CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Ankara'da emekliler perişan otellerde gecesi 200-300 TL'ye kalıyor. Bayat ekmeğin arasına küflü peynir koyup hayata tutunmaya çalışıyor emekliler. Size yeminle söylüyorum. Bu kara düzeni bitireceğiz, bu ayıptan kurtulacağız. Sandıkta hesap sormazsak namerdiz." dedi.
İMAMOĞLU'NUN MESAJI OKUNDU
Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan CHP'nin cumhurbaşkanı adayı, görevden alınan Türkiye Belediye Birliği ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun mesajı okundu.
İmamoğlu mesajında, "İçi dışı bir yiğit Edirneliler merhaba. Sizleri çok özledim. CHP'liler olarak çok zor günlerden geçiyoruz. Bizler iktidarın baskılarından, kumpaslarından, tehditlerinden yılıp yorulacak, güler yüzünü solduracak insanalar değiliz. Zamansız genç kayıplar bizi çok yaralıyor, içimizi çok acıtıyor. Gülşah Durbay'ı kaybetmenin derin acısını içimizde yaşıyoruz. Gülşah Durbay’ın ve onun gibi genç yaşta sonsuzluğa uğurladığımız sevgili Ferdi Zeyrek kardeşimizin hayallerindeki özgür dünyayı, güçlü, adil ve mutlu Türkiye’yi kurmak için var gücümüzle çalışmak boynumuzun borcudur" dedi.
İmamoğlu şunları kaydetti:
"Bugün, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin ve Anayasa Mahkemesi’nin başta Can Atalay, Selahattin Demirtaş, Tayfun Kahraman, Osman Kavala olmak üzere verdiği hak ihlali kararları, tamamen keyfi bir biçimde uygulanmıyor İktidarın elini yargıdan tamamen çektiği, adaletin siyasi hesaplara göre şekillenmediği bir Türkiye’yi hep birlikte kuracağız. Kardeşlerim hiç kimse sizden, vatandaştan büyük değildir. Hiçbir güç, millet iradesinden üstün değildir. Günü gelecek, bu aziz millet sandık başına gidecek ve ‘Önce adalet, önce hürriyet’ diyecek"
Mitinge İmamoğlu'nun eşi Dilek Kaya İmamoğlu da katıldı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel Edirne Saraçlar Caddesi'nde toplanan kalabalığa hitap ediyor.
Özel şu ifadeleri kullandı:
"SANDIĞA, SEÇME VE SEÇİLME HAKKINA SAHİP ÇIKMAYA GELDİK"
Edirne'yi çok seviyoruz. 76. kez haksızlığa, adaletsizliğe itiraz etmeye, seçtiklerimizin arkasında durmaya, Gazi Mustafa Kemal'in emaneti cumhuriyetle kazandığımız sandığa, seçme ve seçilme hakkına sahip çıkmaya geldik.
Beni, Ekrem Başkanı seven arkamızdan gelsin, size inanıyor ve güveniyoruz.
CHP olarak imkanlar dahilinde samimiyetle mücadele ediyoruz. Bir yandan bu şehrin evlatları olarak, bu şehre elden gelen katkıyı yapıyoruz. Ama bir yandan seçim yaklaşınca bu şehirden oy isteyenler, seçimlerde buraya yüzünü dönenler, seçimden sonra yetki alıp, Ankara’ya gidince arkasını dönüyorlar. Bu öyle yandaş basına yalan manşet yaptırmakla, yerel basına onu bunu yazmakla olmuyor. Öyle söylediğin sözün arkası dolu olsa, eleştirinin yeri olsa, burada başarı değil de bir eksiklik olsa bu meydan dolar mı böyle tıkabasa? Edirne’nin Türkiye sanayisinden aldığı pay binde 3. Türkiye ihracatından aldığı pay binde 2. 