ABD’de Kongre ile Beyaz Saray’ın bütçe krizini çözememesi sonucu federal hükümetin kapanması, küresel piyasalarda belirsizlik yaratırken, güvenli liman talebini artırdı. Doç. Dr. Filiz Eryılmaz, kapanan ABD hükümetinin piyasaya etkilerini sıralayarak, Türkiye ekonomi üzerindeki etkilerini açıkladı. Ayrıca Eryılmaz, cuma gününe dikkat çekerek, istihdam rakamlarının açıklanama ihtimalini dile getirdi.
ABD’de hükümetin kapanma ihtimali finans piyasalarında ciddi belirsizlik yaratıyor. ALB Yatırım Başekonomisti Doç. Dr. Filiz Eryılmaz, kapanmanın güvenli liman talebini tetikleyerek hem altın fiyatlarını hem de ABD 10 yıllık tahvil faizlerini yukarı çekeceğini vurguladı.
Eryılmaz, “İlk etki belirsizliktir. Bu belirsizlik güvenli liman talebini artırır ve altını daha yukarı taşır. Eğer çözüm bulunamazsa altın 3 bin 900 ile 4 bin dolar seviyelerine gidebilir” dedi.
Eryılmaz şu ifadelere yer verdi:
"FED'DEN DAHA BÜYÜK FAİZ İNDİRİMİ BEKLENEBİLİR"
Eryılmaz, hükümetin kapanmasının ABD ekonomisinde yavaşlamayı hızlandıracağını ve Fed üzerindeki faiz indirim baskısını artıracağını söyleyerek, “İşsizlik artacak, istihdam azalacak. Bu durumda Fed’den daha güçlü faiz indirimi beklentileri gündeme gelir.” ifadelerini kullandı.
VIX endeksinde yükseliş olduğunu, S&P tarafında satışların başladığını belirten Eryılmaz, ABD tahvillerindeki satışların faizleri yukarı çektiğini, dolar ve hisse senetlerini ise baskıladığını dile getirdi.
"EN BÜYÜK ETKİYİ ALTINDA GÖRÜRÜZ"
Başekonomist, yaşanan sürecin en güçlü yansımasının altın fiyatlarında görüleceğini ifade ederek, “ABD varlıkları satıldığı için faizler yukarı gidiyor ama en büyük etkiyi altında görürüz. Altın talebi çok güçlü şekilde artar.” dedi.
"TÜRKİYE'YE ETKİSİ: ALTIN TALEBİ ARTAR, GRAM ALTIN REKORA GİDER"
Türkiye açısından etkileri değerlendiren Eryılmaz, borsanın kendi dinamikleriyle ilerlediğini, en büyük etkinin altın fiyatları üzerinden görüleceğini belirterek, “Altına çok ciddi bir rağbet olur. Gram altında yeni rekorlar gündeme gelir. Fakat kısa vadede Türkiye’ye çok güçlü bir etki beklemiyorum. Demokratlarla Cumhuriyetçilerin kısa sürede bir orta yol bulacağını düşünüyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
KRİTİK GÜN CUMA
Cuma günü açıklanması planlanan tarım dışı istihdam verisinin de risk altında olduğuna dikkat çeken Eryılmaz, “Bu veri açıklanamazsa Fed’in faiz kararı açısından belirsizlik daha da artar. Piyasalar bunu olumsuz fiyatlar” dedi
ALTIN REKOR KIRDI
Altın fiyatları bu gelişmelerin etkisiyle tarihi seviyelere yükseldi. Ons altın gece saatlerinde 3.875 dolara çıkarak rekor kırarken, sabah seansında 3.860 dolar civarında işlem görmüştü.
Saat 11.23 itibarıyla ise 3.895 dolar ile rekorunu tazeledi.
KÜRESEL BELİRSİZLİK GÜVENLİ LİMANA YÖNELTTİ

Hükümetin kapanmasıyla yüz binlerce federal çalışanın zorunlu izne çıkarılması ve birçok kamu hizmetinin aksaması, ABD ekonomisinin seyrine ilişkin kaygıları artırdı. Ekonomistler, uzun süren bir çıkmazın piyasaları daha da baskılayabileceğini belirtiyor. Bu tablo, yatırımcıların altına yönelmesine yol açtı.
FED'İN FAİZ İNDİRİMİ BEKLENTİSİ DE ETKİLİ OLDU
Altındaki yükselişte yalnızca siyasi belirsizlik değil, aynı zamanda ABD Merkez Bankası’nın (Fed) para politikasına ilişkin beklentiler de etkili oldu. Fed’in önümüzdeki aylarda faiz indirimine gidebileceğine dair beklentilerin güçlenmesi, altının cazibesini artırarak rekor seviyelerin görülmesini sağladı.
DOLAR ZAYIFLADI
Dolar endeksi yatırımcıların güvenli liman altına yönelmesiyle birlikte 97,83 seviyesinden 97,62'e düştü.
GRAM ALTINDA DA YENİ ZİRVE

Serbest piyasada ons fiyatındaki yükselişin etkisiyle gram altın 5.208 lira ile rekorunu tazeledi. Kapalı Çarşı'da ise gram altın 5.318 lira ile rekor kırarken çeyrek altın da 8.670 liradan satılıyor.
Analistler, hem küresel belirsizliklerin hem de Fed adımlarına yönelik beklentilerin altın fiyatlarında oynaklığı artıracağını vurguluyor.
PİYASALARDA NELER OLACAK?
Kısa vadede volatilite ve risk primi baskısı muhtemel; ancak kapanma kısa sürerse piyasalar büyük ölçüde olayı “geçici fırtına” olarak değerlendirip toparlanma eğilimi gösterebilir. Uzun süren bir kapanma ise daha derin ekonomik sonuçlara ve global likidite-stres olaylarına yol açabilir.
