdaresi’nde yer kalmadığı için Ankara, İstanbul gibi büyükşehirler haricindeki kendi istedikleri şehirlerde 15 günde bir Göç İdaresi’ne gidip imza atmaları koşuluyla bırakılıyordu. Çünkü gönderilebilmeleri için uçak seferleri yoktu. Son 20 gündür, Taliban hükümetiyle yapılan anlaşma sonucu charter uçaklarıyla kaçak Afganlılar ülkelerine gönderiliyor.

YABANCI TERÖRİSTLERİMİZ OLDU

Kolluğun yakaladığı yabancının, eğer Türkiye’de devam etmekte olan adli davası varsa ve sınır dışı yasağı koydularsa bu yabancıların aslında gözetim altında tutulması gerekir. Ancak bu yabancılar imza karşılığı bırakılıyor ve 15 günde bir imza için müdürlüğe gitmeleri gerekiyor. Bunu iki kez ihlal eden Geri Gönderme Merkezi’nde gözetim altında tutuluyor.

Bir de “YTS” denilen 500’ün üzerinde “Yabancı Terörist Savaşçıları” var. Bunlar gözetim altında tutuluyor. Yapılan görüşmelerde, ülkeler kendi vatandaşı olan teröristleri almak istemiyor. O yüzden yıllardır Geri Gönderme Merkezi’nde ayrı bir bölümde tutuluyorlar. Binanın güvenliği komandolar tarafından sağlanıyor. YTS’cilerin en çok tutulduğu yer ise Aydın Geri Gönderme Merkezi.

Göç İdaresi Başkanlığı önünde asılan afişi sorduğumda, bunları da dinledim. CHP Genel Başkanı sormakta haklı. CHP Genel Başkanı, cevap alamadığı için parti binasına soruların yazılı olduğu afişi astırdı. İçişleri Bakanlığı afişler hazırlattırıp 81 ile dağıtacağına, yazılı cevap vermiş olsaydı bu kadar masrafa da gerek kalmayacaktı.