Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, depremin vurduğu Hatay’da can ve mal kaybının fazla olmasında, belediye olarak başvurularının zamanında dikkate alınmamasının etkili olduğunu belirtti. Birçok alanda mahkeme kararlarının bile uygulanmadığını öne sürdü.
Lütfü Savaş, 46 mahalleyi kapsayan Kentsel Dönüşüm Strateji Belgesini 17 Kasım 2021’de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na teslim etmelerine rağmen bakanlığın kendilerine hiçbir dönüş yapmadığını söyledi. Savaş, başvurularının üzerinden 1,5 yıl geçtikten sonra depremin meydana geldiğini, belgelerinde “Yıkılacak” dedikleri binaların yüzde 62’sinin yıkıldığını açıkladı. Savaş, Hatay’da kentsel dönüşümün iptalini istediğine ilişkin iddiayı şöyle cevaplandırdı:
“İPTALİNİ BEN İSTESEYDİM...”
“Eğer kentsel dönüşümün iptalini isteseydim Antakya Belediye Başkanlığı dönemimde bu alanı riskli alan ilan etmek için Çevre ve Şehircilik Bakanlığına başvuruda bulunmazdım. Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı olduktan sonra, Riskli Alanın (Kentsel dönüşüm alanının) yetkisi Antakya Belediyesi’ne verildi. Daha da vahim olan, ne Antakya Belediyesi ne Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ne de TOKİ, alanın dönüşümü ile ilgili 2014 yılından buyana geçen 9 yıl içerisinde süreci tamamlayamadı. İskenderun’da meydan, Cumhuriyet, Modernevler, Numune, Pınarbaşı ve Esentepe mahallelerini kapsayan alanı 16 Eylül 2013 tarihinde riskli ilan ettik. Burası 5 Şubat 2022 tarihinde yayınlanan Cumhurbaşkanı Kararnamesiyle riski alan olmaktan çıkarıldı. Buralarda çok kayıp oldu.
RİSKE KARŞI NE YAPILDI?
Antakya ve Defne’yi kapsayan 1440 hektarlık alanda Kentsel Dönüşüm Strateji Belgemizi 2020-2021 yılları içerisinde büyük bir titizlikle hazırladık. Çevre Bakanlığı’na gönderdik. Kentsel dönüşüm yol haritasını ortaya koyduk. Yaptığımız bu çalışma Antakya ve Defne ilçelerinde yer alan 46 mahalleyi kapsıyordu. 46 Mahalle içerisinde yer alan 25 bin 20 adet yapıyı tek tek analiz edip inceledik. Yapıların yaklaşık %53‘ünü riskli olarak tanımladık. Deprem sonrası 25 bin 20 adet yapının, 13 bin 786 tanesi Yıkık/Acil Yıkılacak/Ağır Hasarlı olarak tespit edildi. Yani yapıların yaklaşık %55’i kullanılamaz hale geldi. Sadece bu kadar değil, müdahale edilmesi gereken 13 bin 420 adet yapıyı 26 bölge olarak gruplandırdık.
PROJEMİZ DE BALTALANDI
Yaptığımız tüm çalışmaları 17 Kasım 2021’de Bakanlığa teslim ettik. Alanımızın odak noktasına Eğitim Tesis alanı yapıldı. Kentsel Dönüşüm Projemiz de baltalanmış oldu. 6 Şubat’ta deprem felaketiyle karşılaştık. Tespitini yaptığımız yapıların %62’si yani 8 bin 390 adet yapı maalesef artık yok. Cumhurbaşkanı, Amik Ovası’nın yapılaşmaya açıldığını söyledi. Tarım alanlarında vasıf değişikliği yapma konusunda yetki Tarım ve Orman Bakanlığı’nda. Planlama döneminde bize yapılaşma için olur vermediği alanlarda, bireysel olarak başvuru yapan müteahhitlere yapılaşma için olur verdiği yazılar belgeleriyle beraber elimizde mevcut. Bu alan amik gölet aynasının bulunduğu alan. Buraya depremde büyük hasar gören, hizmet veremeyen Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi yapılmıştı. Bunun kararını kim verdi? Depremde hasar gören kamu kuruluşlarından biri olan bu hastane Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylediği gibi 2013 yılında inşa edilmiştir. 2016’da hizmete açıldı. Mimarı da TOKİ’ydi. Orada onlarca insan, bebek hayatını kaybetti. Bunları onaylayanları sorgulamak gerekiyor önce.”
Hükümet bize her konuda engel oldu
Savaş, iktidarın, birçok konuda engel olduğunu şöyle anlattı: “Antakya’nın Gökçegöz Mahallesi’nde 127 bin metrekarelik alan ile ilgili ÇED başvurusu 2017’de bakanlığa yapıldı. 2 yıl sonra ÇED Nihai Kararı alındı. Belediye olarak 6 Şubat 2020’de Bakanlık’tan “ÇED Olumlu Kararı” belgesi talep ettik. Yine yaklaşık bir yıl sonra 5 Mart 2020’de Bakanlık bize ÇED sürecinin devam ettiğini bildirdi. 24 Mart’ta da Bakanlık ÇED Sonlandırma kararı verdi.”
Hukuka aykırı kararlar aldılar!
31 Mart 2020’de verilen kararın hukuka aykırı olduğu için gözden geçirilmesini talep ettiklerini söyleyen Lütfü Savaş şöyle konuştu: “Talebimiz 14 Nisan’da reddedildi. Hatay 2. İdare Mahkemesi dava konusu işlemin iptaline karar verdi. Davayı Danıştay’da da kazandık. Biz de yeniden 2021’de ÇED Olumlu Kararı Belgesini talep ettik. Bu defa Bakanlık ÇED sürecinin devam ettiğini bildirdi. 6 Şubat 2023’te yaşadığımız deprem sonrasında OHAL Valiliği ile yapılan toplantıda Gökçegöz Katı Atık ve Bertaraf Tesisi ile ilgili süreci ilgililere aktardık. Bu defa OHAL Valiliğince ÇED sürecindeki proje alanına çöp dökülmesi izni verildi. Yargı kararının uygulanması için deprem mi olması gerekiyordu?”