Bar'el, Haaretz gazetesinde, "İsrail, Gazzelilerin hayatta kalması için gerekli kalori miktarını biliyor. Savaş suçu ne kadar azdır?" başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Bar'el, Gazze Şeridi'nden gelen fotoğraf ve görüntüler ile medyada yer alan haberlerin, kıtlık, hastalık, susuzluk, ciddi ilaç ve tıbbı ekipman eksikliğini gözler önüne serdiğine işaret etti.

Yemek dağıtım alanlarında yüzlerce küçük çocuğun ellerinde kaplarla korkunç kalabalığın ortasında uzun kuyruklara girdiğini kaydeden Bar’el, Gazze halkının yemek yapmak için ot topladığını vurguladı.

Bar'el, "Yeni doğum yapmış anneler bebeklerine bakamıyorlar çünkü kendileri çok aç ve zayıflar. Derme çatma yemek dağıtım merkezlerine gitmeye gücü yetmeyen yaşlılar, çadırları ya da derme çatma barınaklarında kalıyor ve birinin yarım ekmek getirmesini bekliyor." ifadelerine yer verdi.

AÇLIK, CENEVRE SÖZLEŞMESİNE AYKIRI

Gazze’ye ulaşan yardımların ihtiyaçların ancak yüzde 10’unu karşıladığına işaret eden Bar’el, "İsrail hükümetinin Gazze'deki koşullardan etkilenmiyorsa da bunun doğurabileceği hukuki sonuçlar konusunda endişelenmesi gerektiğini" belirtti.

Bar'el, Cenevre Sözleşmesinin, bir halkın savaş aracı olarak aç bırakılmasını yasakladığının altını çizerek, İsrail’in tehlikeli bir şekilde gıda ve ilaç girişini sınırlamasının, Gazze’deki tüm nüfusu "düşman" olarak gördüğü anlamına geldiğini kaydetti.

FİLİSTİNLİLERE ŞİDDET VE TACİZ

Haaretz gazetesinde yer alan bir başka haberde ise İsrail'in Megiddo Hapishanesi'nde alıkoyduğu Filistinlilerin, gardiyanların şiddet ve tacizine maruz kaldıkları belirtildi.

Bunlar arasında gardiyanların Filistinlileri tekmelemesi, yumruk atması, testislerine vurması ve aşağılaması gibi eylemler yer alıyor. Bazı Filistinliler ise dövülen bir tutuklunun aldığı yaralardan dolayı hayatını kaybettiğini aktardı.

Bir tutuklunun mahkeme oturumundaki ifadesine göre, İsrailli gardiyanlar tutukluları güvenlik kamerasının olmadığı kör noktalar götürüyor ve hapishaneye gelen her yeni Filistinliye dayak atıyorlar.