İsviçre’nin Arisdorf belediyesi yakınlarında yer alan bir bataklık alanda yapılan yüzey araştırmaları, Avrupa’nın Kelt geçmişine dair dikkat çekici bir keşfi ortaya çıkardı. İki gönüllü arkeoloğun fark ettiği altın sikkeler, ülkede şimdiye dek bulunmuş en eski Kelt hazineleri arasında gösteriliyor.

Yaklaşık 2 bin 300 yıl öncesine, milattan önce 3. yüzyılın ortalarına tarihlenen bu nadir buluntular, Keltlerin ekonomik ve inanç dünyasına dair önemli ipuçları sunuyor. İsviçre genelinde bu dönemden günümüze ulaşan örneklerin son derece sınırlı olması, keşfin bilimsel değerini daha da artırıyor.

BAZI SEMBELLER DİKKAT ÇEKİYOR 

Bulunan iki altın sikke, kökenini antik Yunan dünyasından alan “stater” türünde. Keltlerin, paralı askerlik yoluyla tanıştıkları Yunan paralarından esinlenerek kendi sikkelerini basmaya başladığı biliniyor. Arisdorf’ta ortaya çıkarılan bu örnekler de Büyük İskender’in babası II. Philip dönemine ait sikkelerin Kelt yorumu olarak değerlendiriliyor. Üzerlerindeki figürler Yunan geleneğini yansıtsa da, detaylarda Kelt sanatına özgü semboller dikkat çekiyor.

BATAKLIKTA BULUNMASI TESADÜF DEĞİL 

Araştırmacılara göre sikkelerin bir bataklıkta bulunması tesadüf değil. Kelt inancında sulak alanlar kutsal kabul ediliyor ve bu tür değerli eşyalar tanrılara sunulan adaklar olarak bilinçli şekilde buralara bırakılıyordu. Bu nedenle altın sikkelerin, dini bir ritüelin parçası olarak suya adandığı düşünülüyor.

KAMUOYUYLA BULUŞACAK

Keşfin arka planında ise daha önce aynı bölgede bulunan gümüş sikkeler yer alıyor. O buluntuların ardından yoğunlaştırılan çalışmalar, bu iki altın parçanın da gün yüzüne çıkarılmasını sağladı. Kelt dünyasının bu nadir tanıkları, 2026 yılında Basel’de düzenlenecek bir sergide ilk kez kamuoyuyla buluşacak.