Oruç tutmak vücuttaki tüm sistemlere iyi geliyor ve genel sağlığımıza önemli faydalar sağlıyor. Ancak başta kalp-damar olmak üzere kronik hastalıkları olan kişilerin Ramazan ayında dikkatli olmaları gerekiyor.  Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Kamir Tülüce, Ramazan ayında oruç tutup tutmama konusunda kararsızlık yaşayan kalp-damar hastalarına yol gösterecek önerilerde bulundu. İşte açıklamaları:

Doç. Dr. Kamil Tülüce

HANGİ HASTALAR ORUÇ TUTMAMALI?

Kalp hastaları için ‘oruç tutar’ ya da ‘tutamaz’ gibi genel bir yanıt veremeyiz. Çünkü kalp-damar hastalıkları basit ritim bozukluklarından ileri evre kalp yetmezliğine kadar geniş bir dağılım gösterir. Dolayısıyla hastaları da bireysel olarak değerlendirerek karar vermek gerekir. Oruç tutmalarını sakıncalı ve riskli bulduğumuz özellikle göğüs ağrısı, nefes darlığı ya da çarpıntı gibi kalp hastalıklarına bağlı yakınmaları aktif olarak devam edenler, ileri kalp yetersizliği olanlar, son 6 ay içerisinde kalp krizi geçirenler, son 6 ay içerisinde kalp damarına (koroner) stent takılanlar veya koroner bypass ameliyatı geçirmiş olan hastalar kesinlikle oruç tutmamalıdır. Dirençli hipertansiyonu olan hastalar da kan basıncı normal sınırlara inmeden oruç tutmamalıdır.

KİMLER ORUÇ TUTABİLİR?

Tedaviyle hipertansiyonu kontrol altında olan hastalar, ilaçlarını her gün düzenli almak koşuluyla oruç tutabilir. Bunun dışında tüm kalp-damar hastaları oruç tutup tutamayacaklarını mutlaka hekimlerine danışmalıdır.

Oruç tutabilenler 3 öğün yemek yemelidir

Kalp damar hastalığı olup oruç tutabilen hastaların ağır ve çok yemek yememeleri gerekir. Ağır bir yemek sonrası kalp hızında artış, kalbin kanlanmasında azalma, tansiyon yüksekliği atakları gelişebilmektedir. Bu nedenle hastalarımız iftar ve sahurda yediklerinin ve miktarının kalp damar sağlığı için çok önemli olduğunu bilmelidir. Kalp hastaları, Ramazan boyunca 2 öğün yerine 3 öğün yemek yemelidir. Bu 3 öğün iftar, iftardan 2-3 saat sonra ve sahur şeklinde olmalıdır. Böylelikle öğün miktarı bölündüğünden dolayı hastanın kalp üzerine binen yük artmamış olacaktır. Bu öğünlerde de sindirimi uzun süren gıdaların seçilmesi gerekir. Özellikle ızgara, haşlama ve fırında yapılan yemekler tercih edilmeli, kavrulmuş, tütsülenmiş ve kızartılmış besinlerden uzak durulmalıdır. Çok hızlı yemekten de kaçınılmalı, gıdalar yavaş yavaş tüketilmelidir. Bol sıvı alımı da ihmal edilmemeli.

İLAÇLARINDA DÜZENLEMELER YAPILMALI

Oruç tutarken ilaçların düzenli alınmaması veya ilaç tedavisinin bırakılması hastalığın kötüleşmesine neden olacağı için kalp hastalarının ilaç tedavilerinde mutlaka gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Oruç tutarken kalp ilaçlarının nasıl kullanılması gerektiğine dair klinik çalışmalar ve dolayısıyla kılavuz önerileri henüz yoktur. Ancak, ilaçların etki süreleri göz önüne alınarak düzenlemeler yapılabilir. Kan sulandırıcı, tansiyon ve kalp ritmi düzenleyici özelliği olan ilaçların alım zamanlarının ayarlanması oruç tutacak kalp hastaları için oldukça önemlidir. Bu önemli düzenlemenin mutlaka doktor tavsiyesiyle ve kontrolünde yapılması gerekir.