TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, 2025 Yılı Merkezi Bütçe Teklifi'ni görüşmek üzere Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplandı.
Komisyon Başkanı Muş, açılış konuşmasının ardından bütçe ile ilgili sunumu gerçekleştirmek üzere sözü Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'a verdi. Yılmaz, bütçenin yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve sosyal refahı artıran bir yaklaşıma sahip olduğunu belirterek şunları söyledi;
*Bütçemiz, siyasi istikrarımızın göstergesi olan ve 22 yıldır aralıksız görev yapan AK Parti hükümetlerimizin 23’üncü, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin ise 7’nci bütçesidir. 2025 yılı bütçesi, 'İstikrar, icraat ve kalkınma bütçesi'dir. Bütçemizde; büyümenin sağladığı imkanları, toplumun bütün kesimleri ile paylaşmak esas alınmıştır.
*2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifimiz; işçisi, esnafı, emeklisi, genci ve yaşlısıyla toplumun tüm kesimlerinin ihtiyaçları gözetilerek hazırlanmış, her bir programında 81 ilimizin gereksinimleri düşünülerek huzurlarınıza getirilmiştir. 2025 Yılı Bütçesi, güçlenen beşeri sermayemizin, daha etkin hale gelen iş gücü piyasamızın bütçesidir. Yüksek katma değerli üretimin, Türkiye’nin artan Ar-Ge ve yenilikçilik kapasitesinin bütçesidir.
*2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifimiz; çevresel sürdürülebilirliğin; yeşil ve dijital ekonomiye geçiş yönünde teknolojik dönüşümün bütçesidir. Kamu altyapı yatırımlarının etkinleştirilmesi ve tarımda verimliliğin ve üretimin artırılmasını içermektedir. Bütçemiz, afet sonrası dönemde Cumhurbaşkanımız liderliğinde ortaya koyduğumuz hızlı rehabilitasyon ve hızlı ihya kararlılığımızı yansıtmaktadır.
*2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifimiz; mali disiplinin korunması, ekonomik istikrarın sağlanması ve sürdürülebilir büyümenin desteklenmesi politikalarımız ile uyumludur. Maliye politikamızı, deprem hariç harcamaları kontrol altında tutacak, kamu açığını kademeli olarak düşürecek ve dezenflasyon sürecini destekleyen bir yaklaşımla hazırlayarak huzurunuza getirmiş bulunuyoruz.
"KİŞİ BAŞINA DÜŞEN MİLLİ GELİR..."
Yılmaz, dünya ekonomisinin görünümünden bahsetti ve küresel ekonominin salgın sonrası istenilen düzeyde toparlanamadığını söyledi. Salgının küresel ekonomi ile Türkiye ekonomisine olan etkisinden bahseden Yılmaz, "Küresel ekonomide Kovid-19 salgınıyla başlayan ve jeopolitik gerginliklerle art arda gelen zorlu ve çoklu sınamalara rağmen Türkiye’nin büyüme performansında gösterdiği güçlü görünümle kişi başına düşen milli gelir artış kaydetmiştir. 2023 yılı itibarıyla kişi başına düşen milli gelir 13 bin 243 dolar olarak gerçekleşmiştir. 2024 yılında kişi başına düşen milli gelirin 15 bin 551 dolar, 2025 yılında 17 bin 28 dolar olması ve 2027 yılında ise 20 bin dolar seviyesinin üzerine çıkması beklenmektedir. Türkiye ekonomisi güçlü büyüme performansıyla diğer ülke ekonomilerinden olumlu ayrışırken gelişmiş ülkelere yakınsama sürecini hızla sürdürmektedir" diye konuştu.
"ENFLASYON İLE MÜCADELEYE KATKI SAĞLAYACAK ŞEKİLDE KULLANACAĞIZ'
Ekonomi yönetiminin uyguladığı para politikası sayesinde 2023 yılının ikinci yarısından itibaren Türk Lirası'nda istikrarlı bir seyir hakim olduğunu kaydeden Yılmaz, para ve maliye politikaları aracılığıyla toplam talep koşullarının ivme kaybettiğini vurgulayarak, "Para ve maliye politikaları arasındaki güçlü eş güdümü sağlayan, şeffaf ve öngörülebilir politika adımlarımızın olumlu etkileri ile 2024 yılı haziran ayı itibarıyla başlayan dezenflasyon sürecinin devamında enflasyon oranının, program döneminde tek haneli seviyelere indirilerek bu seviyelerde istikrar kazanmasını sağlamak en önemli önceliğimizdir. Bu doğrultuda, dezenflasyon sürecini temin edecek politika bileşimini sürdürerek, fiyat artışları hedeflenen patikaya gerileyene kadar bütün araçlarımızı enflasyonla mücadeleye katkı sağlayacak şekilde kullanacağız" dedi.
"TÜM YAPISAL REFORMLAR HAYATA GEÇİRİLECEKTİR"
Yılmaz, ekonomi programının başarılı bir şekilde uygulanmaya devam edildiğini aktararak şunları söyledi;
*Eylül ayında açıkladığımız güncellenen OVP ile ekonomide dengelenme sürecinin sıhhatle devamı için para, maliye ve gelirler politikalarının eş güdüm içerisinde uygulanmaya devam edileceği güçlü bir şekilde vurgulanmıştır. Azami tasarruf anlayışıyla harcamalarda etkinliğin artırılması, vergide adalet ve etkinliğin güçlendirilmesi, kayıt dışı ekonomiyle mücadelenin kararlılıkla sürdürülmesi temel başlıklar olarak öne çıkmıştır.
