İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP Fatih Belediye Başkan adayı Mahir Polat ile birlikte tarihi Eyüpsultan Camii’nda sabah namazı kıldı.

Namaz sonrasında, Eyüpsultan Haziresi Restorasyon Alanı’nı ziyaret eden İmamoğlu ve Polat, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Oktay Özel tarafından çalışmalarla ilgili bilgilendirildi.

Eyüpsultan’ın ardından Fatih’e geçen İmamoğlu ve Polat’ın ilçedeki ilk durağı, Ayvansaray Mahallesi’ndeki Tekfur Sarayı oldu.

Saray çevresindeki park ve etkinlik alanında incelemelerde bulunan ikili, kahvaltılarını Süleymaniye’de bir çorbacıda yaptı. Öğrencilerin ve çevre esnafının yoğun ilgi gösterdiği İmamoğlu ve Polat, çaylarını da Süleymaniye sokaklarında yudumladı.

MESAJLARINI, “DÜNYANIN SIFIR NOKTASI”NDAN VERDİ

Mimar Sinan’ın en ünlü eserlerinden Süleymaniye Camii bahçesinden geçen İmamoğlu, yabancı turistlerin de ilgi odağı oldu. Camiye yakın bir noktada bulunan Mimar Sinan Türbesi’ni ziyaret eden İmamoğlu ve Polat, büyük ustayı dualarla andı. Restorasyonları tamamlanan ve yakın zamanda hizmete girecek olan ‘sıra dükkanları’ yerinde inceleyen İmamoğlu ve Polat’ın Fatih’teki son durağı Sultanahmet oldu. Tarihi Yerebatan Sarnıcı yakınında bulunan ve İBB Miras tarafından restore edilen Turşucuzade Konağı çevresinde de incelemelerde bulunan İmamoğlu, gezileriyle ilgili değerlendirme konuşmasını ise, restorasyon çalışmaları devam eden, ‘dünyanın sıfır noktası’ olarak bilinen ‘Milion Taşı’ yakınında yaptı.

"İSTANBUL HEP DÜNYANIN MERKEZİ OLDU"

İmamoğlu, Ayasofya Camii ve Sultanahmet Camii fonu önünde yaptığı konuşmasında şunları söyledi:

“Sizi, dünyanın merkezinden selamlıyoruz. Niçin dünyanın merkezi? Sakın İstanbul'un Belediye Başkanı olduğum için dünyanın merkezinde olduğumu söylediğimi düşünmeyin. Burada milion taşı var. Uzun zamandır burada arkeolojik kazı yönetiyoruz.

Bazı işgalleri toparladık burada. Güçlü bir su terazisi, anıtsal bir yapı gibi duruyor bu meydanı karşılayan.

Onu hayata geçiriyoruz. Milion taşının dünya için bir merkez olduğu -Roma döneminden, neredeyse artık 2000 yaşına yaklaşan bir zaman diliminden bahsediyoruz- bence hiç değişmedi.

İstanbul, hep dünyanın merkezi oldu. Dünyaya yön veren, dünyaya şekil veren, ruh katan bir yapısı söz konusu.”

"AYAĞA KALDIRDIK"

İmamoğlu İBB Miras ekibinin Eyüpsultan’daki çalışmalarını anlatarak  “Eyüpsultan’da hazireleri gezdik. Ve orada çok değerli bir restorasyon başlatmıştı epey bir zaman önce ve ne yazık ki böyle yığınlar halinde mezar taşları vardı. Her birinin çok güçlü hikayesi var. Orada yıllardır süren bir tadilatı, restorasyonu sürdürüyorlar. Yoğun bir hazire restorasyonu da yaptık aslında. Yani İstanbul'da, Üsküdar'dan Fatih'e, Beyoğlu'ndan diğer semtlere varıncaya kadar; özel tespit edilmiş, artık bazıları toprak altında kalmış, yok olmak üzere olan türbeler var, yine ne yazık ki camiler bile var yıkık, dökük halde. Ama bunların her birisini, çok özenli bir şekilde ayağa kaldırdılar.İbadete açılanlar oldu. Farklı amaçlarla sergilenmeye başlayan alanlar, sahalar oluştu” diye konuştu.