Sermaye çıkışı riski: ABD risk primi artarsa, küresel yatırımcılar daha güvenli varlıklara (örneğin ABD Hazine tahvilleri, altın) yönelir; gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye çıkışları artabilir.
Döviz kuru baskısı: USD’nin değer kaybetmesi ya da volatilite artışı, TL gibi para birimlerinde oynaklığı artırabilir.
Kur üzerinden maliyet baskısı: Türkiye gibi ithalata bağımlı sektörlerde maliyetler dolar üzerinden belirleniyorsa, maliyet artışları yaşanabilir.
Dış ticaret / finansman maliyeti etkisi: ABD’de faiz beklentileri değişirse, küresel faiz eğrileri etkilenir ve dış finansman maliyetleri değişebilir.
Yatırımcı algısı / risk iştahı: Küresel risk iştahı azalırsa, gelişmekte olan ülkelerde hisse senetleri, döviz piyasaları ve borçlanma maliyetleri olumsuz etkilenebilir.
ABD'DE HÜKÜMET KAPANDI: YÜZ BİNLERCE ÇALIŞANA ZORUNLU İZİN
Kongre ile Beyaz Saray’ın bütçe anlaşmasına varamaması sonucu ABD’de federal hükümet resmen kapandı. Yaklaşık 750 bin çalışanın zorunlu izne çıkarılacağı belirtilirken, birçok kamu hizmeti durduruldu. Temel hizmetler devam edecek olsa da ekonomistler uzun süren bir çıkmazın yerel ekonomileri sarsabileceği uyarısında bulunuyor.
2019'DAN BU YANA BİR İLK
Ülkede salı gece yarısı itibarıyla 2025 mali yılı sona ererken, federal hükümete finansman sağlayacak bütçe üzerinde anlaşmaya varılamadı.
Federal kamu kuruluşlarının faaliyetlerini sürdürmesini sağlayacak geçici bir bütçe tasarısının Kongre'den geçememesi, 2019'dan bu yana ilk kez hükümetin kapanmasına yol açtı.
ABD'de yeni mali yılın başlamasına saatler kala Senato, hem Demokratların hem de Cumhuriyetçilerin sunduğu geçici bütçe tasarılarını onaylamadı.
Senatörler, hükümete finansman sağlanmasını ve yaklaşık 1 trilyon dolarlık sağlık hizmetleri düzenlemesini içeren Demokratların desteklediği tasarıyı reddederken, Cumhuriyetçilerin desteklediği tasarı da yeniden oylamaya sunulsa da gerekli oy sayısına ulaşamadı.
ABD Temsilciler Meclisi, 19 Eylül'de federal hükümete 21 Kasım'a kadar finansman sağlanmasını öngören geçici bütçe tasarısını onaylamıştı ancak senato, Cumhuriyetçilerin sunduğu tasarıya onay vermemişti.
Demokratlar, sağlık sigortası sübvansiyonlarının süresinin uzatılmasını ve Medicaid kesintilerinin geri alınmasını talep ederken Cumhuriyetçilerin tasarısına destek vermeyi reddetmişti. Cumhuriyetçiler ise mevcut harcama düzeylerinde herhangi bir değişiklik içermeyen bir geçici bütçe tasarısında ısrar olmuştu.
BAŞKAN TRUMP'TAN KAPATMA AÇIKLAMASI
ABD Başkanı Donald Trump Salı günü yaptığı açıklamada, federal hükümetin muhtemelen kapanacağını, bu durumda çok sayıda çalışanı işten çıkarabileceklerini ifade etmişti. ABD Kongresi Bütçe Ofisi (CBO), federal hükümetin kapanması halinde yaklaşık 750 bin çalışanın ücretsiz izne çıkarılabileceği tahmininde bulunmuştu.
FEDERAL HÜKÜMETİN KAPANMASI NE ANLAMA GELİYOR?
Amerikan kanunlarına göre Kongre, 1 Ekim'de başlayıp 30 Eylül'de sona eren mali yıl için bütçeyi onaylayamazsa aranın geçici bütçelerle kapatılması gerekiyor. Geçici bir bütçenin de kabul edilemediği dönemlerde federal hükümet, harcama yetkisini kaybederek temel hizmetler dışındaki tüm faaliyetlerine ara veriyor. Bu süreçte, "temel" olmayan hizmetlerde görevli kamu çalışanları ücretsiz izne çıkarılırken, ABD ordusu, istihbarat kurumları, kamu hastaneleri, havaalanları ve hapishanelerde görevli personel çalışmaya devam ediyor. "Temel personel" kategorisinde yer alan bu çalışanlar, kapanma dönemlerindeki maaşlarını genellikle Kongre yeni bir bütçe geçirene kadar alamıyor.
HÜKÜMET EN SON TRUMP'IN İLK DÖNEMİNDE KAPANMIŞTI
Sorumlu Federal Bütçe Komitesi verilerine göre, 1981'den bu yana üç gün veya daha kısa süreli 10 kapanma yaşanırken, federal hükümetin operasyonlarını ciddi şekilde etkileyen 4 uzun süreli kapanma oldu. Ülkede en son "kapanma" ABD Başkanı Donald Trump'ın ilk döneminde yaşanmıştı. Trump'ın Meksika duvarı için finansman içermeyen geçici bütçe tasarısını imzalamama restiyle ortaya çıkan bütçe krizi, Demokratların geri adım atmaması sonrasında federal hükümetin kısmen kapanmasıyla sonuçlanmıştı. Aralık 2018'de başlayarak Ocak 2019'da biten 35 günlük kapanma, ABD tarihinin en uzun süreli hükümet kapanması olmuştu.