Ulusal Süt Konseyi, Ağustos ayında uygulanmak üzere çiğ sütün tavsiye satış fiyatına yüzde 7’lik bir zam yaparak 18 TL 35 kuruş olarak belirledi. Türkiye’de en fazla süt üretiminin yapıldığı yerlerden biri olan Konya’da üretici yapılan zamma tepki gösterdi.

ÜRETİCİ ZAMMI DÜŞÜK BULDU

Artan girdi maliyetleri karşısında zorluk yaşadıklarını ve yapılan yüzde 7’lik zammı az bulduklarını ifade eden üreticiler, hayvancılığı bırakma eşiğinde olduklarını belirtti. Süt üretiminin yoğun olduğu Konya'da birçok küçük ve orta ölçekli işletme, artan yem, saman ve işçilik maliyetlerine dikkat çekerek hayvan sayısını azalttıklarını ya da üretimi bıraktıklarını söyledi.

“MİLLET ÇOK ZARAR EDİYOR”

Süt üreticisi Musa Aydemir, içinde bulundukları durumu şu sözlerle özetledi: “40-50 ineği olan abilerim vardı. Şu anda 10-15’ere düşürdüler. Daha da düşürecekler. Millet çok zarar ediyor, durumlar iyi değil. Geçen sene samanı 2 liraya aldık, şimdi 5 liraya dayandı. Nasıl yapacağız? Millet çok sıkıntıda. Bu işi şu an kar amaçlı değil, zorunluluktan yapıyoruz. Çobanlar çardaklarda boş durmasın diye uğraşıyoruz. Bir bardak çay 20 lira olmuş. Yarım litre su 10 lira. Sütün 17 lira olması mantıksız. Bu iş bitecek. Zaten bitti de”

“1 KİLO SÜTLE 1,5 KİLO YEM ALAMIYORUZ”

Süt üretiminde en temel denge olan süt-yem paritesinin tamamen bozulduğuna dikkat çeken süt üreticisi Ferhat İrenci,ise şunları söyledi:

“Dünyada standart olan, 1 kilo sütle 1,5 kilo yem alınabilmesidir. Bugün bırakın 1,5 kiloyu, 1 kilo yem bile alınamıyor. Bu şartlarda üretici ayakta nasıl dursun? 25 ay boyunca cebimizden yediriyoruz. Sonra süt maliyetin altında kalırsa ya hayvanı kestiriyoruz ya da işletmeyi kapatıyoruz. Bu sürdürülebilir değil. Kapasite küçülten bile kurtaramıyor. Zarar aynı zarar. O yüzden insanlar ya hayvancılığı bırakıyor ya da işletmeyi kiraya verip başka işlere yöneliyor. Bu ülkeyi 10 büyük çiftlik değil, 1.000 küçük aile işletmesi ayakta tutar. Onlar olmazsa, 87 milyonluk ülkenin süt ihtiyacını kim karşılayacak? Ben bu işi severek yapıyorum. Bu topraklarda yaşıyorsak üretmek zorundayız. Umudumuzu kaybetmeden devam etmeliyiz. Ama birilerinin de artık bu sese kulak vermesi gerekiyor.”

“BURADA EMEK VAR AMA KARŞILIĞI YOK”

Bir diğer Süt Üreticisi Mehmet Çaynak ise, verilen zamların yalnızca kağıt üstünde kaldığını, piyasada uygulamanın çok farklı olduğunu söyledi. Geçmişte 60-70 süt ineği bulunan Mehmet Çaynak’ın elinde artık sadece 20 inek kalmış. Onları da elinden çıkarmaya hazırlandığını aktaran Çaynak, “Bir oğlum vardı yanımda çalışan. O da işi bıraktı, inşaata gitti. Orada daha düzenli para kazanıyor. Çünkü burada emek var ama karşılığı yok. Yoncanın kilosu 12 liraya dayandı. Sadece bir ineği beslemenin maliyeti bile aylık 11-12 bin lirayı buluyor. Buna ilaç, çoban, elektrik, su dahil değil. Biz bu iş için yıllarca uğraştık, milyonlar yatırdık. Şimdi geldiğimiz noktada faize mi yatıralım paramızı? Haram mı yiyelim? Bu muydu planlanan? Biz bitiyoruz. Büyük çiftlikler bir şekilde ayakta kalıyor ama küçük üretici için artık yolun sonu. Yıllardır omuzladığımız bu sektör şimdi göz göre göre çöküyor” diye konuştu.