Grand Kartal Otel yangın faciasına ilişkin davanın üçüncü duruşması saat 09.40’ta başladı. Davada kararın bugün ya da yarın çıkması bekleniyor. Grand Kartal Oteli’nin yönetim kurulu üyesi Ceyda Hacıbekiroğlu’nun oğlunun veli grubunda tatil organizasyonları yaptığı ve indirimli odalar sattığı ortaya çıktı. 

ÖNLEMLER ARTIRILDI

Önceki duruşmalara göre önlemlerin artırıldığı gözlemlenirken mahkeme salonunun hem içinde hem dışında ailelerin bekleyişi sürüyor.

Duruşma öncesi yangında yaşamını yitiren Mavi ve Doğa Doğan'ın dedesi, "Benim küçük torunum Mavi Doğan, İstanbul’da Ceyda hanımın çocuğu ile aynı okulda. Hepsi Ceyda hanımın organizasyonuyla buraya geldi. Bundan dört ay önce de diğer otelde Gazelle Otel'de yine Ceyda Hacıbekiroğlu’nun yaptığı pazarlama etkinliği ile başka bir etkinlik düzenlendi. Düşünün okulda yapılan bir organizasyonla çocuklarımız buraya getirildi. Benim çocuklarım torunlarım otel sahiplerinin kaçtığı bir katliamla kaderine terk edildi." dedi.

DURUŞMADA ELEKTRİK KESİNTİSİ

Bugün ilk olarak tutuklu Sanık İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sırrı Köstereli savunma yapıyor. Köstereli’nin savunması sırasında elektrikler gittiği için duruşmaya beş dakika ara verildi ve jeneratör getirildi.

Duruşma kaldığı yerden devam ediyor.

VELİ GRUBUNA İNDİRİMLİ ODA SATMIŞ!

Grand Kartal Oteli’nin yönetim kurulu üyesi Ceyda Hacıbekiroğlu’nun, oğlunun okulundaki veli grubunda otel tatilleri organize ettiği ortaya çıktı. Hacıbekiroğlu’nun, veliler için Grand Kartal ve Gazelle Otel’de indirimli tatil organizasyonları düzenlediği ve oda satışları yaptığı WhatsApp yazışmalarında yer aldı.

Yangında eşi ve iki çocuğuyla birlikte yaşamını yitiren Duygu Doğan’ın da aynı veli grubunda bulunduğu belirlendi. Geçen yıl Ceyda Hacıbekiroğlu’nun düzenlediği Gazelle Otel tatiline, Duygu ve Mert Doğan çifti ile çocukları Mavi ve Doğa Doğan’ın da katıldığı ortaya çıktı.

YANGINDA ÖLENLERLE AYNI KAREDELER

Gazelle tatilinden kalan fotoğraflarda, Doğan ailesinin 9 yaşındaki kızları Doğa Doğan’ın; Grand Kartal faciasında “ölüme neden olma” suçlaması yöneltilen Halit Ergül, Emine Murtaza Ergül, Ceyda Hacıbekiroğlu ve eşi Bekir Hacıbekiroğlu ile aynı karede yer aldığı tespit edildi.

Tutuklu sanıklardan otelin muhasebe müdürü Kadir Özdemir, üzerine atılı suçlamaları reddederek beraatini istedi. Sanık Özdemir’in avukatı da “Müvekkilimin bir sorumluluğu yoktur. Yetkilerinin büyük bölümü mali işlerle alakalıdır. Müvekkilim işçi-işveren sözleşmesine bağlı çalışmaktadır. Müvekkilime harcama yetkisi yönetim kurulunun onayı ile verilir, bankadan para çekme yetkisi dahi verilmemiştir. Operasyonel ve teknik sorumluluk yüklenmemiştir. Bu yüzden müvekkilimden yangına ilişkin bir tedbir alması beklenemez. Müvekkile sınırlı bir yetki verilmemiştir. Görev alanı mali işlerle sınırlı olan bir muhasebe müdürüdür” diyerek beraat talebinde bulundu.

"BENİM MÜVEKKİLİM GERİZEKALI"

Sanık Özdemir'in bir diğer avukatı Serbülent Baykan da şunları kaydetti:

“Müvekkilim için beraat talebim ve tahliye talebim yoktur. Bu bir katliamdır. Bolu davasında kast, taksir vs. tartışılmaz. Bunlar bizim önümüze atılmış yemdir. 'Kasten adam öldürmedir' tartışmasız. Benim müvekkilim gerizekalı. Gerizekalının avukatlığını da hatır için yapıyorum. İsterse beni dava edebilir. Ama bazı şeyler eksik, neden? Bu vahim olay, bu kadar can kaybını yüreğimde hissediyorum. Suçlu kimse Allah belasını versin. Turizm Bakanı Ersoy’un dokunulmazlığı mı var? Bu adam ETS Tur üzerinden oteli pazarlayan birisi. Otelde emekçiler de öldü. Bunlar kendi çalışanlarına bile ihanet ettiler. Bu iş Soma’ya dönmeyecek. Soma’da hukuki olarak çok çalıştık ama olmadı. Mahkemenin Bakan hakkında suç duyurusunda bulunmasını istiyorum. Soruşturma izni zorla verildi. Bakanlık görevlileri 4-5 yıl alacakken benim müvekkilim bin yıl alacak. Benim müvekkilim 5 bin yıl alsın ki Kültür ve Turizm Bakanı da 500 yıl hapis cezası alsın."

