Küresel ekonomiye 2025 yılında yön veren olaylar ve 2026'da yatırımcıların odağındaki gelişmeler neler olacak?
DÜNYA 2025'TE NELER YAŞADI?
ABD Başkanı Donald J. Trump'ın ikinci dönemine gümrük tarifeleri ve ticaret savaşları damga vurdu.
Trump'ın özellikle dünyanın en büyük ekonomisinden biri olan Çin'e karşı uyguladığı gümrük tarifeleri karşılıklı olarak arttırılmış ve emtiaların 2025'te rekor üstüne rekor kırmasına neden olmuştu.
2 Nisan 2025'i 'Kurtuluş Günü' olarak tanımlayan Trump, gümrük tarifeleri açıklamıştı.
Altın, gümüş, platin ve paladyumda tarihi zirveler peşi sıra geldi. Trump'ın Amerika Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'a yönelik söylemleri ile son dönemde altın ve gümüşte zirveler yenilendi.
Ocak ayında Trump'ın kendisiyle aynı görüşte birini atayacağına yönelik söylemlerinin ardından piyasalar Noel tatiline girmeden önce 2026 yılında Fed'in faiz indirimine gideceğine yönelik beklentiler güçlendi ve değerli metaller bir kez daha rekor kırdı.
Peki 2026 yılında küresel ekonomiyi neler bekliyor? Jeopolitik risklerin tırmandığı ve nasıl sonuçlanacağına yönelik endişeler artarken değerli metallere yönelik talepler de yükseldi.
Altın, gümüş, platin, paladyum ve bakır peş peşe rekorlar kırdı. Yatırımcılar 2026'da da değerli metallere yönelecek mi?
EKONOMİYİ 2026 YILINDA NELER BEKLİYOR?
Altın ve Para Piyasaları Uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk, 2026 yılında altının ne yönde olacağını açıkladı. 2025 yılına 2 bin 625 dolar ile başlayan altının onsu yüzde 73,29 artışla 4 bin 549 dolara kadar çıktı.
Altın piyasalarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yıldırımtürk, küresel para sisteminde doların alternatifi tartışmalarına da değinerek, altının orta ve uzun vadede en güçlü varlık olmaya devam edeceğini söyledi.
BRICS ülkelerinin ortak para birimi, sterlin ya da euronun doların yerine geçemeyeceğini vurgulayan Yıldırımtürk, “Doların karşısında gerçek anlamda tek alternatif, arkasında fiziki altın bulunan bir kripto para olabilir” görüşünü dile getirdi.
ONS ALTINDA GÜÇLÜ 5 BİN DOLAR BEKLENTİSİ
Altın fiyatlarına yönelik projeksiyonlarını da paylaşan ekonomist, 2026 yılının ilk yarısında ons altının 4.650-4.850 dolar aralığına yükselmesinin yüksek olasılık olduğunu, eylül ayı itibarıyla ise 5.000 dolar seviyesinin görülmesinin güçlü bir ihtimal olarak öne çıktığını belirtti. Küresel belirsizliklerin artması halinde bu tahminlerin yukarı yönlü revize edilebileceğini ifade etti.
Gün içinde ise ons altın 4 bin 549 dolar rekorundan 4 bin 390'a kadar düştü.
GRAM ALTINDA 10 BİN TL SENARYOSU
Ons altındaki yükselişin kur etkisiyle gram altına daha güçlü yansıyabileceğine dikkat çeken Yıldırımtürk, çarpan etkisiyle gram altının 2026’nın ilk yarısında 7 bin TL, yılın ikinci yarısında ise 9 bin TL hatta 10 bin TL seviyelerine ulaşabileceğini söyledi.
ERYILMAZ: GÜMÜŞTE VOLATİLİTE UYARISI
Gümüşteki yükselişi; Fed’in faiz indirimi, merkez bankalarının alımları ve FOMO etkisiyle açıklayan Doç. Dr. Filiz Eryılmaz, Çin’in 1 Ocak itibarıyla gümüş ihracatına kısıtlama getirmesinin arzı daha da daraltacağını söyledi. JPMorgan’ın short pozisyonlardan çıkıp long tarafa geçmesinin de yükselişi desteklediğini ifade etti.
Gümüşün 75-78 dolar bandını aşmakta zorlandığını belirten Eryılmaz, bu nedenle volatilitenin yüksek kaldığını ve piyasaların yeterince likidite olmadığını söyledi. Gümüşte daha sert hareketlerin görülebileceği uyarısında bulundu.
