Merkez Bankası'nın (TCMB) bugünkü Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizini süpriz şekilde 500 baz puan artışla yüzde 50'ye yükseltmesi sonrası ekonomistlerden ilk değerlendirmeler gelmeye başladı.
Piyasadaki genel beklenti, seçim öncesi faizlerin sabit tutulacağı yönündeydi.
Geçen yıl gerçekleşen genel seçimlerin ardından Haziran 2023 ile Ocak 2024 arasındaki dönemde TCMB politika faizini 3 bin 650 baz puan yükseltti. Ocak ayında politika faizinin yüzde 45'e çıkmasıyla birlikte ise banka yeterli sıkılığa ulaştığını söyledi ve şubat ayında faizi sabit tuttu.
'SİNYAL ETKİSİ'
Sozcu.com.tr'ye değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Cem Başlevent, faiz artırımının talep üzerinde pek etkili olmayacağını belirtti.
TCMB'nin faiz kararının iç ve dış piyasaya bir sinyal etkisi olduğunu belirten Başlevent, şunları söyledi:
"Başta kredi faizleri olmak üzere piyasadaki çesitli faizler fazlasıyla yükselmiş olduğu için TCMB'nin bu kararının talep üzerinde çok fazla etkisi olmayacak. Zaten seçime 10 gün kalmış olduğu için verilecek farklı bir kararın da seçmen algısını değiştirecek bir etkisi olmayacaktı. Aksine dövize ve altına olan talebin devamı ve kurdaki yükselişler beklentileri iyice bozabilirdi.
Dolayısıyla bu kararın daha çok bir sinyal etkisi söz konusu. Merkez Bankası iç ve dış piyasadaki oyunculara ve seçmenlere "enflasyonla mücadelede rasyonel politikaların gerektirdiği neyse yapacağız, Türk lirasının fazla değer kaybetmesine izin vermeyeceğiz" demiş oldu. Daha önce gerek Merkez Bankası gerekse Hazine Bakanlığı tarafından verilen iddialı demeçlerin sonrasında bu kararı görmüş olmamız çok da şaşırtıcı değil."
'TL'DE DEĞERLENME YARATACAK GÜÇTE DEĞİL'
Ekonomist Dr. Murat Kubilay ise açıklamasında TCMB'nin faiz adımının TL'de değerlenme yaratacak güçte olmadığını fakat değer kayıplarının hızını yavaşlatma gibi bir mesajı olduğunu söyledi. Kubilay Türkiye ekonomisinin sorunlarının yalnızca faiz artırımı ile çözülemeyceğini belirtti.
Sozcu.com.tr'ye konuşan Kubilay, şu ifadelere yer verdi:
"Özellikle bireylerde döviz ve altına büyük bir yönelme vardı. Bu nedenle de TCMB baskı altındaydı. Faiz politikasının da sadece sarayın talimatıyla yapıldığına dair bir önyargı vardı. TCMB bugünkü kararıyla bunları bütünüyle kırmasa bile en azından hareket alanının olduğunu göstererek olumsuz beklentileri sınırlamış oldu. Bu adım tek başına TL'de değerlenme yaratacak güçte değil ama yeni değer kayıplarının hızını yavaşlatma gibi bir mesajı var.
Mayıs 2023 seçimlerinin yaratmış olduğu travmadan ötürü 31 Mart seçimlerine kadar baskı sürecektir ama kurumların döviz alımlarına yavaşlama gelecektir ve seçimlerin ardından atılacak adımlarla bu sürecin birkaç aylık anamoliymiş gibi atlatılmasına imkan tanınacaktır. Bu nedenle TCMB kararını olumlu görmek gerekiyor. Bununla birlikte Türkiye ekonomisinin genel sorunlarını faizle çözemezsiniz. Satın alma gücü, işsizlik, batık krediler gibi sorunlar 2024 yılında ana gündem olacaklardır.
'SEÇİMDEN ÖNCE YAPAMAZ ALGISINI KIRDI'
Ekonomist Uğur Gürses X'ten yaptığı paylaşımında TCMB'nin faiz kararını paylaşarak "İtibar kazandırıcı; hem TL'ye hem de Bankaya...Hem %50'ye hem de gecelik borçlanma faizini 53'e çekmiş oldu...'Seçimden önce yapamaz' algısını kırdı..." ifadelerine yer verdi.
Ekonomist Tunç Şatıroğlu ise Merkez'in faiz artırımı kararına ilişkin "Bravo. Sonunda doğru bir hareket" ifadelerine yer verirken kararın geç alındığına değindi.
Şatıroğlu, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
"Öncelikle tebrik ederim. Geçen ay yapsaydınız belki rezerviniz bu kadar erimezdi. Neyse, geç olsun ama olsun. Umarım yeterli olur. Rezervdeki erimeyi durdurur. Epey geç kalındı çünkü. Bu faiz Ocak ayında 50 olmalıydı."
'ENFLASYONUN DİKİŞ TUTMADIĞI İTİRAF EDİLDİ'
İktisatçı Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu ise TCMB'nin faiz artırımını 'enflasyonun dikiş tutmadığının itirafı' olarak yorumladı.
Kozanoğlu, X'ten yaptığı paylaşımda şunları kaydetti:
"Politika faizi %50’ye çıkarıldı! Bant uygulamasıyla Nisan PPK’sına kadar 300 puan daha artırma yetkisi alındı. Enflasyonun dikiş tutmadığı itiraf edildi. Ek sıkılaştırmadan söz edildi.
Çünkü rezervler dibe vurdu. Bu politika durgunluğun daha erken ve keskin yaşanmasını getirir!"
'KEŞKE DAHA ÖNCE YAPSAYDI...'
TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Fatih Özatay ise Merkez'in kararının aklıselim olduğunu söylerken kararın daha erken alınması gerektiğini belirtti.
Özatay paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
"Aklıselim hakim oldu. Merkez Bankası politika faizini 5 puan artırdı: %50. Keşke daha önce yapsaydı... Umarım uygulanmakta olan programın eksikliklerini giderici adımlar da atılır. "TCMB, BBDK ve TÜİK" bağımsızlığı, kamunun düşünce kurumu niteliğinde DPT, adil ve hızlı çalışan bir hukuk sistemi..."
'ETKİSİ SINIRLI KALACAKTIR'
Eski TCMB Başekonomisti Hakan Kara ise faiz kararını paylaşarak "Merkez Bankası yapılması gerekeni yapmıştır. Kararı alanları tebrik ediyorum" dedi.
Ekonomist Dr. Mahfi Eğilmez ise X'ten yaptığı paylaşımında "Merkez Bankası'nın yükselmeye devam eden enflasyonu durdurabilmek için faizi arttırması doğru bir yaklaşımdır. Ne var ki maliye politikası gevşek kaldığı ve yapısal reformlara girişilmediği sürece faiz arttırımının etkisi sınırlı kalacaktır" ifadelerini kullandı.