Otel müdürü Zeki Yılmaz, "Müştekiler incinmesin diye sözlü açıklama yapmıyorum. Yazılı açıklamamı size sunuyorum. Okumanızı diliyorum." dedi.    

SALONDAN YUH SESLERİ YÜKSELDİ

Yılmaz'ın avukatı, "Müvekkilim 36 yıl o otelde çalışmış ama kâğıt üzerinden dahil müdür değildir.  Kendisine bir sıfat verilmiştir: Otel müdürü. Ancak ne ücret ne de buna uygundur.  Gazella’daki müdürlerin SGK kâğıtları müdür olarak işlenirken, Zeki bey ön büro amiri olarak geçmektedir. İmza yetkisi yoktur, resmi kayıtlarda da kendisine verilen bir yetki ya da imza yetkisi yoktur." dedi.

Avukatın "Mütalaada duman dedektörlerinin çalışmasından sorumlu ve otel çalışanlarına yangın tatbikatı yaptırmadığı için bunlardan sorumlu olduğu ifade edilmekte. Peki nereden çıkarılıyor da zeki Yılmaz bunlardan sorumlu tutuluyor" sözlerinin ardından salondan yuh sesleri yükseldi.

Avukat daha sonra da şu ifadeleri kullandı:

Müvekkilimin Google yorumlarında ve misafir yorumlarında ne kadar kibar, ne kadar yardımsever, ne kadar güler yüzlü bir insan olduğu belirtilmiştir.

Altın zaman olarak saat 03.38’te kendisi bir başka çalışanın telefonla aramasına yanıt veriyor, 225 saniye yardımcı oluyor. Kapıdan çıkamadıklarını belirten çalışanlara cam kenarından ilerlenmesi gerektiğinin belirtmiştir. Sayın mahkeme heyeti üzerimizde ve üzerinizde çok ciddi bir baskı var. Sayın heyet iyi olmak kolaydır, en büyük erdem ise adil olmaktır. İsterse kıyamet kopsun ama adalet yerini bulsun. Adalet yalnızca suçluların cezalandırılması değildir.

Grand Kartal Otel'in genel müdürü Emir Aras, "Ben Grand Kartal'da çalışmaya başladığımda şirketin bir şubesiydi. Ben ilk kez yangın raporunu 16 Aralık'ta duydum. Cemal Özer bana müsvedde bir kâğıt verdi. (İtfaiye eksiklik belgesi) Kadir Özdemir bunun bizimle ilgili olmadığını aktardı. Ben de bu durumu kayınpederime söyledim. Biz bu sırada Turizm Bakanlığı denetimindeydik." dedi.

"YANGIN SÖNDÜRME TÜPÜ VAR" DEDİ, İTİRAZ SESLERİ YÜKSELDİ

Aras şu ifadeleri kullandı:

Sigorta firması oteli sigortalamış, Aygaz buraya gaz bağlamış, sigorta şirketi zaten her yıl aynı ay gelir kalırdı. Her odada yangın söndürme tüpü var.O gece LPG tüpü patlamasaydı yangın kolayca söndürülürdü.

Benim ve eşimin ayakkabıları odada kaldı, yalın ayak, yataktan çıktığımız gibi çıktık. Görüntülerde dumanın olduğu yere göre gidiyoruz. Bir dakika sonra zaten dumandan göz gözü görmüyor.

MÜŞTEKİLERDEN TEPKİ: KAPILARI NEDEN ÇALMADIN YALANCI DİYE BAĞIRDILAR 

Bir dakika sonra gelen duman bir dakika önce gelse biz de odamızdan çıkamazdık. Bu anlarda Zeki Yılmaz’a telefonda alarmları öttürün demiş olduğumu ifade ediyorum.  Bir çocuğu da eşim ve çocuğumla beraber dışarı çıkardım. Sonrasında sundurmanın oradan insanların çıkmasına yardım ettim. Yaşanan bu faciadan dolayı çok üzgünüm. Bilerek isteyerek hiçbir şey yapmadım.

Emir Aras'ın savunmasının ardından müştekilerden "Kapıları neden çalmadın yalancı" tepkisi yükseldi.

"GEBER CEYDA" SLOGANLARI

Grand Kartal Otel'in yönetim kurulu üyesi ve otel sahibi Halit Ergül'ün kızı Ceyda Hacıbekiroğlu "Eski savunmalarıma katılıyorum. Otelin idari işleriyle ilgili herhangi bir yetkim görevim yok. Benim yaptığım veya yapmadığım herhangi bir şeyden dolayı bu olay yaşanmadı. Beraatimi talep ediyorum." dedi.

Geber Ceyda sloganları atıldı