Envaitenet adı, bölgenin kadim El-Molo kabilesinin dilinde "geri dönülmeyen yer" anlamını taşıyor. Bölge halkının aktardıklarına göre adaya giden neredeyse herkes hiçbir iz bırakmadan birer birer kayboluyor.

ADADA BİR TERSLİK OLDUĞUNU FARK ETTİLER

Anlatıların kökeni, 1600'lü yıllara kadar uzanıyor. O dönem adaya yerleşen birkaç El-Molo ailesi, doğa harikası manzaralara rağmen adada tek bir kuş, hayvan ya da canlı olmadığını; bir şeylerin ters gittiğini fark etti. İlkel insanlar; günler geçtikçe geceleri ürkütücü çığlıklar, kendiliğinden yer değiştiren taşlar ve gölge benzeri figürler olduğunu not etti. Bir süre sonra köylüler tek bir iz bile bırakmadan kayboldu, geriye yalnızca eşyaları ve boş kayıkları kaldı.

ETNOGRAFLAR BİLE KAYBOLDU

Olay gelişmemiş kabileler üzerinden okunduğunda gerçeklik algısı zayıf kalsa da buraya giden bilim insanları bile kayboldu. "Devlerin yaşadığı mağara", "yeraltından çıkan ateş" gibi korkutucu hikayelerle anılan adada yaşandığı söylenen olaylar yalnızca geçmişe ait değil.

1935 yılında adaya araştırma yapmak için giden iki Britanyalı etnograf, bir süre telsizle "Her şey yolunda" mesajı verdikten sonra tamamen ortadan kayboldu. Tüm aramalara rağmen tek bir iz dahi bulunamadı.

Daha sonraki yıllarda yerleşmek isteyen birkaç kabile de aynı akıbete uğradı. Avrupa'dan gelen araştırmacıların da hiçbiri geri dönemedi.

ADANIN BULUNDUĞU BÖLGE RİSKLİ

Envaitenet, Afrika'nın en büyük çöl gölü olan Turkana Gölü'nün tam merkezinde yer alıyor. 250 km uzunluğundaki bu tuzlu göl, Kenya-Etiyopya sınırında bulunuyor.

Göl, yoğun su kaybı nedeniyle gittikçe tuzlanıyor. Etrafı ise balıkla beslenen ve insanlara saldırmayan ilginç yapıda Dev Nil timsahları ile dolu. Yüksek sodyum nedeniyle timsah derisi sertleşiyor ve ticari amaçla kullanılamadığından bölgede av baskısı az.

Turkana'nın ortasında yükselen Envaitenet ise yemyeşil bir "cennet adası" görünümünde olmasına rağmen insanlar tarafından tamamen terk edilmiş durumda.

KAYBOLMALARIN MUHTEMEL AÇIKLAMALARI

Bilim insanlarının bu gizemi açıklamak için iki teorisi bulunuyor.

1- Meteorolojik Teori: Ölümcül Fırtınalar

Turkana Gölü'nde ani ve güçlü rüzgarlar görülüyor. Bu rüzgarlar tekneleri devirmiş olabilir. Ancak bu teori, "Nasıl olur da tüm köy birden kaybolabilir? Neden tek bir beden bile bulunamadı?" gibi soruları yanıtsız bırakıyor.

2- Jeolojik Teori: Zehirli Gazlar

Bir diğer teoride ise gölün volkanik yapısı nedeniyle zaman zaman toksik gazların yüzeye çıkmış olabileceği düşünülüyor. Bu gazlar insanlarda panik, halüsinasyon ya da yön kaybına yol açmış olabilir. Ancak yine de hiçbir kalıntının bulunmamış olması bu teoriyi de zayıflatıyor.