Şubat'ın 14'ünde tüm dünyada kutlanan ve adeta bir bayram havasında geçen Sevgililer Günü, hediyelerle beraber aşıkların birbirine olan bağlılıklarının da bir simgesi haline geldi. Orta Çağ Avrupa'sından günümüze kadar uzanan bu özel gün aslında Aziz Valentian'ın trajik ölümüyle başlıyor. Hatta öyle ki Paganizme kadar uzanıyor.
Eski Roma'da kışın bitişini ve baharın gelişini kutlayan Romalılar, yılın her 15 Şubat günü, bereket ve doğurganlık tanrısı Faunus için Luepercalia festivali düzenleniyordu. Bu festival 14 Şubat'ta başlayıp 3 gün boyunca sürüyor hatta bekar kadınlar ve erkekler bu festivalde tanışıyor evleniyorlardır. Öyle ki kadınlar isimlerini kağıda yazarak bir sepete atıyor, erkekler ise sepetten çektikleri kağıtlardan kadınlarla eşleşiyordu. Bir süre flörtleşen çiftler kısa süre sonra evleniyorlardı.

Festivalde, kurban kesen rahiplere Luperci ismi veriliyordu. Kesilen keçilerin derilerini ise erkekler giyiyor hatta ellerinde kırbaçlarla kadınlara hafiften vuruyorlardı. Bunun nedeniyse doğurganlığı sağlamak içindi. Fakat Roma İmparatoru, 2. Cladues bu durumdan çok rahatsızdı. Sınırlarını genişletmek istiyor ama savaşa gönderecek erkek bulamıyordu. Nedeniyse evli olanların savaşa gitmemek istemesiydi. İmparator 2. Claudius bundan dolayı ülkede evlilikleri bir süre yasaklama kararı aldı.
Evliliği yasaklayan 2. Claudius'a karşı ise Aziz Valentina, gizliden gençleri evlendirmeye devam ediyordu. Bunu duyan Claudius, papazı idamla cezalandırdı.
Eski Roma'da putpersliğin yanı sıra Hristiyanlık da giderek yaygınlaşladı. Bununla beraber MS 5. yüzyılın sonlarında Papa 1. Gelasius pagan kültüründen rahatsızlık duymaya başladı ve kutlamaları yasakladı. Bunun yerine Aziz Valentine'ı anma günü olarak değiştirdi.
Böylelikle Orta Çağ Avrupa'sında dini bir bayram olan Valentina Days, günümüzde romantik bir gün olarak kutlamaya başlandı.