CHP Genel Başkanı Özgür Özel, yerel seçim sürecinin ardından 2 Mayıs'ta AKP Genel Merkezi'nde Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ziyaret etmişti.

AKP ile CHP liderlerini 8 yıl sonra bir araya getiren 1.5 saatlik görüşmenin ardından siyasette 'normalleşme süreci' tartışması yaşandı. Görüşmeden 40 gün sonra Erdoğan, Özel'e iade-i ziyarette bulundu. Yine 90 dakika süren görüşme sonrası AKP'den ilk açıklama geldi.

AKP Sözcüsü Ömer Çelik, AKP Genel Merkezi'nde yaptığı açıklamada Erdoğan’ın “diyalog zemininin güçlendirilmesini arzuladığını” söyledi.

Çelik’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"DİYALOG ORTAMININ SÜRMESİ OLUMLU KARŞILANIYOR"

*Diyalog ortamının sürmesinin toplumumuzda çok olumlu karşılandığı, sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği şekilde görüşme, diyalog zemininin güçlü bir şekilde tutulması konusunda iade-i ziyaretle birlikte güçlü mesaj verilmiş oldu. Sayın Cumhurbaşkanımız siyasette diyalog zeminini güçlendirme fırsatlarının güçlendirilmesi gerektiğini ifade ediyorlar. Bugün gerçekleşen iade-i ziyaretle birlikte Türk siyasi hayatında bu tablonun ortaya çıkmasını memnuniyet verici olarak görüyorlar.

*Cumhurbaşkanımız, ortaya çıkan bu tablonun kalıcı kazanımlara dönüşmesi gerektiğini herhangi bir şekilde siyasetin gündelik mevzi savaşları içerisinde bu fırsatın heba edilmemesi gerektiğini ifade etmişlerdir.

ANAYASA SÜRECİ

*Cumhurbaşkanımız Türkiye'nin darbe anayasasından kurtulabilmesi için atılması gereken adımların dar bir inisiyatifle değil en geniş siyasi uzlaşma zeminiyle gerçekleşme konusundaki görüşlerini ifade etmişlerdir. En geniş şekilde, bütün Türkiye'yi kucaklayan toplumsal sözleşme olarak anayasa sürecinin yürütülmesi gerektiğini belirtmişlerdir.

*Cumhurbaşkanımız bu çerçevede Türkiye’nin gelecek nesillere borcu olan darbe anayasasından kurtulmak ve yeni anayasaya kavuşmak sürecini siyasetin gündelik polemikleri içerisinde değil, Türkiye'nin geleceğini gözeten sorumluluk ve perspektifle ele alınması gerektiğini ifade ediyorlar.

"CHP’YE MEHMET ŞİMŞEK’İN BİLGİ VERECEĞİNİ İFADE ETTİ"

*Görüşmede, doğal olarak ekonomi ile ilgili konuların gündeme geldiği aşikar. Cumhurbaşkanımız orta vadeli program ve 12. Kalkınma Programıyla elde edilen kazanımların korunacağını vurguluyorlar. Popülizme tevessül edilmeyerek bu programa bağlılığımızı, Türkiye’nin bu konudaki istikrarı koruyacağını, programa zarar verecek tutumlardan kaçınılacağını ifade etmişlerdir.

*Görüşmede Cumhurbaşkanımız orta vadeli program ve 12. Kalkınma Programıyla elde edilen kazanımların korunacağını vurguluyorlar. Programa zarar verecek tutumlardan kaçınılacağını ifade etmişlerdir. Bu çerçevede sayın Cumhurbaşkanımız arzu edildiği takdirde CHP tarafından Hazine ve Maliye Bakanımız sayın Mehmet Şimşek'in bilgi vereceğini ifade etmişlerdir.

"İŞBİRLİĞİNİN ARTIRILMASI ÖNEMLİ OLACAK"

*Önümüzdeki dönemde işbirliğinin artırılması önemli olacak. Avrupa Parlamentosu seçimlerinde aşırı, radikal sağın ve popülist sosyalist partilerin ortaya koyduğu performans Türkiye, İslam düşmanlığı konusunda Avrupa’nın yeni meydan okumalarla karşı karşıya olduğunu göstermektedir.

*Sayın Cumhurbaşkanımız bu ortaya çıkan faşist dalgaya karşı ortak harekete etmelerini belirtmiştir. Sayın Özel'in Sosyalist Enternasyonel başkan yardımcılığının, bu nefret suçlarına ve ırkçı akımlara karşı o zeminlerde Türkiye'nin tezlerini dile getirmek bakımından önemli bir zemin olduğunu belirtmişlerdir.

"KIYMETLİ OLACAKTIR"

*PKK'nın Suriye uzantısının o bölgede oluşturmaya çalıştığı teröristan konusu bir diğer konudur. Bu çerçevede baktığımızda hassasiyet dönemidir. Kıbrıs Barış Harekatı'nın 50. yıldönümü törenlerinde sayın Özel'le birlikte orada, CHP ve diğer partilerle birlikte güçlü şekilde birlik ve beraberlik gösterilmesini ifade etmişlerdir.

*Bu CHP Genel Başkanı ve yetkililerinin kendi takvimleri içinde değerlendireceği konudur. Gazze'de soykırım siyasetine karşı bizim bütün siyasi partiler olarak ortak bir duruş ortaya koymamız, Filistin devletine karşı duyarlılığı arttırmamız. Sayın Özel'in sosyalist enternasyonal çerçevesinde bilgilendirici tutum ortaya koyması son derece kıymetli olacaktır.

