Elazığ'ın Alacakaya ilçesinde dün sabah saatlerinde özel bir şirkete ait krom madeninde göçük meydana geldi. Göçük altında kalan işçi, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Bölge halkı ve işçi yakınları, olayın ardından sorumluların hesap vermesini isterken, Elazığ'da son yıllarda yaşanan benzer maden kazaları tekrar hafızalarda canlandı.
YİNE MADEN KAZASI YİNE ÖLÜM
Alacakaya ilçesine bağlı maden ocağında henüz belirlenemeyen bir nedenle yaşanan göçük, madencilerin “her sabah dua ederek işe başladığı” gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi. Göçük sonrası olay yerine AFAD, UMKE ve jandarma ekipleri sevk edildi. Saatler süren çalışmalar sonunda göçük altındaki madencinin cansız bedenine ulaşıldı. Kazanın ardından maden sahasında üretime ara verilirken, savcılık olayla ilgili soruşturma başlattı.
ELAZIĞ’DA MADEN KAZALARI ZİNCİRİ
Son yıllarda Elazığ’da yaşanan maden kazaları şunlar:
Şubat 2021 – Alacakaya/Kayaönü: Krom madeninde çalışan 2 işçi, arızalanan vinç sisteminden düşerek yaşamını yitirdi.
Şubat 2024 – Palu/Kayaönü: Patlama sonucu oluşan göçükte 4 işçi mahsur kaldı, 3’ü kurtarıldı. Remzi Tahtacı adlı işçi hayatını kaybetti.
Ocak 2025 – Alacakaya/Ayıpınarı: Taş düşmesi sonucu 2 işçi yaralandı, olay ucuz atlatıldı.
Ağustos 2025 – Alacakaya:Dün yaşanan son göçükte bir işçi yaşamını yitirdi.
Bu kazaların ortak noktası ise iş güvenliği tedbirlerinin yetersizliği ve kazaların sürekli aynı bölgelerde tekrarlanması.
“BU KAZA DEĞİL, GÖZ GÖRE GÖRE GELEN BİR CİNAYET”
Kazaya dair en sert çıkışlardan biri CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol’dan geldi. Aynı ocakta daha önce de benzer bir olay yaşandığını hatırlatan Erol, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Yaklaşık bir buçuk yıl önce yine aynı bölgede, aynı ocakta bir göçük yaşandı. O dönem de kamuoyuna çağrıda bulunduk; denetim mekanizmaları çalıştırılsın, gerekli yaptırımlar uygulansın, iş güvenliği tedbirleri en üst seviyeye çıkarılsın dedik. Bugün yine aynı yerde, benzer bir facia yaşanıyor. Bu göz göre göre gelen bir cinayettir. Bu sadece bir göçük değil; denetimsizliğin, ilgisizliğin ve sorumluluktan kaçmanın sonucudur. Madencilik gibi yüksek risk taşıyan sektörlerde önceliğin kâr değil, insan hayatı olması gerektiğini her platformda dile getiriyoruz. Ancak görüyoruz ki, ne ilgili şirketler ne de yetkili kurumlar bu sorumluluğun bilincinde değil. Aynı yerde ikinci kez göçük meydana geliyorsa, bu tesadüf değildir; açık bir ihmal zinciridir. “Bu bir kaza değil, göz göre göre gelen bir cinayettir. Denetlemeyen de, denetlemeyeni görmezden gelen de bu ölüme ortaktır. Bu sorumsuzluğun üzerini kimse örtemeyecek. Hasan’ın hesabını soracağız.”