İdrar, suyla karıştığında klozet kapağında ve içinde bulunan bakteri ya da mantar gibi organik maddeleri parçalayarak istenmeyen lekelerin oluşumuna yol açıyor. 

Sık karşılaşılan bir diğer sorun ise kireç taşı olarak bilinen sert su lekeleridir. Bu lekeler, kalsiyum ve diğer minerallerin birikiminden kaynaklanır ve hem klozet kapağında hem de içinde kötü izler bırakabilir. 

Çamaşır suyu, güçlü bir dezenfektan olmasına rağmen, bu lekelerin oluşumuna katkıda bulunabilir. Mikropları öldürmek için etkili bir çözüm olsa da, özellikle seyreltilmemiş olarak kullanıldığında, tuvalet oturağının plastiğiyle kimyasal bir reaksiyona girerek istenmeyen sarı lekelerin oluşmasına yol açabilir. 

Sihirli silgiler ise en zor lekelerin üstesinden kolaylıkla gelmeyi başarıyor. Bu temizlik süngerleri, inatçı lekelerle savaşan temizlik tutkunları için adeta bir kurtarıcı.

İşte klozet temizliğinde dikkat edilmesi gerekenler:

Klozet temizliği için özel olarak formüle edilmiş temizleyiciler kullanın. Aşındırıcı olmayan, dezenfektan içeren ve kireç çözücü özellikte ürünler tercih edin.

Klozet fırçası, eldiven, sünger veya temizlik bezleri gibi malzemeler edinin. Haftada en az bir kez temizlik, kötü kokuları ve lekeleri önler.

Klozetin iç kısmını temizlerken, fırçayı kullanarak kenarları ve derinlikleri iyi bir şekilde temizleyin. Özellikle suyun en fazla biriktiği yerlerde lekelerin oluşma riski yüksektir.

Klozetin dış yüzeyini de unutmayın. Kapağı, rezervuarı ve ayak kısmını dezenfekte edin. Burada mikrop ve bakterilerin birikme olasılığı yüksektir.

Temizlik sırasında sıcak su kullanmak, leke ve kirlerin daha kolay çıkmasını sağlar. Ancak, bazı yüzeylere zarar vermemek için suyun sıcaklığını kontrol edin.

Temizlik işlemi tamamlandığında, klozeti bol su ile durulayın. Bu, temizlik maddelerinin kalıntılarını gidermeye yardımcı olur.