Filistin resmi haber ajansı WAFA'ya göre, İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerine, savaş uçakları, obüsler ve savaş botlarıyla bombardımanını sürdürdü.

İsrail ordusuna ait keşif uçağının, Gazze'nin güneyinde Han Yunus kentindeki Nasır Hastanesi yakınında Filistinli "Vadi" ailesine mensup kişilerin bulunduğu alanı bombalaması sonucu 28 kişi öldü, çok sayıda kişi yaralandı.

İsrail bombardımanında Han Yunus'un merkezinde 3, kentin doğusundaki Absan beldesinde 2 Filistinli öldürüldü.

İsrail savaş uçaklarının, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinde sivil bir aracı bombalaması sonucu 7 Filistinli öldürüldü, çok sayıda kişi yaralandı.

Gazze'nin kuzeyindeki Cibaliya'da ise İsrail saldırılarında yıkılan "Halle" ailesine ait evin enkazından çoğu kadın ve çocuk 30 kişinin cenazesi çıkarıldı.

Yerinden edilmiş kişilerin de bulunduğu evin enkazında hala çok sayıda kişinin cansız bedeninin bulunduğu belirtiliyor.

İsrail savaş uçaklarının sabah saatlerinde Cibaliya'da hedef aldığı "Ed-Debs" ailesine ait evin enkazından 6 kişinin cenazesi çıkarıldı.

MÜLTECİ KAMPINDA PARÇALANMIŞ CESETLER BULUNDU

Sağlık ekipleri ve siviller, Gazze'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'da bulunan Endonezya Hastanesi civarında, Tel ez-Zater bölgesinde ve başta El-Curn Mahallesi olmak üzere Cibaliya Mülteci Kampı'nda Filistinlilere ait parçalanmış cesetler buldu.

İsrail ordusuna ait obüslerin Gazze Şeridi'nin orta kesimlerindeki Nusayrat Mülteci Kampı'nda bir evi hedef alması soncu da çok sayıda kişi yaralandı.

İsrail ordusu, daha önce "güvenli olduğunu" iddia ettiği Gazze'nin güneyinde yer alan Han Yunus'u bu ay başında "savaş alanı" ilan etmişti.

Bu kararın ardından İsrail, Han Yunus'ta yaşayan veya bu şehre sığınan Filistinlerden daha da güneyde yer alan Refah bölgesine gitmelerini istemişti.

İsrail ordusu, Gazze'nin kuzeyi, merkezi ve Han Yunus'un yanı sıra Refah bölgesine de saldırılarını sürdürüyor.

İSRAİL'İN ALIKOYDUĞU KIZILAY GÖNÜLLÜLERİ SERBEST BIRAKILMADI

Filistin Kızılayından yapılan yazılı açıklamada, İsrail güçlerinin, dün saat 14.00 sıralarında, sağlık görevlileri, yaralılar, gönüllüler ve yerinden edilmişlerden oluşan 127 kişinin bulunduğu Filistin Kızılayına ait, Cibaliya'daki acil servisi askeri araçlarla kuşattığı hatırlatıldı.

Burada alıkonulan 8 Kızılay gönüllüsünü halen serbest bırakmadığı belirtilen açıklamada, İsrail güçlerinin tüm ambulansları, servisin idari binasının bir kısmını ve merkezi telsiz iletişim cihazını imha ettiği kaydedildi.

Cibaliya Acil Servisi Müdürü Muhammed Salah da İsrail askerlerinin serviste bulunan 15 yaş altı çocuk, kadın ve yaralıları, 4 kilometrelik yolu yürüyerek Haşimiye Okuluna gönderdiğini, acil serviste bulunan 47 erkeği ise tek tek dışarı çıkarak, askeri araçlara yaklaşmadan önce kıyafetlerini çıkarmalarını istediğini, elleri bağlanıp araca alınan Filistinlilerin Cebel-i Keşif bölgesinde bir eve götürüldüğünü anlattı.

