Kahramanmaraş 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde 6 sanığın ‘Bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma’ suçundan 22 yıl 6’şar ay hapis cezası yargılandığı Said Bey Sitesi ile ilgili davada, mahkeme heyetinin talebi üzerine rapor hazırlayan Prof. Dr. Turgay Coşgun, Prof. Dr. Mücteba Uysal, Prof. Dr. Barış Sayın, Doç. Dr. Cihan Öser ve Hakkı Ekşi, mahkemeye ‘Çekilme talebi’ konulu dilekçe sundu. Dosyaya bugün sunulan 13 Ağustos tarihli dilekçede bugüne kadar birçok mahkeme tarafından bilirkişi olarak görevlendirildiklerini, heyet olarak her bir üyenin uzmanlık alanı kapsamında uzun süreli çalışma ve yoğun emek harcayarak raporlar hazırladıklarını ifadeleri yer aldı.
"HEYET ÜYELERİ HEDEF GÖSTERİLDİ, İFTİRA ATILDI"
Heyet olarak tarafsız ve bağımsız davranma ile dürüstlüğü kendilerine ilke edindiklerini ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerince hazırladıkları raporların takdire şayan olarak nitelendirildiği belirtilen dilekçede şöyle denildi:
* Heyet üyeleri, isimleri ve çalıştığı kurumları dahi açık bir şekilde verilerek bazı sosyal medya platformlarında ve TV kanallarında, haksız, taraflı bir şekilde ve iftira içerikli yorum ve haberlerle linç kampanyasına maruz bırakılmıştır. Dosya içeriğini okumadan, onaylı projeleri incelemeden, statik hesap detaylarını görmeden ve yapısal analizler gerçekleştirmeden kısacası konunun uzmanı olmayan, kişilerce yapılan bu iftira içerikli ithamlar, hedef göstermeler ve tehditler sosyal platformlarda halen sürdürülmektedir. Heyet üyelerinin isimlerinin ve çalıştığı kurumun açıkça verildiği, kendilerinin ve ailelerinin hedef gösterildiği, hatta tehditlere varan söylemlerin korkusuzca ortaya atıldığı bir süreçte, yetkili makam ve kurumlarca da herhangi bir işlemin tesis edilmediği görülmüştür.”
TÜM DOSYALARDAN ÇEKİLDİLER
Dilekçenin devamında bu nedenlerden dolayı heyetin tarafsız ve bağımsız bir şekilde çalışma imkanının ortadan kalktığı ve bunun da dava dosyasına bir katkı sunamayacakları hususunu doğurduğu belirtilerek, “Kaldı ki yaşanan tüm bu süreçlerde, akademik çalışmalarımız da büyük oranda aksama meydana gelmiştir. Doktora, yüksek lisans ve lisans derslerimizin fazlalığı ile danışmanı bulunduğumuz öğrenci sayısının yüksekliği ve idari görevler ile bilim kurulu üyeliklerinden ötürü de bilirkişilik görevini süresi içerisinde yerine getiremeyeceğimiz anlaşılmıştır. Sonuçta, yukarıda yapılan gerekçelendirmeler kapsamında; heyet üyelerimize yapılan tüm bilirkişilik görevlendirilmesinden affımızı diler, gereğini saygılarımızla arz ve talep ederiz” denildi.
RAPOR SONRASI 2 KİŞİYE TAHLİYE
Mahkemeden çekilme talebi bulunan bilirkişi heyeti, Said Bey Sitesi ile ilgili hazırladığı raporda, sitenin zemin katında bulunan markette inşaatın tamamlanmasından sonra, zemin kat tavanı galeri boşluğuna onaylı projesine aykırı olacak şekilde gerçekleştirilen çelik konstrüksiyon imalatlarına esas çelik profillerin, zemin kat tavanı galerisindeki kiriş elemanlarına ankraj ile bağlantılarının gerçekleştirilmesinin binanın yıkılmasında etkili olduğu ve bu nedenle de tutuklu müteahhit Hasan Çam’ın asli kusurlu olduğu, diğer sanıkların ise kusurlarının bulunmadığı belirtilmişti. Raporun ardından tutuklu sanıklar Halil Yıldız ve Yavuz Kaygısız’ın avukatları mahkemeye başvurarak son raporda müvekkillerine herhangi bir kusur atfedilmediğinden dolayı tahliyelerini talep etmiş, mahkeme heyeti 2 sanığın tahliyesine karar vermişti.
EZGİ APARTMANI RAPORU TEPKİLERE NEDEN OLMUŞTU
Yine 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ve 35 kişinin öldüğü Ezgi Apartmanı davasında da talep edilen rapor, yine aynı bilirkişi heyeti tarafından hazırlanmıştı. Daha önceki bilirkişi raporlarında zemin katında bulunan pastanede kolon kesildiği belirtilen binayla ilgili hazırlanan son bilirkişi raporunda pastanede yapılan imalat, tadilat, tahrifatlar ile kesildiği öne sürülen kolonun binanın tek başına veya diğer nedenlerle birleşerek binanın yıkımı üzerinde herhangi bir etkisinin bulunmadığı, bu nedenle ‘Olası kastla kasten öldürme ve yaralama’ suçundan 876 yıl 6’şar ay hapisleri istenen pastane işletmecileri firari sanıklar Sami Kervancıoğlu, Mustafa Pekel ve tutuklu iç mekan tasarımcısı Ertan Danacı’nun kusurlarının olmadığı kaydedilmişti. Aynı raporda tasarım hataları ve inşaat sonrası perde betonun kesilmesinin binanın yıkılmasında esaslı etken olduğu, bu nedenle müteahhit Yakup Aktaş ile 12 yıl önce vefat eden statik proje müellifi Kemal Türkarslan’ın asli kusurlu, tutuklu inşaat mühendisi Mehmet Tekin’e ise hiçbir kusur atfedilemeyeceği belirtilmişti.