ABD merkezli Columbia Üniversitesi Mailman Halk Sağlığı Okulu araştırmacıları, her hamileliğin, genç bir kadının fiziksel yaşlanma sürecine iki ila üç ay eklediğini keşfetti.

Ancak hamileliğin erkeklerin biyolojik yaşı üzerinde herhangi bir etkisi olmadığı tespit edildi.

Araştırmacılar, Filipinler'deki 1.735 gencin epigenetik saatlerini inceleyerek biyolojik yaşını belirledi. Bu teknik, DNA'daki değişiklikleri takip ederek kanın ve diğer dokuların yaşlanmasının hesaplanmasını içeriyor.

Analiz, erken yetişkinlik dönemindeki her ilave hamileliğin yaşlanma sürecini birkaç ay hızlandırdığını ortaya çıkardı.

Araştırmanın başındaki isim Dr. Calen Ryan, “Epigenetik saatler, yaşam kaynakları genelinde biyolojik yaşlanmayı inceleme şeklimizde devrim yarattı ve üreme ve diğer yaşam olaylarının uzun vadeli sağlık maliyetlerinin nasıl ve ne zaman ortaya çıktığını incelemek için yeni fırsatlar açtı.”

“Bulgularımız hamileliğin biyolojik yaşlanmayı hızlandırdığını ve bu etkilerin genç, yüksek doğurgan kadınlarda belirgin olduğunu gösteriyor.” dedi.

18-24 YAŞ ARASINI ETKİLİYOR

Ulusal Bilimler Akademisi Bildirileri (PNAS) dergisinde yayınlanan çalışmanın sonuçlarının yalnızca ergenliğin sonlarında olan genç kadınlar için geçerli olduğu kaydedildi. Bu zaman dilimi de genellikle 18 ila 24 yaş arasını ifade ediyor.

Dr. Ryan, “Temel ölçümlerimizde rapor edilen gebeliklerin çoğu, kadınların hala büyümekte olduğu geç ergenlik döneminde meydana geldi.” 

“Hamileliğin rolü ve yaşlanma sürecinde üremenin diğer yönleri hakkında öğrenecek daha çok şeyimiz var. Ayrıca, bu belirli bireylerde hızlandırılmış epigenetik yaşlanmanın, onlarca yıl sonra yaşamda kötü sağlık veya ölümle ne ölçüde ortaya çıkacağını artık biliyoruz.”

“Sonuç olarak, bulgularımızın hamileliğin kadın sağlığı üzerindeki potansiyel uzun vadeli etkilerini ve yeni ebeveynlere, özellikle de genç annelere bakmanın önemini vurguladığını düşünüyorum.” dedi.