Harvard T.H. Chan Halk Sağlığı Okulu’na göre, günde 3-5 fincan kahve tüketimi genellikle güvenli kabul ediliyor ve bu miktarın ötesine geçilmediği sürece sağlık açısından faydalar sağlayabileceği ifade ediliyor. Kahve, antioksidanlar içerdiği için kalp hastalıkları, Parkinson ve Alzheimer gibi nörolojik hastalıklar riskini azaltabileceği belirtiliyor. Ancak günde 5 fincanın üzerindeki tüketim, bazı yan etkiler doğurabilir.

YÜKSEK TÜKETİMİN YAN ETKİLERİ

Aşırı kahve tüketiminin olumsuz etkileri arasında anksiyete, uyku bozuklukları, mide rahatsızlıkları ve kalp ritim bozuklukları bulunuyor. Kafein, merkezi sinir sistemini uyarıcı etkisi nedeniyle kalp çarpıntısı ve yüksek tansiyona yol açabiliyor. Aynı zamanda fazla kafein tüketimi, uyku kalitesini bozarak uzun vadede yorgunluk, stres ve depresyona katkıda bulunabiliyor.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA) tarafından yapılan araştırmalarda da yetişkinler için güvenli kafein alım miktarının günlük yaklaşık 400 mg olduğu belirtiliyor ki bu da yaklaşık olarak 4 fincana denk geliyor. Hamile kadınlarda ise bu miktar 200 mg ile sınırlı olmalı.

HANGİ KAHVELER DAHA ETKİLİ

Kahvenin çeşidine göre de etkisi değişebilir. Örneğin, espresso ve filtre kahveler, daha yüksek miktarda kafein içerebiliyor. Dolayısıyla özellikle güçlü kahve çeşitlerini tercih edenlerin bu miktara dikkat etmesi öneriliyor. Ayrıca kahveye eklenen şeker, krema veya şurup gibi eklemeler de kalori ve şeker alımını artırarak kilo kontrolü ve diyabet gibi sorunlara katkıda bulunabilir.

Günde 3-4 fincan kahve tüketimi, çoğu insan için sağlıklı kabul ediliyor. Ancak bireylerin kafeine duyarlılığı farklılık gösterebileceğinden, bazı kişilerde daha az miktarlarda bile yan etkiler gözlemlenebilir. Bu yüzden kahve tüketiminde dikkatli olmak ve kendi sınırlarınızı belirlemek sağlığınız açısından önemlidir.