Avrupa, kıtanın ilk otoyollarından birine, hatta dünyanın en eski yollarından biri olarak kabul edilen Via Appia’ya ev sahipliği yapıyor. Antik Roma döneminde inşa edilen bu yol, bugün UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alıyor.

62 KİLOMETRE BOYUNCA VİRAJSIZ İLERLİYOR 

Klasik Roma mühendisliğinin en çarpıcı örneklerinden biri olan Via Appia, insan eliyle yapılmış en düz antik yollardan biri olarak biliniyor. Yolun bazı bölümlerinde yaklaşık 62 kilometre boyunca neredeyse hiç viraj olmadan ilerlemesi, onu benzersiz kılıyor. Toplamda yaklaşık 300 mil uzanan bu tarihi rota, hem mühendislik başarısıyla hem de manzaralarıyla dikkat çekiyor. Ünlü “Tüm yollar Roma’ya çıkar” sözünün de bu yolun ününden doğduğu kabul ediliyor.

Seyahat yazarı Rick Steves, Via Appia’yı: “Doğal araziyi büyük ölçüde yok sayan ve uzun bölümler boyunca dümdüz ilerleyen bir mühendislik harikası” sözleriyle tanımlıyor. Steves’e göre, yol boyunca yürüyen ya da bisiklet sürenler, Roma’nın seçkin isimlerine ait mezarları yol kenarında adeta birer vitrin gibi görebiliyor.

Via Appia; katakomblar, müzeler ve Cecilia Metella Mozolesi gibi anıtsal yapılarla çevrili. Volkanik kaya üzerine inşa edilen bu yapılar, Roma aristokrasisinin yaşamına dair çarpıcı ipuçları sunuyor.

ADINI BURADAN ALIYOR

Yol, adını MÖ 312 yılında yapımını emreden Romalı devlet adamı Appius Claudius Caecus’tan alıyor. Roma Cumhuriyeti döneminde inşa edilen 29 ana yolun ilki olan Via Appia, başlangıçta askeri amaçlarla tasarlandı. Özellikle Romalıların, Orta İtalya’nın kontrolü için güneyde yaşayan Samnitler ile yaptığı Samnit Savaşları sırasında stratejik bir rol üstlenen yol, askeri ve ticari taşımacılık açısından hayati önem taşıdı.

İtalya’nın doğu kıyısındaki Brindisi’ye kadar uzanan Via Appia’nın ilk 10 millik bölümü, Roma’nın hemen dışında yer alan Parco dell’Appia Antica Ulusal Parkı içinde bulunuyor. 4.580 hektarlık park alanı, Roma’nın toplu taşıma ağıyla kolayca ulaşılabiliyor.