"METRUK YAPILARIN HEPSİNİ KALDIRDIK"

İmamoğlu “İstanbul'da çok metruk alan, aslında bizi üzdü, yordu. Fatih sınırları içerisinde, inanın adetler değil, 100’lerce yer, nokta sayabilecek durumdayız. Sarnıca muhteşem bir restorasyon sürdürdü arkadaşlarımız ve olağanüstü bir tasarımla sona erdi.  Geçen haftanın gündemi oldu Ayasofya Camii, Sultanahmet Camii ve çevresi vesaire... Vallahi burada çok metruk yapılaşmalar vardı geçmiş dönemden kalma, hepsini kaldırdık Sultanahmet Meydanı'nda.  Turşucuzade Konağı'nın hemen arkasında Sıbyan Mektebi var. İkisinin yan tarafı, oldukça böyle kafeler, vesaireler, saçma sapan görüntüler… Ne Ayasofya Camii'ne yakışır ne Sultanahmet'e ne Yerebatan Sarnıcı’na; hiçbir yerine yakışmayan… Oraları tertemiz yaptık. Esnafla kavga ederek değil, onlara yanlış bir şey yaptıklarını anlatarak yaptık, uzlaşarak yaptık. Şimdi orada muhteşem bir meydan çıktı. Sadece Ayasofya Camii'nden bahsedildiği için anlatıyorum.”

"BAŞKALARI DA FETHİ, ‘ZAPT ETMEK’ ZANNEDİYORLAR"

Sarayburnu'nu pırıl pırıl hale getirip  Türkiye tarihinde ilk dikilen Atatürk anıtının etrafını temizleyerek turistler için çekim merkezi haline getirdiklerini anlattı.

İmamoğlu Tarihi Yarımada’daki çalışmaları tek tek aktararak “Fatih semtinin ismi, aslında fetihten geliyor. Yani Fatih Sultan Mehmet, bu şehri fetheden o büyük kumandan, müjdelenen insanın isminden geliyor. Ama fethi başka algılayanlar var. Fatih'in o dönemde ortaya koyduğu fetih, gönüllerin fethi. Aslında burada yaşayan insanların yine inançlarına, kültürlerine devam etmesini sağlama anlayışı. Fethin bir başka anlamını da yakın zamanda öğrendim. ‘Fatah’tan geliyor; yani açılmaktan geliyor. Arapça kökünde açılmak var. Dünyaya açmak var. Burayı dünyayla buluşturmak var. Başkaları da fethi, ‘zapt etmek’ zannediyorlar, kapatmak zannediyorlar. Hayır, açmak… İnsanlığa, insanları açmak. İstanbul, onun için dünyanın başkenti ve göbeği, merkezi. Bunu anlayamayanlara duyuralım.” diye konuştu.

"BİZ, BU ŞEHRİ BÜTÜN DÜNYAYA AÇMAK İSTİYORUZ"

İmamoğlu, “Biz, bu şehri bütün dünyaya açmak istiyoruz. Bütün dünyaya bu şehrin gücünü, iyileştirici ve birleştirici gücünü, geliştirici gücünü göstermek istiyoruz. Memleketin bu can paresi, o içinde tuttuğu o büyük cevheri koruyan, en iyi yansıtan şehir olarak göstermek istiyoruz. Bu bakımdan inşallah gücümüze güç katarak, dua ediyoruz Allah'ımıza. Milletimizle beraber şehrimizi, ikinci yüzyılın bu ilk yıllarında muazzam bir geleceğe taşıyacağız.Çok şey anlatırım. 20-30 yer saydım. Bize laf çakmayı sanat haline getirmiş herkese duyurulur. Bizi izlemeye devam edin…” dedi.