Panoría mezarlığında yapılan kazılar, 2015-2019 yılları arasında gerçekleştirildi. Bölgede 19 dolmen kalıntısının yanı sıra taş odalı mezar yapıları ortaya çıkarıldı. Granada Üniversitesi ve Almanya’daki Tübingen Üniversitesi araştırmacılarının yürüttüğü çalışmada, toplamda yaklaşık 55 BİN insan kalıntısı analiz edildi. Araştırma sonuçları, Scientific Reports dergisinde 23 Eylül’de yayımlandı.
Araştırmacılar, bugüne kadar 91 bireyin kemik kalıntılarını tespit etti. 44 kişinin cinsiyeti belirlenebilirken, bunların 27'sinin kadın ve 17'sinin erkek olduğu ortaya çıktı. Özellikle çocuk ve genç bireylerin cinsiyet dağılımındaki fark, kadınların lehine daha da belirgin hale geldi. 6 kız çocuğuna karşılık sadece 1 erkek çocuk bulundu. Yetişkinler arasında ise 21 kadın ve 16 erkek tespit edildi. Bu durum, her 5 kadına karşılık yalnızca 4 erkeğin gömüldüğünü gösteriyor.
Araştırmacılar, “Panoría nüfusu, doğal süreçlerle ya da olağanüstü durumlarla açıklanamayacak derecede kadınların lehine dengesiz bir demografik yapıya sahiptir” yorumunda bulundu.
ÜÇ FARKLI YÖNTEM KULLANILDI
Cinsiyet tespiti için üç farklı yöntem uygulandı. Araştırmacılar, iskeletlerin pelvis ve kafa yapısını inceleyerek cinsiyet belirlemeye çalıştı. Bazı bireylerde ise korunan antik DNA örnekleri incelenerek XX veya XY kromozomlarının varlığı arandı. Son olarak, diş minesindeki amelogenin peptidlerinin analizi yapıldı. Bu peptidler yalnızca X kromozomunda kodlandığı için bireyin cinsiyetine dair kesin bilgi sağladı.
Bu yöntemler sayesinde özellikle çocuk ve genç bireylerin cinsiyetini belirlemek mümkün oldu. Genç bireylerin kemiklerinden cinsiyet tespiti yapmak genellikle imkânsız olduğundan, DNA ve peptid analizleri bu alanda önemli bir ilerleme sağladı.
TOPLUMSAL YAPI MI, KÜLTÜREL BİR SEÇİM Mİ?
Panoría mezarlığındaki bu cinsiyet oranı dengesizliğinin sebebi ise hâlâ gizemini koruyor. Araştırmacılar, mezarlığa daha fazla kadının gömülmüş olmasının matrilineal bir toplumsal yapıyla ilişkili olabileceğini öne sürdü. Matrilineal kültürlerde soy, anneden geçerken, kadınlara daha fazla önem verilebiliyor. Araştırma ekibi, bu tür toplumlarda kız çocuklarının aile içinde kalabileceğini, erkek çocukların ise başka ailelere katılmak üzere gruptan ayrılabileceğini düşünüyor.
Ancak, araştırmacılar bu hipotezin doğruluğunu kanıtlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunu belirtti. Araştırmanın baş yazarı ve Tübingen Üniversitesi biyolojik arkeologlarından Marta Díaz-Zorita Bonilla, o dönemde Panoría bölgesinde savaş veya büyük çatışmalara dair herhangi bir bulguya rastlanmadığını da ekledi.
“O dönemde insanlar, çevredeki arazileri tarım ve hayvancılık için kullanıyordu. Savaş ya da şiddet izine pek rastlanmadı” diyen Bonilla, bu nedenle mezarlıktaki cinsiyet farkının başka sosyokültürel sebeplerden kaynaklanabileceğine işaret etti.