Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in terör örgütü PKK üyesi olmak suçundan tutuklanıp yerine kayyum atanmasının ardından aynı soruşturma kapsamında Cuma günü 12 kişi daha gözaltına alınmıştı.

Bunlar arasında Ahmet Özer’in kiracısı Faik Kaplan da bulunuyor. Mersin’deki adresinden gözaltına alınan Kaplan, İstanbul’a götürüldü. Terörle Mücadele Şubesinde 4 gün sorgulanan Kaplan ile birlikte gözaltında tutulan 12 kişi sıkı güvenlik önlemleri altında terör ve örgütlü suçlarla ilgili soruşturmalara bakmakla görevli ve yetkili Çağlayan Adliyesine sevk edildi.

11 KİŞİ TUTUKLANDI, 1 KİŞİ ADLİ KONTROLLE SERBEST KALDI

Cumhuriyet Savcısı tarafından ifadeleri alınan bu kişiler daha sonra tutuklanma talebiyle nöbetçi Sulh Ceza Sorgu hakimliğine sevk edildi. Sorgu hakimliğince sorgulanan 11 kişi adli kontrol kararının şu aşamada yetersiz kalacağı, delillerin henüz toplanmamış olması, kaçma ve delilleri karartma ihtimali nedeniyle tutuklamanın ölçülü olacağı gerekçemiyle “Silahlı terör örgütü üyesi olmak, terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek, terörizmin finansmanı hakkındaki kanuna muhalefet etmek” suçlarından tutuklanarak cezaevine gönderildi. 1 kişi ise yaşının ilerlemiş olması nedeniyle yurtdışına çıkış yasağı konularak adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Tutuklananlar arasında Ahmet Özer’in kiracısı Faik Kaplan’da bulunuyor.

KIZIM VE OĞLUM AHMET ÖZER’İN KİRACISIDIR

Özer’in hesabına her ay oğlu ve kızının kira bedelini yatırması terörizmin finansmanı kapsamında değerlendirilen ve Mersin’de kırtasiye dükkânı işleten Faik Kaplan’ın da geçen Cuma günü gözaltına alınarak Ahmet Özer soruşturması kapsamında İstanbul’a götürüldüğü öğrenildi. Ahmet Özer’in tutuklanmasından sonra sosyal medya ve bası basın yayın organlarında hedef gösterildiği gerekçesiyle savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu.

SÖZCÜ’nün ulaştığı Kırtasiye dükkânı işleten 3 çocuk babası Faik Kaplan, kızı Zilan Kaplan’ın İstanbul’daki İstinye Üniversitesi Psikoloji Bölümü 4. Sınıfta öğrenim gördüğünü, oğlu Zinar’ın da aynı üniversitenin İşletme Bölümü birinci sınıfında öğrenim gördüğünü belirterek, “Biz Ahmet Özer’in kiracısıyız. Üniversite okuyan kızım ve oğlum 25 Temmuz 2022’den beri mülkiyeti Ahmet Özer’e ait Zeytinburnu’ndaki bir apartman dairesinde kalıyor. Kira bedelini de her ay ben ödüyorum. Özer’in tutuklanmasına gerekçe olarak benim gönderdiğim kira bedeli ve yaptığım EFT işlemlerinin terör örgütü kapsamında değerlendirilmesi beni şok etti. Buna dair tüm banka dekontlarım var. Orada da kira bedeli olduğu açıkça yazıyor. Çünkü her ayın aynı günü bu parayı yatırıyorum. Bu nereden çıktı anlamış değilim. Tutuklanmanın olduğu için bazı bazın yayın organlarında açık ismim ve öğrenci olan kızımın açık kimlik bilgileri paylaşılması psikolojimizi bozdu” demişti.

BEN VE ÇOCUKLARIM HEDEF GÖSTERİLDİK

Masumiyet karinesi ve lekelenme hakanının Anayasamızda da güvence altına alındığını, ancak bu soruşturma ile masumiyet karinesi ve lekelenmeme hakkının açık bir şekilde çiğnendiğini belirten baba Faik Kaplan, “Bu haberlerle gerçeğe aykırı bilgiyi alenen yayma, kişisel verileri hukuka aykırı biçimde elde etme suçu işlenmiştir. Buna dair Mersin Cumhuriyet Başsavcılığına da gerekli suç duyurularını yaparak hukuki süreci başlatacağım. Bir kira bedelinin ödenmesi üzerinden örgüt üyeliği yaratılmaya çalışılmıştır. Ben ve kızım açık biçimde hedef gösterildik. Can güvenliğimiz risk altında, bu bilgilerin bu kadar açık biçimde paylaşılmaması gerekiyor. Kızımın İstanbul’da, benim ve ailemin can güvenliği tehlike altındadır” dedi.

TERÖRDEN KAÇTI, MERSİNE YERLEŞTİ

Terör örgütü PKK’nın Şırnak’ın İdil İlçesinde sözde özerklik ilanıyla birlikte çukur, hendek ve barikat olaylarının devam ettiği 2016 yılında İdil’de esnaflık yaptığını, ancak ilçede can güvenlikleri olmadığı için ailesiyle birlikte Mersin’e göç etmek zorunda kaldığını belirten Faik Kaplan tepkisini şöyle dile getirdi:

2016 yılında da İdil’deki çukur ve hendek olaylarından sonra ailemle birlikte Mersin’e göç etmek zorunda kaldım. Orada da kırtasiye dükkanım vardı. Ancak terörden dolayı işimi bırakıp Mersin’e göç etmek zorunda kaldım. 3 çocuk babasıyım ve kendi halinde küçük bir esnafım. Kıt kanaat imkanlarla aileme ve çocuklarıma iyi bir gelecek hazırlamanın telaşını yaşarken, kızımın oturduğu evin kirasını ödemem bile örgütsel faaliyet kapsamında değerlendirilmiş. Bu nasıl bir iştir. Anlam veremedim.