Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan soruşturma kapsamında, terör örgütü PKK/KCK'yla ilişkili oldukları öne sürülen kişilerin adreslerine polis tarafından operasyon düzenlendi.

Operasyonda aralarında avukat, gazeteci ve STK temsilcilerinin de bulunduğu en az 110 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüphelilerin emniyetteki işlemleri sürüyor.

DOSYADA GİZLİLİK KARARI VAR

Diyarbakır Barosu tarafından yapılan açıklamada dosyaya gizlilik kararı getirildiği ifade edildi:

"Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının yürütmüş olduğu soruşturma kapsamında, Diyarbakır 3. Sulh Ceza Hakimliğinin vermiş olduğu arama ve gözaltı kararına istinaden bugün sabah saatlerinde Baromuz üyesi meslektaşlarımızın, gazetecilerin ve hak savunucuların evlerine baskın yapılmış, yakalama ve gözaltı işlemleri gerçekleştirilmiştir. Temel hak ve özgürlüklere son derece keyfî bir biçimde müdahale edilmekte, avukatlar başta olmak üzere hak savunucuları ve bağlı olunan meslek örgütleriyle sivil toplum örgütlerinin yargı eliyle hedef alındığı, ceza tehditlerine maruz bırakıldığı bir süreç yaşanmaktadır. Yakalama, gözaltı, tutuklama gibi koruma tedbirleri, hak savunucuları üzerinde yersiz, gereksiz ve ölçüsüz şekilde kötüye kullanıldığı gözlenmekte, avukat görüş yasağı ile soruşturma dosyasında gizlilik kararı alınmıştır."

ARALARINDA HDP'Lİ YÖNETİCİLER DE VAR

HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, gözaltına alınanlar arasında parti yöneticilerinin de bulunduğunu duyurdu. Operasyonla ilgili yazılı bir açıklama yapan HDP, operasyonlarda HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Özlem Gündüz, MYK üyesi Mahfuz Güleryüz ve partililerin de bulunduğunu belirtti.

“BU OPERASYON SANDIKLARI VE HALKIN İRADESİNİ ÇALMA OPERASYONUDUR”

HDP Merkez Yürütme Kurulu tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi:

“İktidar, bu sabah gerçekleştirdiği gözaltı furyasıyla da 14 Mayıs seçimlerine yönelik yeni bir darbe sürecini başlatmıştır. Bu operasyon sandıkları ve halkın iradesini çalma operasyonudur. Bu operasyon topluma ve onun siyasi tercihlerine açık bir gözdağı ve tehdittir.

“YARGI VE KOLLUK AKP VE MHP SEÇİM KAMPANYASINA DAHİL OLMUŞTUR”

* Seçim sandıklarını koruyacak, hukuksuzluklarla mücadele edecek olan avukatların, kamuoyunu bilgilendirecek gazetecilerin, AKP ile sahada mücadele eden siyasetçilerimizin eş zamanlı olarak hedeflenmiş olması tesadüf değildir. İktidar ilk önce besleyip büyüttüğü çeteleri ve mafyayı sahaya sürerek onlara IŞİD diliyle toplumu tehdit ettirdi, şimdi de polis ve yargı marifetiyle doğrudan seçimlere müdahale ediyor. Sokaklarda açık açık ‘kafa kesme’ tehditleri savuran, seçmenlerimizi çocuklarıyla tehdit eden çetelere dokunmayan yargı ve kolluk AKP ve MHP seçim kampanyasına dahil olmuştur.

“BU SALDIRILAR AKP’NİN SON ÇIRPINIŞLARIDIR”

* Kaybettikçe saldırganlaşan, saldırganlaştıkça kaybeden AKP-MHP iktidarı asla kendisini bekleyen akıbetten kurtulamayacaktır. Bu saldırılar AKP’nin son çırpınışlarıdır ve asla sonuç vermeyecek beyhude çabalardır. Bu saldırılara en büyük cevabı da halkımız ve iradesi tehdit edilen toplumsal kesimlerin tamamı sandıklarda verecektir. AKP, Diyarbakır merkezli operasyon ile tarihin akışını tersine çeviremeyecektir, aksine Diyarbakır merkezli halk iradesiyle bir daha geri gelmemek üzere siyasi sahneden silinecektir.

“BİZ BURADAYIZ VE MUTLAKA KAZANACAĞIZ”

* Bu tehdit ve şantaj düzeninin sona ermesini isteyen, yıllardır uygulanan hukuksuzluklarla hesaplaşma iradesi gösteren herkesi bu saldırılara karşı açık tutum almaya çağırıyoruz. Gözaltına alınan her bir kişinin yerine binleri, on binleri sorumluluk üstlenerek seçim çalışmalarına katılmaya, sandıklara sahip çıkmaya ve darbeye karşı aktif mücadeleye çağırıyoruz. Biz buradayız ve mutlaka kazanacağız!