ABD'NİN ARA SEÇİMLERİ BELİRLEYİCİ
Küresel piyasalar açısından 2026’nın, 2027’ye kıyasla daha öngörülebilir olacağını belirten Eryılmaz, Kasım 2026’da ABD’de yapılacak ara seçimlerin bu süreçte belirleyici olacağını söyledi.
Trump’a yönelik memnuniyetsizliğin arttığını ifade eden Eryılmaz, bu nedenle Trump ve ekibinin ekonomiyi zorlayacak politikalardan geri adım atmak zorunda kalabileceğini dile getirdi. Fed’in faiz indirimlerine devam etmesini beklediğini söyleyen Eryılmaz, Mayıs 2026’da Fed Başkanı’nın değişeceğini, Fed’in bağımsızlığının ise önceki yıllara kıyasla zayıfladığını belirtti.
Gümüş son 5 yılın en sert düşüşünü yaşayarak 85,47 dolardan 74,86 dolara kadar geriledi.
2026’NIN EMTİASI: BAKIR
Eryılmaz’a göre 2026’nın öne çıkan emtiası bakır olacak. Gümüş arzındaki daralma nedeniyle sanayide bakıra yönelim artacağını ifade eden Eryılmaz, asıl büyük hareketin bakırda 2026 yılında görüleceğini söyledi.
PALADYUMDA SERT DALGA
2025 yılında yatırımcısına en fazla kazandıran emtialar arasında yer alan paladyum, yıl genelinde güçlü bir performans sergiledi. Yıla 859 dolardan başlayan paladyum fiyatı, 2 bin 89 dolara yükselerek yaklaşık yüzde 143 değer kazandı.
Ancak son günlerde paladyumda sert bir geri çekilme yaşandı. Rekor seviye olan 2 bin 89 dolardan çözülme yaşayan paladyum, 1.602 dolara kadar geriledi. Pazartesiden bu yana yaşanan düşüş yüzde 23’ü aşarken, uzmanlar yüksek volatiliteye dikkat çekiyor.
DEĞERLİ METALLERİ ETKİLEYEN JEOPOLİTİK RİSKLER
Değerli metallere olan güven son yıllarda jeopolitik risklerin çoğalmasıyla arttı. Yatırımcıların güvenli liman altın ve gümüşe yönelik talebi özellikle gümüş tarafında arz sıkıntısının yaşanmasına neden oldu. Gümüşte uzun zamandır görülmeyen bu güçlü yükselişler 'yeni bir savaşın habercisi olabilir' endişesini de beraberinde getiriyor. Yarı-iletken çiplerin ekonomideki yerinin artmasıyla özellikle gümüşte yaşanan arz sıkıntısı 2026'nın krizlerinden biri olabilir. NVIDIA'nın Çin'e yönelik ihracatına kısıtlamaları kaldıran Trump'ın kısıtlamaları tekrar gündemine getirip getirmeyeceği ise bilinmeyenlerden sadece biri.
ÇİN-TAYVAN: TANSİYON YÜKSELİYOR
Öte yandan Asya tarafında yaşanan Çin-Tayvan krizi ekonomiye yönelik endişeleri artıran etmenlerin başında geliyor. Çin ordusu, Tayvan çevresinde kapsamlı canlı atış tatbikatları ve askeri manevralar düzenliyor. Bu tatbikatlar, Pekin’in ada çevresinde bloke ve müdahale kapasitesini test etme amacı taşıyor. Tatbikatlar, Tayvan’ın savunma bölgelerine Çin uçakları ve gemilerinin girişine yol açarak gerilimi artırdı. Çin, Tayvan’ı ayrılıkçı güç olarak görmeye devam edip hedefinin “tam yeniden birleşme” olduğunu yinelerken, Tayvan yönetimi savunmasını güçlendirmeye devam ediyor. Bu gelişme ABD-Tayvan silah anlaşmasının ardından yaşandı ve bölgesel riskleri yükseltti.
İRAN-İSRAİL: ÇATIŞMA TEHLİKESİ SÜRÜYOR
İran ile İsrail arasındaki gerilimler, bölgedeki en dikkat çekici sıcak noktalardan biri olmaya devam ediyor. 13 Haziran 2025’ten bu yana İran’a yönelik İsrail operasyonları ve buna İran’ın misillemeleri bölgesel istikrarsızlığı artırdı. İran liderliği, ABD, İsrail ve bazı Avrupa ülkeleriyle “topyekun bir savaş halinde olduklarını” belirtti ve tepki gösterdi. Bu söylemler, iki ülke arasındaki askeri çatışma riskini canlı tutan etmenler biri.
