Türkiye'de yaklaşık 20 yılın ardından enflasyonun mali tablolardaki etkilerini gidermek amacıyla yeniden enflasyon muhasebesi uygulanmaya başlandı.

Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) son üç yılda yüzde 100'ü aşar ve içinde bulunduğumuz yıl için de yüzde 10'un üzerine çıkarsa enflasyon muhasebesi zorunlu hale geliyor. Aralık 2021 itibarıyla bu koşullar Türkiye'de gerçekleşti, ancak enflasyon muhasebesi uygulanması 31 Aralık 2023 tarihli mali tablolara kadar ertelendi. TL dışında başka bir para birimiyle kayıt tutan şirketler ise enflasyon düzeltmesi kapsamına girmedi.

Artan enflasyon, bilançolarda şirketlerin gerçek performansının ölçülmesinde de engel oluşturuyordu. Yüksek enflasyon mal ve emtia fiyatlarında yükselişe neden olduğundan bilançolarda gerçeği yansıtmayan kâr marjları ortaya çıkıyordu.

Diğer bir yandan yüksek enflasyon olan bir ülkede enflasyon muhasebesinin uygulanmaması yabancı yatırımcılarda da eleştiriye ve çekimserliğe neden oluyor. Enflasyon muhasebesi olmadığında gerçek durumu yorumlamakta zorlanan yabancı yatırımcı, yatırım kararını ertelemeyi hatta geri çekmeyi bile planlayabiliyor.

HANGİ KALEMLER NASIL ETKİLER?

Enflasyonun mali tablolar üzerindeki etkilerinin giderilmesine yönelik uygulamaya konulan enflasyon muhasebesi için bilançoda parasal olmayan kıymetlere ait değerler enflasyon düzeltmesine tabi tutulurken, parasal kıymetler enflasyon düzenlenmesine tabi tutulmuyor. 

Parasal kıymetler kaynağında bulunan değer o anki satın alma gücünü yansıtırken, parasal olmayan kıymetlere ait değerler bilanço tarihi itibarıyla bu kıymetlerin satın alma gücünü gösteren değerler olmadığından bilançonun enflasyon etkilerinden arındırılması için enflasyon düzeltmesine tabi tutuluyor.

Enflasyon muhasebesi uygulamasında önemli kalemlerden biri olan ‘’Duran varlıklar / Özkaynaklar’’ oranına baktığımızda yüksek sonuçlara ulaşılan Borsa İstanbul şirketlerinin enflasyon muhasebesinden pozitif yönde etkilenmesi bekleniyor.

Şirketlerin enflasyondan nasıl etkileyeceğinde etkili olan bir diğer önemli kalem ise 'Stoklar'. Şirketlerin stok tutma sürelerinin yüksekliği ve düşüklüğü enflasyon muhasebesi etkisini değiştirebilir. Şirketin stok devir hızının yüksek olması satışların yapıldığı ve ürünlerin stok edilme süresinin kısa olduğu anlamına gelir. 

Stok devir hızı yüksek olan şirketler, stoklarını enflasyona karşı değer kazanımı olmadan direkt olarak faaliyette kullandığından stoklarını elinde tutma süresi en uzun şirketlerin enflasyon muhasebesinden olumsuz etkilenmesi bekleniyor. Stoklarını elinde tutma süresi en kısa şirketlerin ise enflasyon muhasebesinden pozitif etkilenmesi bekleniyor.

Diğer bir önemli kalem ise Finansal Borç / Aktifler olarak karşımıza çıkıyor. Bu bağlamda aktiflerini borç ile finanse eden şirketlerin enflasyon düzeltmesi sonrasında kazanç sağlaması beklenebilir. 

Ancak 31 Aralık 2023 tarihli mali tabloların enflasyon düzeltmesine tabi tutulması sonucu oluşan düzeltme farkları geçmiş yıllar kâr/zararı hesabında gösterilecek. Bu şekilde tespit edilen geçmiş yıl kârı vergiye tabi tutulmayacak, geçmiş yıl zararı ise zarar olarak kabul edilmeyecek. Ancak 2024 ve takip eden hesap dönemlerine ait vergi matrahı, düzeltilmiş bilançoya göre tespit edilecek.