Yazık değil mi bu millete? Değil! Millet seçti bunları... Bak ne diyor Memur-Sen Başkanı...

Kamuda gelir adaleti bozulmuş durumda... Bazı öfkelerimiz, kızgınlıklarımız olabilir. Biz Memur-Sen ailesi olarak durduğumuz yeri biliyoruz. Bir sendikacı olarak, bir kamu görevlisi olarak, genel başkanınız olarak, bakın ufak dargınlıklara, ufak kızgınlıklara, sakın ha sakın pirim vermeyelim. Biz sayın Cumhurbaşkanı’na şimdi ihanet mi edelim?” Aferin...

★★★

Okurken utandınız mı? Ben utandım... Onun adına değil böyle bir sendikaya sahip olduğumuza...

Memur olunca işveren kim oluyor? Hükümet! Memurlar iki senede bir hükümetle sözde pazarlığa tutuşuyorlar. Bütün memur ve emeklileri temsilen, Memur-Sen masaya oturuyor.

Adam çıkıp memurlar adına pazarlığa oturacak bu kafayla... Bilin bakalım kime ihanet edecek bu defa? Memurlara...

★★★

Bilmiyor mu? Bilerek yapacak kadar pişkin mi? Der ki 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu; “Devlet memurları siyasi partiye üye olamazlar, herhangi bir siyasi parti, kişi veya zümrenin yararını veya zararını hedef tutan bir davranışta bulunamazlar.”

Çıkıyor koşulsuz, şartsız AKP destekçisiyiz diyebiliyor ve hakkında soruşturma başlatılmıyor. Ne güzel ülke Türkiye...

★★★

Uluslararası alanda meşhur bir sendika kendisi... Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO); “Memur-Sen gerçek ve bağımsız bir sendika değildir!” açıklamasında bulundu. Kayıtlara geçirildi.

Nitekim sendikanın üye sayısı 2002 yılında 41 bin kişi civarındayken, AKP iktidarıyla birlikte bir milyonu geçti.

Diyanet hariç hiçbir yerde hatırı sayılır bir örgütlenmesi yokken, bugün en fazla üyeye sahip konfederasyon sıfatıyla pazarlık hakkı Memur-Sen’e tanındı.

★★★

Türkiye’de sendikacılık, aynı parti sempatizanı olan memurların bir araya geldiği bir oluşum haline getirildi. Onlar AKP’nin neferleri... Gidip de kendi partilerini zora düşürecek halleri yok değil mi?

Bu ülkede maaşların büyümeden aldığı pay 2002 yılında yüzde 48 iken 2022 yılında yüzde 26’ya düştü. Kutlasınlar üyeleriyle beraber bu haberi... Ne de olsa onların eseri...

★★★

Haliyle yandaşlığın semeresini alıyorlar. SGK müdürlük sınavına 1.200 kişi başvuruyor. Sözlü sınavı 125 kişi kazanıyor. Kazananların 124’ü Memur-Sen üyelerinden çıkıyor. Kalkacak denilen mülakat kalkar mı sizce böyle bir düzende?

Hepsini anlarım da sen kimsin ki, kimin kime oy vereceğine karışma cüreti buluyorsun kendinde? İşini doğru dürüst yapamamışsın ki maaşlarda adaletsizlik oluşmuş. Yapman gereken ben başarısızım deyip özür dileyip istifa etmen. Var mı öyle bir kalibren?