*Ekonomiden, siyasi meselelere, iç politikadan, dış politikaya kadar Türkiye'nin hak ve menfaatleri için ortak duyarlılık ve siyaset konusunda Cumhurbaşkanımız ve genel başkanımızın hassasiyeti sözkonusudur. Bunu bütün siyasi partilerden beklentileri sayın Cumhurbaşkanımız ifade etmişlerdir.

ORTAK TUTUM ÇAĞRISI

*Önemli bir konu da, son zamanlarda çeşitli bölgelerde bazı belediye başkanlarının nefret suçu, ırkçılık anlamına gelecek birtakım uygulamalara imza atmaları. Birtakım yaşam tarzlarına dönük olumsuz uygulamalar diyebileceğimiz uygulamaların ortaya çıkmasıdır. Cumhurbaşkanımız her türlü nefret siyasetine karşı ortak tutum geliştirilmesi gerektiğini ifade ettiler.

*Hayat tarzları konusunda şimdiye kadar elde edilen kazanımların korunması gerektiğini, bu çerçevedeki yapısal reformların devam edeceğini, ekonomi kazanımları koruma konusunda da reform siyasetinin devam edeceğini belirtmişlerdir.

KAYYUM TARTIŞMASI

*Kayyum konusunda tutumumuz nettir. Hangi partiden olursa olsun Cumhurbaşkanımızın ifadesi şu şekildedir 'hangi partiden olursa olsun millete hizmet eden her belediye başkanına destek vermeye devam edeceğiz'. Ama birisi yetkiyi terör örgütüne destek vermek şeklinde kullanıyorsa, terör örgütü tarafından atanmış komiser tarafından yönetilmesine kapı açılmasına müsaade edilmeyecektir.

*Bu bir siyasi partiye toptancı bir tutum değildir. Tespit edildiğinde bunların görevden alınması devlet olmanın gereğidir. Burada toptancı anlayışla hareket edilmemektedir. Milletten aldığı yetkiyi millete hizmet için kullanıyorsa belediye başkanı hangi partiden olduğunun önemi yoktur. Bütün siyasi partilerin hassasiyet göstermesi gerektiği, sivil siyaset, demokrasi, hukuk devletinin korunması bakımından sayın Cumhurbaşkanımız her fırsatta dile getirmiştir. Konuşulan pekçok konu var.

*Ama size vereceğim toplantının geneli ile değerlendirme budur. Diyalog sürecinin güçlü bir şekilde devam etmesi, gerçek siyaset alanında, hizmette yarışılması bizim tutumumuz ve arzumuzdur. Gösterdikleri nezaket için sayın Özel ve CHP'ye bir kez daha teşekkür ediyoruz.

SORULARI YANITLADI

Çelik, Özel’in bir talepte bulunup bulunmadığına ilişkin soruyu şöyle yanıtladı:

“Sayın Özel'in değerlendirmelerinin açıklamalarının CHP Genel Merkezi tarafından yapılması daha doğru olur”

"Sayın Özel'in söylediklerini ifade etme konusunda bizim nezaket gösterip onu CHP'li arkadaşlara bırakmamız daha doğru olur. Ben bizim zaviyemizden bu toplantının nasıl görüldüğünü ifade etmek isterim. Kuşkusuz ekonomi, reel sektörlerle ilgili konular gündeme geldi. Tarımdan eğitime kadar. Sayın Cumhurbaşkanımız hükümetimizin yaptığını anlattı. Sayın Özel'in değerlendirmelerinin açıklamalarının CHP Genel Merkezi tarafından yapılması daha doğru olur."

"TOPLUMUN GÜNDEMİNDE OLAN HER KONU GÜNDEMDEDİR"

Çelik, Osman Kavala, Sinan Ateş davalarıyla ilişkin soruyu şöyle cevapladı:

“Geçen ve bugünkü görüşmede toplumun gündeminde olan her konu gündemdedir. Yürüyen hukuki süreçler, kesinleşmiş davalarla ilgili olarak Cumhurbaşkanımız mahkemelere karışılmaması gerektiği tutumunu ifade ettiler. Karşılıklı bilgilerde tenakuz teşkil eden bilgiler vardır. Cumhurbaşkanımız değerlendirmeleri paylaşmışlardır. (Sinan Ateş cinayeti) Yargı görevini yapsın, hukukun kapasitesi ve kabiliyetleri içinde değerlendirilsin ve suçlular cezasını alsın. Bu ilkeleri savunmak konusunda herhangi sorun yoktur. Sayın Cumhurbaşkanının kabulü bir kez daha bu mesajın verilmesi şeklinde gerçekleşecektir."

Erdoğan ile Özel arasında üçüncü bir görüşme olup olmayacağına ilişkin soruya Çelik şu yanıtı verdi:

"İHTİYAÇ OLURSA KAPI AÇIKTIR"

"Bundan sonra ihtiyaç olursa kapı açıktır. Onların tabiriyle normalleşme, bizim tabirimizle siyasi yumuşama dediğimiz şey siyasi rekabeti husumete çevirmeyelim. Bu çerçevede rekabetin husumete çevrilmemesi konusunda hassasiyeti gözetelim, bu çerçevede oturup, meselelerimizi konuşalım. Türk siyaseti hayatında rekabet öyle zamanlarda husumete çevrilmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımız Türkiye'nin darbe anayasasından kurtulması gerektiğini bunun AK Parti anayasası gibi dar bir şekilde değerlendirilmemesi gerektiğini, en geniş uzlaşmayla toplumsal sözleşme olarak ortaya çıkması gerektiğini ifade ettiler. CHP ve diğer partilerden anayasaya böyle yaklaşılması beklediğini ifade etmiş oldular.”