Zihni titizlik, mantık ve düzenle özdeşleştirmeye alışsak da, kimi sıra dışı davranışlar – örneğin masanın üstünde dağılmış notlar veya karışık çalışma alanları – yüksek zekânın gizli bir göstergesi olabilir.
Minnesota Üniversitesi’nin yürüttüğü çalışmada, düzensiz ortamlarda zaman geçiren katılımcıların yaratıcı düşüncede avantaj sağladığı belirlendi. Araştırmayı yorumlayan Amerikalı psikolog Kathleen Vohs, “Fiziksel düzen sağlıklı seçimler, cömertlik ve geleneksellik üretirken, düzensizlik yaratıcılığı körüklüyor” diyerek yaygın kanaatin aksine geniş bir perspektif sundu.
Haberlere konu olan “organize kaos” kavramı, tamamen kontrolsüz bir karmaşadan değil; dağınıklığın bile öznel bir mantıkla işlediği bir düzenden söz ediyor. Bazı zeki bireyler, başkalarının karmaşa saydığı not yığınlarında bile ihtiyaç duydukları bilgiyi sezgisel olarak yakalayabiliyor. Yaratıcı beyinler rutin işlerle değil, keşif ve sorgulamayla meşgul olmaya eğilimli; bu nedenle toplama ve tasnif, öncelik listelerinde geri plâna düşebiliyor.
Sonuç olarak, titizlik uğruna yaratıcı potansiyelimizi törpülemek yerine, çalışma alanlarımızdaki dağınıklığı “fikir bahçesi” olarak görmek bize daha fazla ilham verebilir. Büyük temizlikleri sürekli ertelemekten utanmayın: belki de parlak fikirleriniz, tam da bu “düzenli kaos”un içinde yeşeriyordur.