Kuşlar, yönlerini bulmak için oldukça gelişmiş ve çok katmanlı bir duyusal sisteme sahip. Görme ve koku gibi tanıdık duyuların yanı sıra, hala tam olarak anlayamadığımız bazı özel yetenekleri de kullanıyorlar.

BURUNLARI TIKANIRSA YÖNLERİNİ KAYBEDİYORLAR

Kuşlar, daha önce yaptıkları göçlerde tanıdıkları dağlar, nehirler gibi kara şekillerini hafızalarında tutabiliyor. Özellikle kara üzerinden uçan türler bu görsel ipuçlarını kullanırken, okyanus gibi referanssız bölgelerde uçan kuşlar kokulara daha çok güvenebiliyor. Yapılan bir araştırmada, deniz kuşlarının burunları tıkandığında karada yollarını bulabildiği, ancak deniz üzerinde yönlerini kaybettikleri görüldü.

Gündüz uçan kuşlar, güneşin gökyüzündeki konumunu ve içsel biyolojik saatlerini kullanarak bir tür “güneş pusulası” oluşturuyor. Bu sistem, kuşların yön tayin etmesini sağlıyor. Ancak birçok kuş türü gece göç ediyor. Bu durumda gökyüzündeki yıldızlar ve özellikle Kuzey Yıldızı çevresindeki takımyıldızların konumları devreye giriyor. Bu yıldız pusulası sistemi, binlerce yıldır denizcilerin kullandığı yöntemle benzerlik gösteriyor.

DÜNYANIN MANYETİK ALANINI ALGILAYABİLİYORLAR

Peki ya gökyüzü bulutluyken ve kuşlar güneşi, yıldızları ya da kara şekillerini göremiyorsa? İşte burada bilim kurgu gibi görünen ama bilimsel olarak kanıtlanmış bir yetenek devreye giriyor: Dünyanın manyetik alanını algılayabilme.

Yeryüzünün çekirdeğinde hareket eden erimiş metaller sayesinde oluşan manyetik alan, kuşlar tarafından algılanabiliyor. Örneğin, güvercinlerin çevresindeki manyetik alan değiştirildiğinde yön bulma becerileri ciddi şekilde bozuluyor.

Bu algının nasıl gerçekleştiği henüz tam olarak bilinmiyor. Ancak Oxford Üniversitesi’nden Peter Hore, bu yeteneğin kuşların gözlerinde bulunan kriptokrom adlı bir molekülle ilişkili olabileceğini düşünüyor. Bu molekül, mavi ışığa maruz kaldığında manyetik alanlara tepki veriyor.

Bazı araştırmalar, kuşların gagalarında yer alan ve mıknatıslı minerallerle (magnetit) etkileşime giren reseptörlerin de bu algıda rol oynayabileceğini gösteriyor.

Ayrıca kuşlar, gökyüzünde polarize olmuş ışığı da algılayabiliyor. Bu özel ışık türü, atmosferde güneş ışığının saçılmasıyla oluşur ve kuşlara bulutlu havalarda bile güneşin konumu hakkında bilgi sağlar.

GENETİKTEN GELEN YÖN BİLGİSİ

Tüm bu sistemlerin temelinde genetik yatkınlık yer alıyor. Kuşlar, göç etme dürtüsünü ve hangi yöne uçmaları gerektiğini büyük oranda genetik olarak devralıyor. Ancak hangi genlerin bunu belirlediği ve bu genlerin nasıl çalıştığı hâlâ araştırma konusu.

Bu şaşırtıcı yön bulma becerileri, aynı zamanda kuş koruma çalışmaları için de kritik öneme sahip. Yeniden doğaya bırakılan kuş türlerinin çoğu, yeni yerlere alışmak yerine geldikleri yere geri dönüyor. Çünkü yön bulma kabiliyetleri o kadar güçlü ki, onları bir yere “taşımak” pek işe yaramıyor.