Yazının tarihiyle ticaretin tarihi iç içe geçmiş durumda. Antik Mezopotamya’ya ait en eski yazılı belgeler arasında stok kayıtları ve muhasebe defterleri yer alıyor. Bronz Çağı'nda, bronzun temel maddesi olan bakırın ticareti de doğal olarak büyük önem taşıyordu ve zaman zaman gerginlik yaratabiliyordu.
O dönemde müşteri hizmetleri hattı ya da çevrim içi sohbet robotları olmadığından, memnuniyetsizliğini dile getirmek isteyen Nanni'nin tek seçeneği, şikâyetini bir kil tablete kazıyıp, gerçek bir haberciyle satıcıya, yani Ea-nāṣir’e göndermekti.
Yalnızca 11,6 x 5 cm ölçülerindeki küçük tablete çift taraflı olarak yazılmış şikâyet metni, Akad dilinden assiriolog Adolf Leo Oppenheim tarafından çevrilmiş ve 1967’de yayımlanan Letters from Mesopotamia adlı kitapta yer almıştı.
M.Ö. 1750 yılında yazılımış tabletteki Nanni'nin sözleri oldukça açık ve doğrudan: “Bakır külçeleri kötüydü. Elçimin önüne koyup ‘İstiyorsan al, istemiyorsan defol’ dedin.” Görünüşe göre Nanni, Ea-nāṣir’e bakır için önceden ödeme yapmıştı ve karşılığında aldığı maldan hiç memnun kalmamıştı.
20. yüzyılda Irak’ta yer alan Ur kentindeki arkeolojik kazılarda bulunan bu tablet, Ea-nāṣir'in evinde ortaya çıkarılan pek çok şikâyet belgesinden sadece biri. Görünüşe göre Ea-nāṣir kötü bir tüccardı ama kayıt tutma konusunda oldukça titizdi.

Nanni'nin tabletindeki öfke satırlara sığmıyor: “Paramı almak için sana elçiler gönderdim ama onları defalarca eli boş gönderdin. Tilmun’la ticaret yapan tüccarlar arasında bana böyle davranan başka kimse yok!”
‘Tilmun’, 3. binyılda Güney Mezopotamya’ya yüzlerce kilo bakır sağlayan önemli bir kaynak ya da ticaret noktasıydı. Ancak Nanni'nin bu şikâyeti kaleme aldığı M.Ö. 1750 yılında, Tilmun bakırının önemi azalmış, yerini Magan bölgesinin ürünleri almaya başlamıştı. Ea-nāṣir'in bozuk mal satmasının nedeni, zayıflayan tedarik zinciri olabilir.
Nanni son sözlerinde oldukça net: “Bundan sonra senden iyi kalitede olmayan hiçbir bakır kabul etmeyeceğim. Külçeleri kendi avlumda tek tek seçeceğim.” Geri ödemesini alıp almadığı bilinmiyor ama yazdığı tabletle tarihe geçtiği kesin.