Keşfedilen şehirlerden en önemlisi "Los Abuelos" (Büyükanneler ve Büyükbabalar) olarak adlandırılan yerleşim. Şehir, adını burada bulunan bir erkek ve bir kadın figüründen alıyor; bu heykellerin yerleşim halkının atalarını temsil ettiği düşünülüyor.
Los Abuelos’un törensel bir merkez olduğu tahmin ediliyor. Ayrıca, yapılarının konumlandırılmasıyla güneşin gündönümü ve ekinoks hareketlerinin takip edilebildiği bir astronomi kompleksi de içeriyor. Bölgede ayrıca bir insan mezarı, iki kedi iskeleti, çanak çömlekler, ok uçları ve deniz kabukları bulundu.
İkinci şehir "Petnal", 33 metre yüksekliğinde bir piramide ev sahipliği yapıyor. Piramidin tepe kısmında yer alan odada duvarlara işlenmiş kırmızı, siyah ve beyaz renkli kalıntılar hâlâ görülebiliyor. Petnal'in politik bir merkez olduğu düşünülüyor. Burada da doğurganlık ve yeniden doğuşu simgeleyen kurbağa biçimli bir sunak bulundu.
Üçüncü şehir "Cambrayal", bir sarayın tepe noktasındaki su deposundan başlayan kanallar ağıyla dikkat çekiyor. Bu kanalların büyük olasılıkla atık su tahliyesi amacıyla kullanıldığı belirtiliyor.
Kazılar sırasında korunaklı biçimde bulunan çanak çömleklerin daha önceki yıllarda yoğun biçimde yağmalanan bu bölge için büyük öneme sahip olduğu ifade ediliyor. Emory Üniversitesi’nden sanat tarihi profesörü Megan O’Neil, bu eserlerin Maya halkının geçmişine ait kolektif hafızayı yeniden kurmak adına kritik bir rol oynayabileceğini belirtti.
Slovakya ve Guatemala’dan araştırmacıların yer aldığı Uaxactún Arkeoloji Projesi (PARU) kapsamında yapılan kazılarda 2009’dan bu yana 176 Maya yerleşimi tespit edildi, ancak yalnızca 20’si kazıldı.