SUUDİ ARABİSTAN-YEMEN: KOALİSYON İÇİNDE ÇATLAK
Yemen’de yıllardır devam eden savaşta yeni bir gerilim Suudi Arabistan ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasındaki anlaşmazlık şeklinde ortaya çıktı. Suudi Arabistan, BAE destekli ayrılıkçı güçlere silah taşındığını iddia ettiği gerekçeyle Mukalla limanına hava saldırısı düzenledi ve BAE’yi bölgede askerlerini çekmeye çağırdı. Bu durum, Riyad ile Abu Dabi arasında uzlaşı arayışını zorlaştırırken Yemen’deki çatışmayı daha karmaşık hale getiriyor.
ABD-VENEZUELA: GERGİNLİK SÜRÜYOR AMA ÇATIŞMA OLASI DEĞİL
ABD ile Venezuela arasındaki ilişkiler, Latin Amerika’daki jeopolitik nüfuz mücadelesi üzerinden devam ediyor. Washington, Çin ve Rusya’nın bölgedeki etkisini sınırlamaya çalışırken, Venezuela’ya yönelik doğrudan bir askeri müdahalenin şu anda olası olmadığı değerlendirmesi yapılıyor. Taraflar arasındaki gerginlik ekonomik ve siyasi boyutta sürüyor.
RUSYA-UKRAYNA: SAVAŞ BİTMİYOR
Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş, 2025’te de devam etti. Ve çatışmaların sona ereceğine dair henüz net bir işaret yok. Moskova ile Kiev arasında görüşmeler zaman zaman gündeme gelse de, sahadaki askeri faaliyetler ve uydu saldırıları, müzakerelerin dengesini etkiliyor.
2025 KAPANIŞ, 2026 YENİ DÖNEM
Küresel ekonomide savaşlar, ticaret gerilimleri ve yüksek enflasyonla geçen 2025 yılının ardından 2026 için “yeni başlangıçlar” vurgusu öne çıkıyor. Astrolog Öner Döşer, ekonomik ve finansal gelişmeleri astrolojik açıdan değerlendirerek yılın ilk günlerinde piyasalar açısından dikkat çekici bir sürece girildiğini belirtti.
9–10 OCAK UYARISI: STRES VE DALGALANMA
Döşer’e göre, Güneş’in Mars ile tam kavuşumda olması ve Venüs’ün Jüpiter’le karşıt açıya gelmesi, 9 Ocak tarihini kritik hale getiriyor. 10 Ocak’ta da Güneş-Mars kavuşumunun Jüpiter karşıtlığıyla devam edeceğini belirten Döşer, bu iki günün dünya genelinde stresli, mücadeleci ve agresif bir atmosfer yaratabileceğini ifade etti.
Bu astrolojik görünümün; piyasalarda sert hareketler, fiyat dalgalanmaları ve enflasyonun beklenenden yüksek seyretmesi gibi sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekildi.
FİYATLAR VE METALLERDE YÜKSELİŞ RİSKİ
Öner Döşer, söz konusu tarihlerde özellikle kıymetli varlıkların ön plana çıkabileceğini belirterek, metaller başta olmak üzere birçok üründe fiyat artışlarının görülebileceğini dile getirdi. Döşer’e göre bu süreç, sadece yatırım araçlarını değil; lüks tüketim, giyim ve bazı gıda kalemlerinde de fiyat artışlarını gündeme getirebilir.
Ayrıca devletler, kurumlar ve iş dünyası tarafından yeni düzenlemeler, uygulamalar ve ekonomik kararların açıklanmasının da bu dönemde olası olduğu vurgulandı.
30 ARALIK İÇİN TİCARİ UYARI
Döşer, para piyasaları açısından 30 Aralık tarihinin de önemine işaret ederek, bu tarihte ticari işlemlerde sıkışıklık, aksama veya geçici kilitlenmeler yaşanabileceği uyarısında bulundu.
BITCOIN TAHMİNLERİ
Dragonfly’dan Haseeb Qureshi, Bitcoin’in 2026 sonuna kadar 150 bin doları görebileceği öngörüsünde bulundu.
2026: YENİ BAŞLANGIÇLARIN YILI MI?
Astrolojik göstergeler ve piyasa dinamikleri birlikte değerlendirildiğinde, 2026’nın hem ekonomik hem de finansal açıdan yeni dengelerin kurulacağı bir yıl olabileceği yorumları öne çıkıyor. Ancak yılın ilk günlerinde yaşanabilecek sert hareketler, yatırımcıların temkinli olmasını zorunlu kılıyor.
**NOT: BU HABERDEKİ BİLGİLER YATIRIM TAVSİYESİ DEĞİLDİR