Kahve üzerine sayısız şey yazıldı çizildi. Sağlıklı olduğuna dair de bir çok araştırma var, aynı şekilde sağlıksız olduğuna dair de birden fazla çalışma var. Ancak kahvenin popülaritesi her geçen gün artıyor, dünya nüfusunun büyük bir bölümü güne onsuz başlamıyor.
Herkesin kahveye olan bakışı farklı olsa da, içeceğin tadını daha lezzetli, kaliteli hale getirecek çeşitli ekstaktlar var. Dünyanın farklı köy ve şehirlerinde geleneksel kahve çeşitleri var.
Yumurta ve balık derisi (İsveç)
İsveçliler, yüksek kaliteli kahvenin büyük hayranlarıdır ve geçmişte, iyi öğütülmüş kahve almak ekonomik olarak mümkün olmadığı bir dönemde, kahvenin tadını iyileştirmenin yaratıcı bir yolunu keşfetmişlerdir. Bu yöntem, "klarskinnet" olarak bilinir; ince öğütülmüş kahveye balık derisi eklenerek, kahvenin bulanıklığını çeken bir protein salgılanır.
Bu sayede kahve, üstte kaliteli ve altta ise daha kötü katmanlar olarak ayrılır. Bu geleneksel yöntemle, kahve daha berrak ve lezzetli hale gelir, ancak hafif bir balık tadı da kalır.
İsveç'te bir başka kahve geleneği ise "yumurtalı kahve"dir. Bu yöntemde, yumurta kahvenin üstündeki kirleri çeker ve daha temiz bir içim sağlar. İsveçli göçmenler, bu yöntemi 19. yüzyılda Amerika'ya taşıdı ve özellikle Minnesota gibi bölgelerde yaygınlaştı. Amerikalı kahve uzmanlarına göre, İsveç yumurtalı kahvesi, geleneksel demleme yöntemlerine göre daha yumuşak ve daha az acıdır. Ancak, Amerikalılar genellikle bu kahveyi biraz tuz ekleyerek içmeyi tercih eder.
Tuz, tereyağı, kekik (Etiyopya)
Kahvenin Etiyopya kökenli olması, bu ülkenin kahve tüketim geleneklerini oldukça ilginç kılmaktadır. Etiyopya'nın büyük kısmında, kahve genellikle içine tam bir çay kaşığı şeker eklenerek tatlandırılır, ancak güneybatıdaki birçok kişi şekersiz kahveyi tercih eder. Tuz eklenmesi ise nadiren olsa da beklenmedik bir uygulama değildir. Özel durumlarda, kahveye fesleğen, kekik ve kakuleli tereyağı gibi malzemeler eklenerek "en iyi tat" elde edilmeye çalışılır. Bir diğer popüler takviye ise şifalı bir bitki olan tenadam veya rue'dir. Etiyopya'nın kahve törenlerinde bu içecek genellikle patlamış mısırla birlikte servis edilir.
Antep fıstığı, baharatlar (Türkiye)
Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da, otantik kahve genellikle evde, ızgarada veya kumda cezvede çeşitli baharatlarla hazırlanır. Bu kahveye özellikle Antep fıstığı veya yöresel aromatik bitkilerle tat verilir. Fıstıklı kahve ise "meningiç" olarak bilinir. Türk kahvesi, genellikle kakule ile tatlandırılır ve yanında lokum gibi tatlılarla servis edilir.
Likörler (İtalya)
İtalyanlar, genellikle koyu, sert ve yoğun kahve tercih ederler. Ancak bazen espresso, dopio veya ristreto bile yeterli güçte olmayabilir. Bu nedenle, kahvenin tadını daha da güçlendirmek için "doğru" versiyonu bulmuşlardır: Café corretto. Bu, kahvenin üzerine alkollü bir içecekle "ayarlanarak" tadının zenginleştirildiği bir İtalyan geleneğidir ve kökeni 1930'ların zorlu dönemlerine kadar uzanır. Bu yöntem, bölgesel farkliliklarla farklı içkilerle hazırlanır; Kuzey İtalya'da Grappa (geleneksel üzüm ruhu) kullanılırken, Güney'de ise Anisette (anason likörü) tercih edilir. Ayrıca, bir kafenin barında yalnızca bir espresso içiyorsanız, genellikle yanında bir bardak su da verilir.
Yoğunlaştırılmış süt, yumurta, yoğurt ve hindistan cevizi (Vietnam)
Vietnam kahvesi, son derece güçlü, tatlı ve koyu kavrulmuş bir kahve ile metal bir filtreden (phin) yavaşça süzülen yoğunlaştırılmış sütle hazırlanan bir içecektir. Bunun yanı sıra, 1940'larda ortaya çıkan yumurtalı kahve, o dönemde süt kıtlığı nedeniyle yumurta sarısının alternatif olarak kullanılmasıyla popülerlik kazanmıştır.
Yumurtalar çırpıldıktan ve kahve süzüldükten sonra, karışım kaynatılır ve çırpılmış yumurtaların üzerine dökülerek yüzeydeki kremamsı doku elde edilir. Son yıllarda, siyah kahve, yoğunlaştırılmış süt ve hindistancevizi kremasının buzla karıştırılmasıyla hindistancevizi kahvesi (Ca phe cot dua) ortaya çıkmıştır.
Bu içecek, kahvenin acı notalarını hindistancevizi kreminin tatlı dokusuyla birleştirerek eşsiz bir lezzet sunar. Ayrıca, Vietnam'da yoğurt, kahve, yapışkan pirinç ve taze mango gibi soslarla birlikte tüketilen bir başka ilginç kombinasyon olan Sua chua ca phe de popülerdir. Siyah kahve ile yoğurdun birleşimi, serinletici bir içecek olarak tercih edilmektedir.
Hindiba ve bal (Hindistan)
Hindistan'ın özellikle güney bölgelerinde, öğütülmüş kahve genellikle hindiba ile karıştırılarak hazırlanır. Bu uygulama, kahvenin zenginliğini ve yoğunluğunu artırırken, aynı zamanda hindibanın kattığı eşsiz aromayı da öne çıkarır.
Hindibanın maliyetinin kahve çekirdeklerine göre daha düşük olması, bu karışımın daha ekonomik olmasına olanak tanır. Bu yöntem, eski zamanlara dayanmıyor olsa da zamanla bir gelenek haline gelmiştir. Hindibanın hafif acılığı, Hint filtre kahvesine özgün bir lezzet katmaktadır. Geleneksel olarak, tatlandırıcı olarak jaggery (rafine edilmemiş esmer şeker) veya bal kullanılırken, 1900'lerin ortalarından itibaren beyaz şeker de bu karışıma eklenmeye başlanmıştır.
Peynir (Finlandiya)
Finlandiya'da, kahveye peynir ekleme geleneği "kaffeost" yani "kahve peyniri" olarak bilinir ve adı tam olarak içeriğini yansıtır.
Bu geleneksel içecekte kullanılan peynir, leipäjuusto veya "ekmek peyniri" olarak adlandırılır. Genellikle tüketimden önce ısıtılan bu sert, mumsu peynir, mikrodalgada ısıtılarak veya sıcak kahveye eklenerek hazırlanır.
Peynirin, kahveye batırıldığı zaman yumuşadığı ancak erimediği gözlemlenir. Kahvenin içildikten sonra, kahveye batırılmış peynir küpleri yenir.