*Bu süreçte ekonomideki yapısal dönüşümü hızlandırmak üzere ikiz dönüşümü gözetecek sanayi politikalarının uygulanması, buna katkı sağlayacak şekilde iş gücünün niteliğinin artırılması, altyapının güçlendirilmesi ve yatırımların hızlandırılması sağlanacaktır. Ekonomideki kazanımlarımızı kalıcı hale getirmek üzere; afetlerle mücadeleden yeşil ve dijital dönüşüme, enflasyonla mücadele ve finansal istikrardan kamu maliyesine, iş ve yatırım ortamından yüksek katma değerli üretim ve ihracata, enerjiden ulaştırmaya, eğitimden sağlığa, iş gücü piyasalarından sosyal güvenlik ve sosyal yardımlara tüm yapısal reform alanlarında tedbirler hayata geçirilmeye devam edilecektir.
"BÜTÇE AÇIĞI, GAYRİ SAFİ MİLLİ HASILAYA ORANI YÜZDE 3,1"
2025 yılı bütçesinin 11 trilyon 213,1 milyar lira olarak gerçekleşmesini beklediklerini ifade eden Yılmaz, şöyle devam etti:
*2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesinde bütçe giderlerinin 14 trilyon 731 milyar lira, bütçe gelirlerinin ise 12 trilyon 800 milyar lira olacağı öngörmekteyiz. Bütçe açığının gayri safi yurt içi hasılaya oranının ise yüzde 3,1 olarak gerçekleşeceği beklenmektedir. Deprem nedeniyle bütçe açıklarında yaşanan arızi artış sonrasında, bütçe açığını yeniden hükümetlerimiz dönemindeki ortalama seviyesine yaklaştırıyoruz.
*Hükümetlerimiz döneminde bir taraftan mali disipline kararlılıkla devam ederken diğer taraftan da bütçeyi faiz bütçesi olmaktan çıkararak hizmet bütçesi haline getirdik. 2002 yılında milli gelire oranla yüzde 14,3 olan faiz giderlerini oldukça düşük seviyelere indirdik. Nitekim 2025 yılı bütçesinde faiz giderlerinin yüzde 3,2 seviyesinde olmasını öngörmekteyiz.
*2025 yılında merkezi yönetim bütçe gelirlerinin 2024 yılı gerçekleşme tahminlerine göre yüzde 41,2 artışla 12 trilyon 800 milyar liraya, vergi gelirlerinin ise yüzde 46,5 oranında artarak 11 trilyon 139 milyar liraya ulaşacağını tahmin ediyoruz.
*Bütçe gelirlerinin alt kalemleri şöyledir: Gelir Vergisi 2 trilyon 130 milyar lira, Kurumlar Vergisi 1 trilyon 637 milyar lira, Katma Değer Vergisi 3 trilyon 599 milyar lira, Özel Tüketim Vergisi 2 trilyon 121 milyar lira, Diğer Vergi Gelirleri 1 trilyon 652 milyar lira, Vergi Dışı Gelirler 1 trilyon 662 milyar liradır.
'ELEKTRİK VE DOĞALGAZDA YÜZDE 60 ORANINDA SÜBVANSİYON UYGULANIYOR'
Yılmaz, bütçeden en büyük payın 1 trilyon 452 milyar lira ile Milli Eğitim Bakanlığına, ikinci sırada ise Sağlık Bakanlığına verildiğini söyledi. Yılmaz, "Vatandaşlarımızın elektrik ve doğal gazı daha ucuza kullanabilmeleri için 2025 yılı bütçesinde 472 milyar lira kaynak öngörüyoruz. 2024 yılında elektrik ve doğal gazda mesken aboneleri için yaklaşık yüzde 60 oranında sübvansiyon uygulanmaktadır. Avrupa İstatistik Ofisi (EUROSTAT) tarafından yayımlanan verilere göre 2024 yılının ilk altı aylık döneminde Avrupa ülkeleri arasında hane halkına en ucuz elektrik ve doğal gaz sağlayan ülke Türkiye olmuştur. 2022 yılı ocak ayı itibarıyla asgari ücreti vergi dışı tuttuk. Bu imkandan tüm çalışanlarımız yararlanmaktadır. Bu kapsamda 2025 yılında 810,4 milyar lira vergi istisnası öngörüyoruz. 2025 yılında bütçemizden tarıma ayırdığımız kaynağı 705,6 milyar liraya çıkartıyoruz. Bu kapsamda; tarımsal destek programları için 135 milyar lira, tarım sektörü yatırım ödenekleri için 166,3 milyar lira, tarımsal kredi sübvansiyonu, müdahale alımları, tarımsal KİT ve ihracat destekleri için 204,6 milyar lira kaynak ayırıyoruz. Tarıma yönelik vergi harcamalarının 199,8 milyar lira olmasını öngörüyoruz" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın sunumunun ardından Plan ve Bütçe Komisyonu toplantısı sona erdi. Komisyon, önümüzdeki haftadan itibaren 2025 yılı bütçesine ilişkin toplantılarını sürdürecek.