Mecburen her gün gazete ve televizyon haberlerine, ‘çanak sorulu’ sözde söyleşilere, belgesel tadındaki ‘hadi beni bana övün’ temalı programlara, ‘beni bi seçin evinizin önüne deniz getirmeyen eşektir’ söylemli programlara bakıyorum.

İktidarı muhalefeti, küçüğü büyüğü, en sağdaki en soldaki, ortada kalanı üstten bakanı memleketimizin siyaset kadrosunda her kafadan aynı ses...

Hepsi de ‘siz nasıl bir memleket istiyorsunuz’ diye sormadan bir şeyler veriyor bize!

Vaatleri alt alta yaz İsviçre’de yaşayanlarda yok.

Vaat yağmurunda hep beraber ıslanırken, sizi bilmem ama benim ruh halim bir garip!

Neden acaba?

Düşünürken aniden buldum nedeni! Daha doğrusu ‘nedeni bulanı’ buldum...

Aşık Veysel’in bile ayakta alkışladığı, 453 plak çıkaran, 58 albüm yapan, Yedin Beni, Yuh Yuh, Dostum Dostum, Çeşmi Siyahım, Han Sarhoş Hancı Sarhoş, Ağlasam mı, Abur Cubur Adam, Katil Amerika, Ekmek Kölesi gibi ölümsüz eserlere imza atan, sahneye çıkması sekiz yıl yasaklanan, türküleri yüzünden hapse atılan, iki kez ‘idamla’ yargılanan, 2002 yılının 17 Mayıs’ında yitirdiğimiz büyük ozan Aşık Mahzuni Şerif’i!

Ve onun Acı Günlerim albümündeki ilk türküsü, Al Birini Vur Birine’sini...

Al birini vur birine / Koydu bizi hiç yerine / Vay boyunuz devrileydi / İnandık körü körüne.

Yıkılası bozuk düzen / Bıçak kemiğe dayandı / Gayrı bize yazık düzen / Gönlümüz kana boyandı /

Al birini vur birine / Koydu bizi hiç yerine / Vay boyunuz devrileydi / İnandık körü körüne...

Ozan, bunları dediğinde Türkiye’de takvimler 1997’yi gösteriyordu. 26 yılda memleketin al birini vur birine elemanları yerinde sayacak değildi ya, onlar da değişti tabi!

Mesela...

CHP’nin başkanı, millet ittifakının cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu bahar kampanyasında müjde verdi. Depremde yerle bir olan konut ve altyapı yapım maliyetinin 45 milyar doları bulacağı hesaplanan masraflar için, “Vatandaşlarıma sözüm sözdür! Herkesin anahtarını teslim edeceğiz, 5 kuruş almayacağız” dedi!

Mesela...

2002 yılından bu yana dokuz defa imar affı çıkaran iktidardaki AKP’nin başkanı, cumhur ittifakının cumhurbaşkanı adayı Erdoğan, son vaadini karşısına dizilen gazetecilerin gözlerinin içine baka baka açıkladı, “İmar affı katalog suçlar arasında yerini alacak! Biz daha da köşeye sıkıştıracağız! Çünkü bu işin affı maffı olmaz” dedi!

Durum böyle olunca, söylenecek laflar bitince, Aşık Mahzuni Şerif’in türküsünün geri kalanını dinlemekten başka ne kalıyor bize?

Ağar kara saçım ağar / Hıçkırıklar beni boğar / Bu yıl böyle gider ise / Başımıza taşlar yağar.

Al birini vur birine / Koydu bizi hiç yerine / Vay boyunuz devrileydi / İnandık körü körüne.

Doğruyu söyleyin... Sizin de ruh halinizi tanımlamıyor mu Ozan’ın türküsü?