Dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen demans, Birleşik Krallık’ta yaklaşık 944 bin, ABD’de ise 7 milyon kişide görülüyor. En yaygın türü Alzheimer olan bu hastalığın kesin bir tedavisi bulunmasa da, erken teşhisle bazı ilaç ve tedaviler süreci yavaşlatabiliyor.

Ancak araştırmacılara göre herkesin sağlığını önceliklendirecek zamanı yok. Özellikle düşük sosyoekonomik kesimlerde yer alan bireyler, yoğun iş saatleri, düzensiz vardiyalar, yetersiz uyku, dijital cihazların mavi ışığı ve dinlenme süresinin eksikliği gibi nedenlerle beyin sağlıklarını riske atıyor.

Makalenin yazarları, zamanın da eğitim ve gelir düzeyi kadar önemli bir sosyal belirleyici olduğunu vurguluyor. Teknolojinin sağladığı esneklik vaatlerine rağmen, birçok insan sürekli zaman baskısı altında yaşıyor; bu da zihinsel yorgunluk, uyku bozukluğu, kronik stres ve yenilenememe sorunlarını beraberinde getiriyor.

Araştırmaya göre, özellikle bakım verenler, düşük gelirli işçiler ve marjinalize edilmiş gruplar, zaman yoksunluğunun en ağır yükünü taşıyor. Bu da mevcut sağlık eşitsizliklerini daha da derinleştiriyor.

Alzheimer Derneği’nin verilerine göre, demans vakalarının yaklaşık %40’ı önlenebilir nitelikte. Bunun içinse zihni aktif tutmak (yeni beceriler öğrenmek, bulmaca çözmek), düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme ve sosyal hayatı canlı tutmak öneriliyor.

Özellikle 45-65 yaş arası bireylerin düzenli egzersize başlaması, demans riskini azaltmada kritik bir dönem olarak gösteriliyor. Orta-yoğunluklu egzersizlerin (tempolu yürüyüş, bisiklet vb.) demans riskini yüzde 41 oranında düşürdüğü belirtilirken, bazı araştırmalar yüksek yoğunluklu interval antrenmanların (HIIT) daha etkili olabileceğini öne sürüyor.

Ancak uzmanlar, yüksek yoğunluklu egzersizlerin uyku kalitesini bozabileceğine de dikkat çekiyor. Zira iyi bir uyku, bilişsel sağlığın korunmasında kilit role sahip.

Obezitenin de Alzheimer riskini artırdığına dikkat çeken başka bir çalışmada, fazla kilolu bireylerde biriken yağ hücrelerinin beyinde toksik proteinlerin (özellikle “amiloid”) yayılmasını kolaylaştırdığı tespit edildi. Bu proteinler, Alzheimer belirtilerinin temel nedenlerinden biri olarak görülüyor.

Tüm bu bulgular, sağlıklı bir beyin için yalnızca ne yediğimizin veya ne kadar hareket ettiğimizin değil, gün içinde kendimize ne kadar zaman ayırabildiğimizin de belirleyici olduğunu ortaya koyuyor.