Ali Can POLAT
Asgari ücrete yapılan sefalet zammının ardından gözler emekli ve memur zamlarına çevrildi. En düşük emekli aylığına yüzde 12’lik zammın reva görüleceği iddiaları dillendirilirken emekliler açlığa mahkum edildiklerini söyleyerek iktidara isyan etti.
SÖZCÜ, Esenyurt Emekliler Derneği’nin lokalinde ucuz çay içerek sosyalleşmeye çalışan emeklileri dinledi. İstanbul’un sosyoekonomik olarak en zayıf ilçelerinden Esenyurt’ta düşük maaşlarla yaşamaya mahkum edilen vatandaşları olan emekliler, sorunlarını anlattı. Yılbaşı planını sorduğumuz emekliler, “Çocuklarımızı eve çağırmaya utanıyoruz. Televizyon başında erkenden uyuyacağız” dedi. Zaten 16 bin 881 TL ile geçinebilmenin yolunu arayan emekliler, iktidara, ‘bizi ölüme mecbur etmeyin’ çağrısında bulundu.
TAŞINACAK PARASI YOK
Yılbaşı akşamı planını sorduğumuz emekli Şükrü Ergin, “2011’de emekli olduğum yılbaşında çocuklarımı eve çağırdım, hindi doldurduk ,yedik, içtik. Şimdi gücümüz yeterse yarım kilogram çekirdek alıp hanımla oturacağız televizyon karşısında. Artık çocuklarımızı eve çağırmaya korkuyoruz, masraftan. Torunlarımıza bir şey alamıyoruz ki. Bu iktidar mutluluğu paylaşma, mutlu olma şansımızı aldı bizden” ifadelerini kullandı.

Kurban Bayramı’ndan önce aynı lokalde konuştuğumuz emekli Fahrettin Şenyiğit’e ise aradan geçen 6 ayda hayatında neler değiştiğini sorduk, “Her şey daha da zorlaştı” diyen Şenyiğit, “4-5 yıl önce haftada iki gittiğimiz pazara, bu yılın başında ayda iki gidiyorduk. Şimdi ayda bire düşürdük. Alt komşum da emekli, kirasını ödeyemiyor. Belediyeye başvurdu araç ayarlayabilirse memleketine taşınmak istiyor. Taşınma parasını bile denkleştiremiyor. Nasıl iyiye gideceğiz ki” diye sordu.
Yoksulluğa isyan suç mu?
“Bir ülkede hukuk olmazsa, ekonomi zaten düzelmez” ifadelerini kullanan emekli Cevdet Demirtaş, “Sosyal medya paylaşımı sebebiyle kamu görevlisine hakaretten 2 yılla yargılandım. Yoksulluğa ses çıkarınca suçlu sayılıyorsun. Kimse ağzını açamıyor, sendikalar zaten suskun” diye konuştu.

90’lar kıyaslaması kahkahalarla güldürdü
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 90’lı yıllarla bugünü kıyaslayarak ülkenin şahlandığını belirttiği açıklamalarını hatırlattığımız emekliler, bu kıyaslamaya kahkahalarla güldü. Emekli Ekrem Murat, “Ben memurdum, tek başıma 3 çocuk okuttum, 1 de ev aldım. Şimdi mümkün mü” diye sordu. Emeklinin hasta olmaya korktuğunu söyleyen Murat, “Çevremizde görüyoruz, emeklinin büyük bir çoğunluğu kırmızı ete hasret, lokantada yemek yemek hayal. Bu şartlar altında yılbaşında oturalım bir fındık fıstık alalım diye düşünemeyiz bile” ifadelerini kullandı.
‘AKP, yoksulluktan iktidar çıkartıyor’
Esenyurt Emekliler Derneği Başkanı Cafer Cengiz şunları söyledi: “AKP yoksullukla mücadele etmek yerine yoksulluk üzerinden iktidar kurma stratejisi izliyor. Emeklinin intibak yasası 25 yıldır bekletilirken bunu çıkarmayıp, düşük maaşları ‘Hazine desteği ile destekliyoruz’ diyorlar. Bizi desteklemesin primlerimizin karşılığını versinler. Çalışan emekliyi cezalandıran bir sistem kurmuşlar. Örneğin 2025’te emekliliğe ayrılan bir kişi 20 bin TL maaş alıyorsa geçinemediği için ‘bir yıl daha çalışayım’ diyerek 2026’da emekli olsa maaşı 17 bin TL’ye düşüyor.”
‘İkinci çayı isterken düşünüyorum’
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 90’lar kıyaslamasına kahkahalarla cevap veren Emekli Cavat Ülker, “Ben 90’larda en lüks lokantalara giderdim, şimdi kahvede ikinci çayı sipariş ederken düşünüyorum” dedi. Emeklinin stres altında yaşadığını söyleyen Ülker, “8 yıldır kiracıyım. Kiram 8 bin lirayken ev sahibi 19 bin lira istedi. 16 bin liraya zor ikna ettim. Bu şartlar altında bize yüzde 100 zam bile yetmez. Seyyanen bir düzeltme şart. Bakın emeklinin hiçbir zaman çok yüksek geliri olmadı ama en azından 4-5 yıl önce et alırken düşünmezdik” diye konuştu.