Tehdit ve hakaretler altında yere oturmaları istenen ve tuvalete gitmelerine dahi izin verilmeyen bu kişilerin bir kamyona götürülüp, elleri kelepçelendikten sonra, gözleri bağlanarak yaklaşık 4 saat boyunca aşağılayıcı bir pozisyonda tutulduğunu ifade eden Salah, söz konusu Filistinlilerin kamyonda darbedildiğini, sonrasında indirilerek kimliklerinin tespit edildiğini ve sorgulandıklarını aktardı.

Salah, alıkonulanların büyük çoğunluğunun sabah serbest bırakıldığını ancak 8 Kızılay gönüllüsünün salıverilmediğini bildirdi.

"İSRAİL NÜFUS YAPISINI DEĞİŞTİRMEYİ HEDEFLEDİ"

Ülke içinde yerinden edilen kişiler alanında Birleşmiş Milletler (BM) Özel Raportörü Paula Gaviria Betancur, İsrail'in Gazze'ye saldırılarında yerinden edilen kişilere ilişkin açıklama yaptı.

Açıklamada Betancur, İsrail'in Gazze'nin kuzeyinin tahliye edilmesi talimatına ilişkin bölgedeki sivillerin güvenliğine ilişkin "verdiği sözden caydığını" kaydetti.

Betancur, İsrail'in Gazze'de işgal altındaki bölgelerde "tahliye talimatları, sivillere ve sivil altyapılara yönelik sistematik saldırıları" ile Gazze'deki nüfus yapısını "kalıcı olarak değiştirmeyi hedeflediği" konusunda uyardı.

Gazze'nin kuzeyindeki kişilerin, güneydekilerle "tekrar zorla yerinden edildiğini" vurgulayan Betancur, "Gazze halkının yarın gidebileceği neresi kaldı?" dedi.

Betancur, "Gazze'nin konut ve sivil altyapılarının yerle bir edilmesi, yerlerinden edilen Gazzelilerin evlerine dönmelerine ilişkin herhangi gerçekçi olasılığı engelliyor ve İsrail'in Filistinlileri topluca zorla yerinden ettiği tarihi tekrarlıyor." ifadelerini kullandı.

İsrail'in eylemlerinin, "toplu cezalandırma ve zorla yerinden etme gibi savaş suçu" olabileceğine ilişkin endişelerini yineleyen Betancur, şunları kaydetti:

"İsrail'e, sivillere saldırılarını derhal sonlandırması ve Gazze'nin nüfus yapısını, topluca zorla yerinden etme yöntemiyle değiştirmeye yönelik harekatını sonlandırması, kalıcı ateşkesi yürürlüğe koyması, insani yardımın kısıtlanmadan geçişine izin vermesi ve kalan esirlerin güvenli şekilde serbest bırakılması için diyaloğa öncelik vermesi için çağrı yapıyorum."

GAZZELİLERİN YÜZDE 85'İ YERİNDEN EDİLDİ

Gazze nüfusunun yaklaşık yüzde 85'inin, 7 Ekim'deki saldırılardan bu yana ülke içinde yerinden edildiğine dikkati çeken Betancur, bu kişilerin, gıda, su, elektrik, sağlık hizmetleri, temizlik ve barınma gibi ihtiyaçlara erişiminin zor olduğu, bulaşıcı hastalıkların artış gösterdiği aşırı kalabalık yerlerde yaşadığını aktardı.

Betancur, söz konusu yaşam şartlarının, kış mevsiminde "daha da kötüleşeceğine" işaret ederek, uluslararası toplum ile İsrail'in ortaklarına, uluslararası insancıl hukuk ve uluslararası insan hakları hukukunun "alenen göz ardı edildiğinin" farkına varmaları çağrısında bulundu.

İsrail'in "tahliye talimatı verdiği bölgelerdeki ve sözde güvenli alanlardaki sivillerin, ayrım gözetmeyen saldırıların hedefi olduğunu" vurgulayan Betancur, "Birçok kişi daha önce bunu söyledi ama ne kadar söylense az. Gazze'de güvenli yer yok." ifadesini kullandı.

Betancur, İsrail'in bölgedeki ihtiyaçları "kesmesinin" sivilleri "korkunç durumlarda" bıraktığını kaydederek, Kerem Şalom Sınır Kapısı'ndan insani yardımların geçişinin önemine vurgu yaptı.