Enfeksiyon hastalıklarının özellikle çocukları etki altına aldığı bugünlerde hangi şikayetin hangi hastalığın habercisi olduğu merak konusu. Özellikle son günlerde yaygın görülen kusma ve karın ağrısı şikayetlerinin influenzaya işaret ettiğini belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Koray Hacıoğlu, bu konuda şu bilgileri paylaştı:
Dr. Koray Hacıoğlu
En yaygın nedeni virüs enfeksiyonu
Kusma, karın ağrısı ve ateş şikayetiyle başvurular çocuk kliniklerine son zamanlarda çok arttı, en sık sebebi genellikle kış döneminde geçirilen enfeksiyonlar. Kusmanın altında yatan nedenler arasında bağırsak enfeksiyonları, idrar yolu enfeksiyonu, boğaz enfeksiyonu ve apandisit gibi durumlar bulunabiliyor. Ancak dönemsel olarak baktığımızda en sık karşımıza çıkan bir virüs enfeksiyonu olan influenzadır. Bunun dışında adenovirüs, nörovirüs ve EBV de sıkça görülen diğer viral enfeksiyon etkenleridir. Yine kış aylarında bakteriyel bir enfeksiyon olan Strep-A da benzer bulgularla karşımıza çıkabilir.
APANDİSİTİ TAKLİT EDEN VAKALAR DA VAR!
Grip, çocuklarda yetişkinlere göre daha sık görülen mide ağrısı, mide bulantısı ve kusma gibi şikayetlere neden olabilir. Okul çağındaki çocuklarda influenzaya bağlı mide bukantısı ve şiddetli karın ağrısı ortaya çıkabilir. Akut apandisiti taklit eden influenza vakaları da mevcuttur. İshal de dahil olmak üzere mide barsak sistemindeki belirtiler, küçük çocuklarda daha sık görülür.
HANGİ ÇOCUKLAR RİSKLİ GRUPTA?
Influenza enfeksiyonu tüm çocuk yaş grubunda benzer bulgularla karşımıza çıkabilir. Ancak özellikle kreş, anaokulu ve okul çağı çocuklarında yayılım daha hızlıdır. Çocuklar okuldan aldıkları influenza gibi enfeksiyonları daha sonrasında evlerinde yaşayanlara da bulaştırarak topluma yayılmasına neden olabilir.
Bulaşıcı hastalığa sebep olur mu?
Influenza, bulaşıcı bir hastalıktır. Hapşırma, öksürme veya konuşma sırasında hasta kişiden yayılan damlacıklar aracılığıyla havaya bulaşabilir. Havada asılı kalan damlacıkların solunum yoluyla alınması veya enfeksiyon bulunan yüzeylere temas sonrası solunum yollarına dokunulması yoluyla bulaşır.
24 saatten uzun sürerse dikkat!
24 saatten uzun süren bulgularda çocuklarda sıvı kaybı, tansiyon düşüklüğü, kan şekerinde düşme, dehidratasyon denilen vücudun aldığından daha fazla su kaybetmesi gibi hayatı tehdit eden ciddi bulgular görülebilir. Bu belirtilerin çocuklarda yetişkinlere göre daha yaygın olabileceğini unutmamak gerekir.
BESLENMEDE BU KURALLARA UYUN
Kusma ve karın ağrısı şikayetleri yaşandığında mideyi yormayan sade, lifli ve posalı yiyecekler, içilecek berrak sıvılar, ishal varsa gevşek dışkıların tedavisine yardımcı olacak ilaçlar, probiyotik ve mineral takviyeleri önerilir. Şekerli, yağlı, baharatlı ve hazmı zor gıdalardan kaçınmak gerekir.
NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Kusma ve karın ağrısı ile karşımıza gelen bu çocuklarda öncelikle bu duruma sebep olan etken tespit edilip, bu yönde tedaviler verilir. Örneğin ciddi sıvı kaybı olan ve influenza testi pozitif gelen bir çocukta hekim önerisiyle, serum desteği ve influenza için antiviral ilaçlar kullanılabilir.
ANTİBİYOTİK KULLANILMALI MI?
Influenza, çoğunlukla karşımıza karın ağrısı ve ateşle çıktığında izlenmesi gereken yol antibiyotik tedavisi değildir. Influenza bir virüs enfeksiyonudur. Bu yüzden antibiyotik tedavisi hiçbir işe yaramaz. Bozulmuş olan bağırsak yapısının antibiyotik kullanımıyla daha da kötüye gittiğini görebiliriz. Influenzanın kendine özel antiviral bir ilacı vardır. Hekim kontrolünde başlanabilir. Bunun dışında kontrolsüzce antibiyotik kullanmak hem bağırsak hem ağız florasının sağlıklı probiyotik bakteri yapısının bozulmasına neden olabilir.
KORUNMA YOLLARI
Influenzadan kaynaklanan karın ağrısı ve kusmadan korunmanın birkaç yolu vardır. En etkili yöntemlerden biri grip aşısı olmaktır. Influenza aşısı ile grip virüsünün yaygın tiplerinden korunulur. Ayrıca zatürre gibi önemli riskler azalır. Kişisel hijyen kurallarına dikkat etmek, sık ve doğru el yıkamak, hasta kişilerle yakın temastan kaçınmak, kalabalık ortamlardan uzak durmak da önemlidir. Influenza virüsü, güneşe, deterjanlara ve dezenfektanlara karşı dayanıksızdır, bu nedenle sık el yıkamanın ve yüzeyleri temizlemenin de bulaşma riskini azalttığı bilinmektedir. Bir de hasta kişi ile yakın temas halindeki kişiler hekim kontrolünde ilaçla korunabilir.