100 milyon doların üzerinde ihracat yapan bir tane firma yok. İlk bin ihracatçı firma içinde bir tane Edirne firması yok. Böyle olunca bu şehrin gençleri bu şehirde kalıyor mu? Hayır. Maalesef gençler zihinlerinde de yüreklerinde de valizleri toplamış, geçinmek için bu şehirden ayrılıyorlar. Şehir küçülüyor, yaşlanıyor. Maalesef buradan Türkiye Cumhuriyeti devleti 26 milyar lira vergi alıyor yılda, 10 milyar lira hizmet yapıyor. Alırken kepçeyle alanlar, verirken çay kaşığıyla vermeye imtina ediyorlar Edirne’ye. Bakın Halkalı - Kapıkule hızlı treni her seferinde ileri aldılar, en son 2024’te yani geçen sene bitecekti, şimdi 2028 diyorlar. Edirne - Lalapaşa uluslararası yol, bunlar ‘Türkiye’de bütün ilçelerin arası duble oldu’ diyorlar, uluslararası yolumuz var, duble yol değil. Keşan - Enez yolu 2,5 yılda 1,5 kilometre ilerledi. İki günde çöktü, perişan oldu gitti. Edirne, Osmanlı’ya başkentlik yapmış eşsiz bir kent. Yılda 5 milyon turist geliyor bu kente. Ama Edirne'mizin gözbebeği Koca Sinan’ın emaneti Selimiye Camii’ni perişan ediyorlardı, başvurular yapıldı, durduruldu, yenisi yapıldı, bir dizi beceriksizlik, bir dizi kötü niyet. Güya bunlar muhafazakar olacak. Sen Koca Sinan’ın eserini muhafaza edemiyorsun bir de muhafazakar siyasetçiyim diye milletin duygularıyla oynuyorsun. Yazıklar olsun.
Bunlar ne Osmanlı’nın ne Cumhuriyet’in biriktirdiği hiçbir güzelliği gerçek anlamda benimsemiş, içselleştirmiş insanlar değil. CHP geçmişiyle, tarihiyle, Selçuklu’yla, Osmanlı’yla ve Cumhuriyet’le oralarla gönül bağı kurmuş. Bugün korunacak bir şey varsa, muhafaza edilecek bir değer varsa bina da, cami de, köprü de olsa ya da insani değerler de olsa onları muhafaza etmek koca yürekli demokratların işidir. O yüzden biz Türkiye İttifakı olarak, Türkiye’nin elbette aslan sosyal demokratları, muhafazakar demokratları, milliyetçi demokratları, sosyalist demokratları, liberal demokratları, Kürt demokratları, Alevisi Sünnisi, kimin kökü, mezhebi, etnisitesi ne olursa olsun değil mi ki Türkiye Cumhuriyeti’nin evladıdır. Değil mi ki bu sınırların içinde vatandaşıdır. Ay yıldızlı al bayrağın altındadır. Gazi Mustafa Kemal’in evladıdır. O demokratlar bizimdir. Biz Türkiye İttifakıyız. Biz sahip çıkacağız bu ülkeye. Bunlar, ‘Biz yaptık oldu’cu bunlar. Bunlar, ‘Yandaş müteahhite veririm, canına okusa tarihi eserin umrumda değil’ diyenlerdir. Bunlar, algı operasyonlarının peşinden giden, milleti olguyla değil algıyla kandırmaya çalışanlardır. Yapmadığını yapıldı gösteren, olmayanı olmuş gösterenlerdir. Bunlara en iyi cevap Koca Sinan’dan, Mimar Sinan’dan hem de nerede? Hem de Edirne’de. Nerede? Selimiye’de. Selimiye bitmiş. Koca Sinan karşısına geçmiş. Yanındakilerle bakarken bir küçük evlat geliyor, ‘Caminin minaresi eğri.’ Soruyor çocuğa, ‘Hangisi eğri?’ Demiş ‘Bu taraftaki eğri.’ Demiş ki ‘Koca bir halat getirin, 100 tane de ırgat getirin, çekin bakalım minareyi.’ Onlar çekiyor çocuk bakıyor. Düzeldi mi? 'Biraz.' Çektire çektire güya minareyi düzeltiyor. Çocuğa diyor 'Oldu mu?' Diyor ki 'Oldu amca.' Çocuk gidiyor. Diyorlar ki 'Sinan’a deli misin divane misin? Bir çocuğun lafıyla minare urganla çektirilir mi bu tarafa?' Diyor ki 'O çocuğun o aklında şüphe kalırsa, o çocuk minareyi eğri diye görürse, o çocuk görünce birine söylerse, biri öbürüne söylerse bu kadar emek boşa gider' diyor. O bir çocuğun sözüne değer veren, o gerçeği yalanla takas etmeyen, yalana ya da yanlışa teslim olmayan Koca Sinan'ın eserine bunları yapanın iki elimiz yakasında olacak and olsun."
