Hakemli bilim dergisi Science’ta yayımlanan araştırma, Doğu Asya’daki erken insan atalarının gelişmiş bilişsel becerilerine, yaşantılarına ve çevreye uyum sağlama biçimlerine dair önemli ipuçları sunuyor. Yunnan eyaletinin Jiangchuan bölgesindeki Gantangqing arkeolojik alanında oksijensiz kil tortullarında korunmuş aletler sayesinde bu nadir keşif mümkün oldu.
Bilim insanları, tortullarda yaklaşık bin organik kalıntı bulurken, gelişmiş tarihlendirme yöntemleriyle aletlerin 250 bin ila 350 bin yıllık olduğunu belirledi. Araştırmacılar, “son derece nadir” olarak tanımlanan bu ahşap aletlerin çeşitli biçim ve işlevlere sahip olduğunu ifade ediyor.
Bulunan çubuklardan ikisi, İtalya’da bulunan 171 bin yıllık Poggetti Vecchi aletlerine benzerken, dört kanca biçimli aletin kök kesmek için kullanıldığı tahmin ediliyor. Ayrıca ahşap aletlerin üzerinde kasıtlı cilalama ve kazıma izlerinin yanı sıra kenarlarında toprak kalıntılarının bulunması, bu aletlerin kök ve yumru gibi yeraltı bitkilerini kazmak için kullanıldığını gösteriyor.

Keşfedilen aletler arasında kazma çubukları ile küçük, sivri uçlu, elle tutulan aletlerin yer aldığı belirtiliyor. Bu bulgular, Doğu Asya’daki atalarımızın bitki temelli bir beslenme biçimini benimsediğine dair önemli kanıtlar sunarken, bölgede çam fıstığı, fındık, kivi meyvesi ve su yumrularına dair izler de bulundu.
Öte yandan Avrupa ve Afrika’da bulunan ahşap aletler genellikle av aletleri, mızrak ve mızrak ucu gibi savaş ya da avlanma odaklıyken, bu keşif, Gantangqing’deki erken insanların bitki temelli, farklı bir hayatta kalma stratejisi izlediğini gösteriyor.

Araştırmanın ortak yazarı arkeolog Bo Li, keşfin, erken insan adaptasyonuna ilişkin önceki varsayımlara meydan okuduğunu belirterek, “Ahşap aletlerin çeşitliliği ve karmaşıklığı, arkeolojik kayıtlardaki önemli bir boşluğu dolduruyor” dedi. Dr. Li ayrıca, bu keşfin, ahşap alet kullanan erken insanların dünya genelinde çok daha geniş bir alana yayıldığını kanıtladığını vurguladı.
Bulgular, farklı ortamlarda yaşayan tarih öncesi toplulukların yerel ihtiyaçlarına uygun aletler geliştirdiğine ve bu aletlerin, bitki temelli beslenmeyi mümkün kılan hayatta kalma stratejilerinin önemli bir parçası olduğuna işaret ediyor.