İngiltere’de yapılan bir çalışma, doktorların yalnızca yüksek tansiyonu kontrol etmekle kalmayıp her ziyarette değişiklikleri takip etmesi gerektiğini öne sürüyor.

Londra merkezli Imperial College’ın araştırmacıları, 20 yıldan fazla bir süre boyunca yüksek tansiyonu olan 8.000'den fazla hastayı takip etti.

Sistolik basınçtaki değişimin (kalpteki kanı dışarı atması sırasındaki basıncı temsil eden üst sayı) zaman içinde felç, kalp krizi ve atriyal fibrilasyonun güçlü bir göstergesi olduğunu buldular.

Avrupa Kalp Dergisi'nde bugün yayınlanan sonuçlara göre, kan basıncı değerleri sağlıklı aralıkta olan ancak ziyaretler arasında değişen hastalarda da durum aynıydı.

YAŞ ORTALAMASI 64'TÜ

Çoğunluğu erkek olan ve yaş ortalaması 64 olan katılımcıların yarısı, hipertansiyonlarını kontrol altına almak için ilaç kullanıyordu.

Daha sonra ortalama sistolik kan basınçlarına ve kan basıncı değişkenliklerine göre üçe ayrıldılar.

Ortalama sistolik kan basıncı 140 mmHg'nin altında olan (sınırda yüksek tansiyon) hastalar arasında en yüksek değişkenliğe sahip olanlar, en düşük değişkenliğe sahip grupla karşılaştırıldığında kalp krizi, felç ve diğer kardiyovasküler olaylar açısından yüzde 16 daha fazla risk altındaydı.

Ayrıca vakaların yarıdan fazlasının (yüzde 53), kan basıncı ilaçla kontrol edilen (140 mmHg'nin altında) hastalarda meydana geldiğini gösterdi, bu da eşiğin ve tedavinin yetersiz olduğunu ortaya çıkardı.

Çalışmada, 130-135 mmHg değerlerine sahip kişilerde ise aşırı kalp krizi ve felçlerin hâlâ görüldüğü kaydedildi.