"YETKİYİ ALAN MİLLETE ARKASINI DÖNÜYOR"
Yetkiyi alan millete arkasını dönüyor. Bu şehrin geçinmek için bu şehirden ayrılıyorlar. Şehir küçülüyor ve yaşlanıyor. Türkiye Cumhuriyeti devleti 26 milyar lira vergi alıyor yılda, 10 milyar lira hizmet yapıyor. Alırken kepçe ile alanlar verirken çay kaşığı ile vermeye imtina ediyorlar.
"KARŞISINDA BEN DURACAĞIM"
Meriç'in suyunu organize sanayiye taşımak istiyorlar. Çiftçi zaten perişan, şimdi kuraklık tehdidi ile karşı karşıya. Ayçiçeğinde Edirne ve Trakya'daki verim kaybı yüzde 50'yi aşmış.TMO bugün için vardır. Çiftçinin kara günü bugündür, TMO ortaya çıkacak çiftçinin arkasında duracak. Çiftçiyi kandıranın karşısında ben duracağım.
Bu meydan Türkiye'nin en büyük korosudur ve en acıklı şarkısını söyler. Bu milletin sesini duyun.
"AK PARTİ ARTIK SALONLARIN PARTİSİDİR"
Erdoğan Türkiye'yi şirket gibi yönetiyor. Şirketin adı KADAŞ. Kara düzen anonim şirketi. KADAŞ gerçekten rekortmen. KADAŞ'ın döneminde Türkiye Avrupa birincisi.
Buradan Edirne'den sesleniyorum: AK Parti artık salonların partisidir, CHP meydanların, sokağın, milletin, halkın partisidir. Ahlaki ve psikolojik üstünlük bizde. Biz kazanacağız.
"BU KARA DÜZENİ BİTİRECEĞİZ"
Ankara'da emekliler perişan otellerde gecesi 200-300 TL'ye kalıyor. Bayat ekmeğin arasına küflü peynir koyup hayata tutunmaya çalışıyor emekliler. Size yeminle söylüyorum. Bu kara düzeni bitireceğiz, bu ayıptan kurtulacağız. Sandıkta hesaptan sormazsak namerdiz.
"EVDE OTURAN SENİN DE KAPINA GELECEKLER"
Evde oturan, TV'den bizi izleyen, pijamasını çıkarmayanlar evde oturup beklersen senin de kapına gelecekler, senin de malına çökecekler, senin de çocuğunun geleceğini elinden alacaklar. Bu memlekette işçi kurtulmadan çiftçi, emekli kurtulmadan esnaf, köylü kurtulmadan kimse kurtulmaz. Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz.

Bir tarafta Ekrem Başkan bir tarafta Ferdi ile Gülşah... Daha 6 gün önce Ferdi'den sonra Gülşahımızı da kaybettik. Edirne'den hep dua duyduk. İki evladımızdan maalesef aramızdan ayrıldı.
"BABA OCAĞININ TAPUSU NE ÖZEL'DE NE KEMAL BEY'DE NE DE ECEVİT'TE..."
CHP baba ocağıdır. Baba ocağı herkesin içine doğduğu evdir. O baba evinin tapusu Özgür Özel'de de Kemal Bey'de de Ecevit'de de İsmet Paşa'da da değildi. Senin garantin bu cumhuriyetin kurucusudur. Baba evinin tapusu bir kişiye kayıtlıdır. O da Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür. Atatürk'le, cumhuriyetle, bu bayrakla, bu Mehmetçikle derdi olmayanın bizimle derdi olmaz. Hep beraber başaracağız.
Biz gelince en düşük emekli maaşı asgari ücret kadar olacak. CHP geldiğinde asgari ücret 39 bin TL olacak. Üreticilere mazotu ÖTV'siz KDV'siz vereceğiz. Üreticilerin borçların bir sefere mahsus faizlerini sileceğiz, ana parayı 3-5 yıla böleceğiz.
15 gizli tanıkla başladılar. Gizli tanıklar bir bir kayboldu. İmamoğlu için 25 milyon imza topladık.
AYRINTILAR GELİYOR...