Daha önce Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi tarafından yapılan çalışmalarda gilaburunun ağrı kesici etkisinin 10 kata kadar daha güçlü olduğu ve böbrek taşı düşürmeye yardımcı olduğu bilimsel olarak ortaya konmuştu. Bu özelliği nedeniyle özellikle İstanbul başta olmak üzere birçok şehirden gelen siparişlerle hasat dönemi yoğun geçiyor.

AZ SU, YÜKSEK VERİM

Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından 2021’de coğrafi işaret belgesi verilen gilaburu, doğada kendiliğinden yetişmesi ve az bakım gerektirmesiyle üreticilerin de tercihi haline geldi. 74 yaşındaki çiftçi Necati Şimşek, “Burası bayır ama yılda 3-4 kez sulama yetiyor. Böyle verimi başka yerde bulamazsınız,” diyerek ürünün verim potansiyeline dikkat çekti. Şimşek, Kayseri dışında yetişen gilaburuların bu seviyeye ulaşamadığını ifade etti.

GÜÇLÜ BİR ŞİFA KAYNAĞI

Kendisi de tansiyon ve kalp hastası olan Necati Şimşek, her sabah birkaç gilaburu tükettiğini belirterek, “Sanki ilaç almış gibi oluyorum. Elma ve armuttan çok daha değerli,” diyerek meyvenin sağlığa katkısını vurguladı. Gilaburunun bilinirliği arttıkça, satışlar da artış gösteriyor. Siparişlerin çoğu, meyvenin faydalarını bilen kişilerden geliyor.

İŞLENEREK YIL BOYUNCA SAKLANABİLİYOR

Gilaburu, hasat sonrası salamura edilerek yıl boyunca saklanabiliyor. Ürün, hem meyve olarak tüketilebiliyor hem de suyunun çıkarılmasıyla alternatif şekilde değerlendirilebiliyor. Üretici Fatma Şimşek, “Topladığımız meyveleri güneş görmeyen yerlerde muhafaza ediyoruz. İsteyen doğrudan tüketiyor, isteyen suyunu çıkarıyor,” diyerek ürünün kullanım çeşitliliğini anlattı.

İSTANBUL’DAN YOĞUN SİPARİŞ VAR

Kayseri’nin gilaburusunun ünü şehir sınırlarını aşarken, başta İstanbul olmak üzere birçok ilden yoğun talep geliyor. Şimşek ailesi, satışların her geçen yıl arttığını ve ticaret hacminin büyüdüğünü belirtiyor. Üreticiler, gilaburunun hem şifa amacıyla hem de doğal bir takviye olarak tercih edildiğini vurguluyor.